Ege Denizi'ndeki Karaada yakınlarında 4 Türk gazetecinin Yunan askerleri tarafından gözetim altına alındığı haberleri Ankara'yı alarma geçirdi. Kriz, iki ülke yetkilileri arasındaki telefon diplomasisi ardından 45 dakikada çözüldü. Karaada'ya askerlerin çıktığı ve Yunanistan bayrağı çekildiği yolundaki haberler üzerine, küçük bir tekne kiralayan İhlas Haber Ajansı muhabirleri Çağdaş Yıldırım, Sabri Çağlar, Sabah Gazetesi Muhabiri Bekir Öner Şan, şoför Yusuf Yavuzyiğit ile tekne kaptanı Erhan Kallak denize açıldılar. Yunan Sahil Güvenlik Botu, Kaş'tan Karaada'ya yaklaşan tekneye yaklaşarak, gazeteciler ve kaptanı gözetim altına aldı.
DIŞİŞLERİ'NDE KRİZ MASASI
Karaada'ya giderken gözetim altına gazeteciler için Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla Müsteşar Ertuğrul Apakan'ın odasında kriz masası oluşturuldu. Sorun yeni bir Kardak krizine yol açmadan 45 dakikada art arda açılan telefonlarla çözüldü. Kilit görüşme Apakan ile Yunanistan Büyükelçisi Fotios Jean Xydas arasında gerçekleşti. Apakan, Türk gazetecilerin gözetim altına alınmasının kabul edilemez olduğunu vurgularken, Xydas adanın mülkiyetinin Yunanistan'da olduğunu anımsattı. Karaada'nın 1932'de Yunanistan'a bırakıldığı öğrenildi. Her iki taraf da düğmeye bastı ve Yunan Sahil Güvenliği gazetecileri, Türk Sahil Güvenliği'ne teslim etti. Dışişleri olayı, Sabah gazetesinden öğrendi. Sözcü Burak Özügergin, haberi alır almaz 18:30'da Apakan'ın odasına gitti. Durum Bakan Davutoğlu'na aktarıldı. Davutoğlu'nun talimatıyla Müsteşar Yardımcısı Haydar Berk, Denizcilik Dairesinden Basat Öztürk ve Sözcü Özügergin Genelkurmay, Antalya Valiliği, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığı ile temasa geçti. Yunanistan'a ait adaya izinsiz yaklaşan gazeteciler 19.15'te serbest bırakıldı. Özügergin Türk gazetecilerin gözaltına alınması veya tutuklanması gibi durumun söz konusu olmadığını söyledi.
