AK Parti İl Başkanı Bilal Uçar yerel medyaya (Denizlihaber) açılım konusunda bir açıklama yaptı, çarşı karıştı. Uçar; "DTP'yi PKK'nın kucağına mı itelim? DTP Güneydoğudaki vatandaşa sahip çıkıyor ama bir Batılı vatandaşın da haklarını savunması gerek, onlar için siyaset üretmesi gerek. Bu nedenle DTP bence iktidar bile olsun.
'Ne Mutlu Türküm Diyene' kavramı hassas bir çizgide tutuluyor.
'Ne mutlu Kürdüm' diyen varsa, bırakın desin. Şu ana kadar yok saydık da ne oldu?" Bu açıklamalar kente bomba gibi patlarken, en sert tepki CHP Denizli İl Başkanı avukat Zafer Gönenç'ten geldi: "Savaş Bey. İnanın ki bu açıklamasından sonra üç gün bekledim. Özür dilesin. 'Maksadımı aştım' desin diye zaman verdim. Bu açıklama ile fikrini ve zikrini ortaya koymuştur. AKP'nin de, il başkanının da foyası meydana çıkmıştır. Atatürk, 'Ne Mutlu Türküm Diyene' demiştir. Türk olana değil, Türküm diyene. Farkı anlayabiliyor musunuz?
'DTP'yi PKK'nin kucağına mı itelim?' diye soruyor. Hayır itmeyin! Aksine kucaklayın ve iktidara taşıyın. Nasılsa sizin için DTP'nin iktidara gelmesi önemli değil." Bunları öğrenince kendi payıma bir mini açılım da ben yaptım. Her iki il başkanını bir araya getirdim. Baktım ki AK Partili Uçar yanlış anlaşılmaktan son derece huzursuz. 'Söylediğimin her sözün arkasındayım Savaş Abi. Ama koca bir konuşmayı cımbızlayınca ortaya böyle bir şey çıkmış. Arkadaşlarımız gazetecilik yapmışlar ama bizi de fena harcamışlar' dedi. Oldukça da makul bir şekilde açıkladı neyi neden söylediğini. Uzun bir açıklama olduğu için merak edeni internet araştırmasına davet etmekten başka şansım yok, çünkü sayfada öyle engiiin bir yerim bulunmuyor. Ama ikisi de avukat olan bu genç parti il başkanlarının sonunda gayet medeni ve barışçı bir tarzda tartışıp sohbet ettiklerini, sarılıp öpüşüp aslanlar gibi kucaklaştıklarını da gördüm, sevindim.
