KAMUOYU DESTEĞİ: "Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istiyor musunuz?" diye sorduğunuz zaman yüzde 60 evet cevabı alınıyor. "AB'nin Türkiye'yi bir gün üye kabul edeceğine inanıyor musunuz?" diye sorduğumuz zaman o oran yüzde 40'a düşüyor. Aradaki fark Avrupa'daki vizyonsuz bazı liderlerin söylemlerinden kaynaklanıyor.
ERDOĞAN'IN ROLÜ: Türkiye, cumhuriyet tarihinin AB'ye en çok inanmış başbakanına sahip. Hiçbir lider Tayyip Erdoğan kadar AB için seyahat etmedi. AB için uykusuz kalmadı. AB için yasa ve Anayasa değişikliği yaptırmadı. Teşkilat kurmadı. Hiçbir lider AB'ye odaklanacak müstakil bir devlet bakanı ve başmüzakereci atamadı.
AÇILIMIN YÖNÜ: Türkiye'nin AB'ye en yakın olduğu günleri yaşıyoruz. Demokratik açılımın nereye varacağını merak edenlere şunu söylüyorum. "Fransa'daki bir Fransız vatandaşının ne hakkı varsa Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarının etnik kökeni, dini inancı, siyasi tercihi ne olursa olsun aynı hakka ve hukuka sahip olması gerekir.
BÖLÜNME İDDİASINA CEVAP: Hiçbir AB üyesi ülke müzakere sürecinde bölünmemiştir. Aksine hepsi güçlenmiş, zenginleşmiştir. 10 yıl evvel şiir okuyan belediye başkanlarının hapis edildiği bir ülke olan Türkiye bugün her konunun tartışabildiği, tabuları geride bırakmış, sorunları halının altına süpürmeyen bir ülke.
ERMENİ KÖKENLİ MEMUR: Sınavı kazanan, Ermeni vatandaşımız olduğunu gizlemeyen bir insanı istihdam etme kararımız haber oldu. Beni tebrik eden AB büyükelçilerine, "Tebrik edilecek bir şey yok. Anayasamızın kurallarını yerine getiriyorum" dediğimde şaşırıyor.