Samsun'da uğradığı yumruklu saldırı sonrasında "sağduyu" çağrısı yaparak takdir toplayan Ahmet Türk, "Böyle bir olay Samsun halkına mal edilemez" dedi. Kapatılan DTP'nin eski lideri olan siyasi yasaklı Türk, yaşamı boyunca hiç yumruk yemediğini belirterek ekledi: "Kan davası yüzünden hep korumalarla dolaştım. Gençliğimi yaşamadım ki sokak kavgası göreyim. O yüzden de yumruk yemedim." Türk SABAH'a şu mesajları verdi:
'KAVGA ETMEDİM'
Samsun milletvekilleri ziyaretime geldi, üzüntülerini dile getirdiler. Ben de mesaj vereceğim. Alçılarımın alınmasını bekliyorum. Bu şekilde görüntü vermeyeceğim. Duygu sömürüsüne dönüşmesini istemem. Bu saldırı Samsun halkına mal edilemez. Vali de beni aramış, üzüntülerini iletmiş. İzmir, Manisa'dan insanlar dolmuş tutup geçmiş olsuna gelmiş.
Üniversite öğrencisiyken ağabeyimi vurdular. Kan davası başladı. Korumalarla geziyordum. O yüzden sokakta hiç kavga etmedim. Gençliğimi yaşamadım. Sonra da kendimi siyasi yaşamın içinde buldum. Hayatımda ilk kez yumruk yemiş oldum.
Mardin'e bir akrabama taziyeye gidecektim. Sınav olduğu için uçakta yer bulamadık. Ben de Samsun'a gittim. Pişman değilim. İlk kez yumruk yesem de, gelen tepki acısını unutturdu. Birileri de neyle karşılaşacaklarını görmüş oldu. Daha büyük olayların önüne geçildi. Umarım ders çıkarılmıştır.
Birileri beni arayıp 'İntikam alalım' diyor. Kan davası gibi görenler var. Böyle bir şey bize yakışmaz. Türk, Kürt halkı gereken cevabı verdi. Orada noktalamak gerekir.
Yaşadığım olay Baykal'a yumurtalı saldırı ile kıyaslanıyor. Bu hoş değil. Biz de geçmişte yumurta yedik. Yumurta ve yumruk kıyaslanamaz.
İstanbul'da otobüse molotof kokteyli saldırısı olmuş. O otobüste bana atılan yumruğu kınayanlarda vardır. Doğru bulmuyorum.
Yaşadığım olayın ardından hükümetin gösterdiği refleks, duyarlılık önemliydi. Sayın Başbakan iki kez aradı. Sağlık durumumu sordu.
Yumruk görüntülerini izlerken açıkçası sarsıldım. Osman Baydemir aradı, 'Acıyı yüreğimde hissettim. O yüzden öyle konuştum' dedi. Arkadaşlarıma yapılsaydı ben de tepki gösterirdim.
Hafta başında BDP Genel Merkezi'nde sivil örgütlerin ziyaretlerini kabul edeceğim. Daha sonra Mardin'e, bölgeye gitmek istiyorum. Çünkü bölgede ciddi bir tepki var. Saldırıyı kendilerine yapılmış görüyorlar.
Sırrı Bey'in eşinin mezarı konusundaki tartışmalar üzücü. Sırrı Bey'in eşinin ailesi tek kelime Kürtçe bilmez. Sanatçı bir aile. Bırakalım insanlar mezarlarında huzurla uyusun. İnsani değerlerimizi yitirmeyelim.
