Mehmet Ali Şahin (TBMM Başkanı): Millet olarak büyük acılar yaşadığımız, maddi ve manevi kayıplar verdiğimiz Marmara depreminin 10. yıldönümünü hüzün ve kederle anıyoruz. Bu tür büyük felaketlere karşı alınacak tedbirlerle doğabilecek zararlar en alt düzeye indirilebilir. Binalarımızın gerek yapım, gerekse de denetim aşamasında daha bilinçli ve sorumlu davranılması ve yasal kurullara uyulması hem canımızın ve malımızın hem de sevdiklerimizin daha iyi korunmasını sağlayacaktır. Tayyip Erdoğan (Başbakan): Hiç şüphesiz, alınan tedbirler ve sergilenen dayanışma hayatını kaybeden vatandaşlarımızı geri getirmiyor. Bu nedenle tabii felaketlere karşı devlet ve millet olarak almamız gereken tedbirleri sürekli gündemimizde tutmamız gerekiyor. Önemli olan depremlerden sonra alınacak tedbirler ve sergilenen dayanışma değil, bu tür felaketlerden en az zarar ve hasarla çıkabilmektir. Bu çerçevede biz hükümet olarak pek çok düzenlemeyi hayata geçirmiş bulunmaktayız. Bihlun Tamaylıgil (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Türkiye coğrafyası itibariyle deprem gerçeğiyle yüz yüze. İstanbul depremi bekleyen bir kent ama İstanbul beklediği depreme ne kadar hazırlıklı? Denetimsiz ve plansız oluşturulan yerleşme, yaratılan plansız cazibe merkezleri Marmara Bölgesi başta olmak üzere İstanbul'da her türlü afete duyarlı güvensiz yerleşmeler oluşturdu. Esas sorunumuz bu. Temelde plansızlıktan kaynaklanan bir sorunla karşı karşıyayız. Masum Türker (DSP Genel Başkanı): Deprem sonrası zor günler geçiren vatandaşlarımız o günün şartlarında düşük faizli kredi aldı ve bir çoğu depremin yaraları iyileşmeden, ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. O gün kredi alan vatandaşlarımız, günümüzde ekonomik kriz yüzünden kredi taksitlerini ödeyemez hale geldi. Hükümet, afet kredi geri ödemelerini yeniden yapılandırmalı, daha uzun vadeye yaymalı.''