25 yıllık bir öykü bu ve ne güzel ki, son 16 yılının içinde ben de varım. Sinan'ın, Değer'in-ki onlar benim uzun yol arkadaşlarım- gelenlerin, gidenlerin, kanatlanıp uçanların, gitmesi gerekenlerin, yani bu piyasada olan pek çok kişinin SABAH'la, SABAH'ın magazin servisiyle bir bağı var. Gitmeleri çok severim ben. Çünkü durmayı sevmem. Ama burada olmayı seçtimseçtik ve bu seçimi çok sevdim-sevdik. Çünkü SABAH'ta olmak aslında hiç durmamak demek. Hep önde olmak, hiç yorulmamak demek... Bizler burada büyüdük. Hayatlarımız da burada büyüdü. Sinan ve Değer burada çalışırken evlendi, burada baba oldular. Benim oğlum SABAH'la büyüdü. Büyük Özlem, burada anne olacak. Küçük Özlem de olur inşallah. Öner'i buradan askere uğurladık, sonra karşıladık. Mustafa bir gitti, yapamadı, geri geldi. İlker'i burada evlendirdik. Merve üniversiteyi burada bitirdi. Başak yüreğinin sesine kulak verip buraya geldi. Yüksel en küçüğümüz, o da burada öğrenecek pek çok şeyi. İşte böyle bir aileyiz biz. Zaman zaman sesler yükseliyor, adrenalin başka katlara taşıyor, enerjimiz hayretle karşılanıyor. Uykular hep tetikte. Akıl ve vicdan da. (İkisi bir arada olmazsa, sonuç feci oluyor) Uzun sözün kısası; her hayat bir haber, her haber de bir hayat. Bunu hiç unutmuyoruz.
ŞENGÜL BALIKSIRTI