İstanbul'da üniversite öğrencisi Begüm Veral'in arkadaşlarının evinde uyuşturucu alarak ölmesi 'gençler ve uyuşturucu' konusunu yeniden gündeme taşıdı. Uzmanlar, bu belaya alışan gençlerin oğunlukla 'arkadaş kurbanı' olduğunu belirtip, ergenlik dönemine dikkat çekiyor
ABONE OL
KULLANIM YAŞI DÜŞTÜ Prof. Dr. Mücella Uluğ (Psikolog): "Boşanmış ailelerde psikolojik boşluklar oluyor. Çocuklar farklı arayışlar içine giriyor. Bir çocuk uyuşturucu tedavisi gördüyse, tedaviden sonra çevre mutlaka değişmeli. Ülkemizde uyuşturucu kullanım yaşı ortaokula kadar düştü. İnşallah ilkokula inmez. Bilmiyoruz belki de indi. Gençlik bir arayış içinde. Çevresinde böyle şeyler varsa 'Bir parça da ben alayım ne olacak' diyor. Çocuklarının yakın arkadaşları, dolaylı olarak kontrol edilmeli."
11 YAŞINDA HASTAM OLDU Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatr): "Bu tip olaylarda iki temel neden var. Kötü arkadaş ve zayıf aile. Genellikle parçalanmış ve varlıklı ama sevgisiz çocuk büyütmüş ailelerde sıkça rastlıyoruz. Uyuşturucuya kolay ulaşılabilirlik ise en büyük sorun. Ergenliğin bittiği 22 yaşa kadar gençler zevk tuzağına düşmüş oluyor. Hastalarım arasında 11 yaşında kullanıcıya r a s t l a d ı m . Gençler uyuşturucu kullanımında ilk baştaki etkiyi arıyor. Ve giderek dozu artırıyor."
DOKTORA GİTMİYORLAR Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Sosyolog): "Uyuşturucu kullanma yaşı düştü. Gençlerin uyuşturucudan kaçınmaları için okullarda çok kapsamlı bilinç yükselten çalışmalara ihtiyaç var. 12-13-14 yaşlarındaki gençlerimiz sorunlarla mücadele edemediği için uyuşturucuya yöneliyor. Gençler bugünlerde sorunlarla mücadelede zorluk çektiklerinde, hemen bazı ilaçlarla bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Uyuşturucuya yöneliyorlar. Doktora hiç başvurmuyorlar."
KURUMLAR ÇALIŞIYOR MU? Doç. Dr. Kültegin Ögel (Psikiyatr): "Yaklaşık 4 yıldır Türkiye'de hiç uyuşturucudan söz edilmiyordu. Çünkü kimse ölmemişti. 'Araştırma var mı' diye sorarsanız, araştırma yok. Okullarda ise Milli Eğitim izin vermediği için araştırma yaptırılmıyor. Bu nedenle trendi görme şansımız yok. Devletin her şeyi ben yapayım gibi bir şeyi de var. Peki tedavi kurumlarımız yeterli mi? Denetimli serbestlik kanunu işliyor mu? Bu noktadan bakınca bu kızın ölmesine bile bile lades demek lazım."