Depremden 4 yıl sonra artık mezarların açılmaya başlandığını anlatan Emine Cebeci, 17 tane mezarın açıldığını ve sonuncu mezara geldiklerinde artık içinden bir sesin 'oğlum bunların içinde değil. 18'incinin içinde de olmayacak' dediğini anlatıyor. "Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp mezarların açılmasını ücretsiz olarak üstlendi. En son mezar açıldığında tüm kayıp aileleri mezarın başındaydı. Gölcük'ten İstanbul Adli Tıp Kurumu'na DNA testi için bilmediğim, oğlum olduğuna inanmadığım bir cesede ait kemiklerle aynı araç içinde gittim. Çektiğim acıları anlatmama imkân yok." Testlerin sonucunda ceset oğlu Serkan'a ait çıkınca yıkılmış acılı anne. "Meğer oğlumun kemikleriyle yolculuk yapmışım. İnanmak istemediğim, korkulu rüya görmektense hep uyanık gezerek, oğlumun öldüğünü bile düşünmediğim gerçek bas bas bağırıyordu. Mezardan çıkan benim oğlumdu. Şoka girdim. Depremden sonra 4 senemi mezarlıklarda ve adliyelerde geçirmiştim. Bütün mücadelem bitmişti. Oğlumu kendi ellerimle bir daha mezara gömdüm" diye anlatıyor yaşadıklarını.