Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara'nın günlerdir tartıştığı soruya yanıt verdi ve CHP'nin "üç konu anayasa paketinden ayrılsın, destek verelim" önerisine kapıyı kapattı. Erdoğan, paketin bölünmesini kabul etmeyeceklerini, "Devlet işi ciddiyet işidir. Bu kadar ciddi olan bir konuyu bu kadar sulandıran yaklaşıma olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Pazartesi artık bu tasarının görüşmeleri TBMM'de başlayacak" sözleriyle ortaya koydu. Erdoğan, ABD dönüşünde Esenboğa'da şunları söyledi:
En başından parlamento içi, parlamento dışı tüm siyasi partilerle arkadaşlarımızın geniş kapsamlı görüşmeleri oldu. Bu görüşmeler neticesinde en ufak bir olumlu sinyal alamadık. Hatta ve hatta verdiğimiz taslakla ilgili, taslağın kapağını bile açıp incelemeden verilen cevapları hatırlayın. Ne dediler, 'biz bunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz' dediler.
ARZU EDERLERSE GÖRÜŞÜRÜZ
Bir başka siyasi parti de 'seçimlerden önce böyle bir şeyi görüşemeyiz, ancak seçimlerden sonra yeni kurulacak parlamentoda görüşelim' dediler. Devlet işi ciddiyet işidir. Parlamento bu ülkenin en ciddi en onurlu kurumudur. Onu temsil edenler de dürüst, dikkatli, hassas davranmakla bu kurumu güçlendirirler. Biz bunu bekledik. 'Gerekirse birlikte yapalım' dedik.
Hep bunlar bir sulandırma hareketidir, bunlar ciddi şeyler değil. Bu kadar ciddi olan bir konuyu bu kadar sulandıran yaklaşıma olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Kaldı ki bu artık komisyondan geçip genel kurul gündemine geldi, kendileri de muhalefet şerhlerini yazdılar verdiler. Pazartesi 13.00'te itibaren genel kurulda bu tasarı görüşülmeye başlanacak.
("ABD'ye hareket etmeden önce 'ben de varım' demiştiniz. Ne oldu da fikir değiştirdiniz?") Söylediklerimi saptırmayın. Gelenler katkı sağlamak için geleceklerse bu katkıları görüşmeye hazırız. Ama kimse şark kurnazlığıyla yaklaşmasın dedim. Onlar kadar bu konularda kurnazız. Ama görüşme noktasında kapımız her zaman açık. Odamızda kamera falan da yok. Arzu ederlerse medyaya görüntü verir oturur, beraber hangi konuyu görüşeceksek görüşürüz.
(Ahmet Türk'e saldırı ve protestolar) Şiddetle kınadığımı ifade ettik. Arkasında herhangi bir şey var mı yok mu bu konuyla ilgili çalışmalar sürüyor. Aynı şey bizim de başımıza farklı şekilde geldi. Bunları görmek istemiyoruz, bunlar siyasette çıkış yolu değildir.
İstanbul'da Molotof kokteylini otobüse atanların yaptığını tasvip etmek de mümkün değil. Sayın Türk olumlu açıklamalar yaparken öbür tarafta bu tür olayların olması bunun nerelere vardığını gösteriyor. Bunlar yanlış şeyler. Pislik pislikle temizlenmez. Kan kanla temizlenmez. Barışı bunun üzerinde yürüteceğiz. Aklıselimle bunlardan çıkmanın takibinde olacağız. Öte yandan Erdoğan, ABD'deki temasları çerçevesinde İran konusunun sorulması üzerine şunları söyledi: "Brezilya ile Türkiye'nin İran'la ilgili nükleer sorunda yaklaşımları büyük ölçüde örtüşüyor. Demokratik çözüm ve diplomasi yegane çözümdür."