Davutoğlu
, dış politikanın kritik alanlarında şu değerlendirmeyi yaptı:
Ortadoğu'da yeniden barış arayışı: ABD Başkanı Obama'nın kullandığı yeni dil Ortadoğu'da yeni bir hava yarattı. İyimser psikolojik atmosfere rağmen şu anda yürüyen süreç yok. Ama çözüm iradesi var. Çarşamba günü Başbakanımızla Halep'e gidiyoruz.
Kafkaslar doğal ilgi alanımız: Kafkasya'daki tüm etnik gruplarla akrabalık ilişkilerimiz var. Kafkasya'da olup da Türkiye'de karşılığı olmayan etnik grup yok. Her biri doğal ilgi alanımızda. Enerji ve güvenlik bağlamında Gürcistan olayı gösterdi ki donmuş krizler elimizde patlamaya hazır bomba gibi duruyor. Abhazya, Osetya olayında bölgesel olayların nasıl küresel krize dönüştüğünü gördük. Sıfır problem ilişkisi aşamasını geçip maksimum işbirliği aşamasına geçmek istiyoruz.
Erivan, Karabağ'ın alternatifi değil: Ermenistan'la ilişkilerin normalleştirilmesi ile Karabağ sorununun çözümünde milli ve bölgesel çıkar görüyoruz. Zira statüko her an risk üretebilecek durumda. Karabağ sorunu çözülerek Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin sağlam zeminde inşa edilmesinin peşindeyiz. Biri diğerinin alternatifi değil, ikisi birbirini olumlu etkileyecektir. Ermenistan'la, ilan edilen çerçevede temaslar sürüyor. Bölgesel süreç yavaşlamadı. Azerbaycan ve Ermenistan liderleri 19 yılda görülmedik biçimde son dönemde 4 kez biraraya geldi. Amacımız tarihi barışı inşa etmek.
Maç öncesi sınır açılır mı: Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın açılmasını parça parça düşünmemek lazım. Olumlu gelişmeler bekliyoruz. Türkiye'de bu konuda siyasi irade var.
Kıbrıs'ta son şans: Ada'da devam eden müzakereler çözümde son şans. Müzakereleri taktik manevra alanı olarak görmemek lazım. Stratejik barış olmalı. Rum tarafının kafasındaki barışı adım adım gerçekleştireceğini sanması süreci zora sokar.
Sincan'a sessiz kalamazdık: Sincan'daki olaylara insan hakları açısından bakıyoruz. Sessiz kalamazdık. Ama bu sesimizle Çin'le ilişkilerimiz arasında denge kurmamız lazım. Uygurlar konusunda hassasiyetimizin süreceğini biliyorlar ama Çin'le işbirliğimiz de sürecek. Çin tarafı da gerilimi sürdürmekten yana değil. Türkiye'nin, Asya'daki tüm dengeleri iyi koruyup kollaması lazım. Başbakan'ın Sincan'daki olaylar için "Adeta soykırım" sözüyle kastettiği olayın şiddetini gösteren tasvirdir. 'O derece şiddetli olaylar yaşanıyor ki' diye yapılan bir tasvir, kullanılan tabirdir.