Hamdi
Ayri 21 Nisan günü Bodrum'da Adil Bakar'a ait fast-food restoranı, yemek yedikten sonra soydu. İşletme sahibinin ifadesine göre yazarkasayı ve 7.65 çapındaki silahı çaldı. Hırsızlık anı güvenlik kamerasına yansıdı. Olay adi bir hırsızlık vakası gibi görünüyordu. Ancak çalınan silah olduğundan Bodrum İlçe, Muğla İl Emniyet Müdürlüğü'ne, Muğla Emniyet de Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çalınan silahı aynı gün bildirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü de 81 vilayetin İl Emniyet Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda Bodrum'da çalınan silahı haber vererek olası eylemler konusunda dikkatli olmasını istedi. Üç gün sonra, silahın çalındığı Bodrum'a 2 saat uzaklıktaki Balçova'da ilk cinayet işlendi. Zanlı, saat 23.55'te çalıntı silahı bir kez ateşledi ve Esra Yaşar'ı başından vurdu. Cinayet yerinde bulunan mermi çekirdeğinden silahın 7.65 çapında olduğu belirlendi.
İRTİBAT KURULMAMIŞ
İşte bu noktada konunun uzmanları olası bir ihmalden bahsediyor. İsminin açıklanmasını istemeyen emekli bir polis şefi şu soruyu soruyor: "Cinayeti soruşturan masa, acaba coğrafi yakınlıktan dolayı, cinayetteki 7.65 ile Bodrum'da çalınan 7.65 arasında irtibat kuramaz mıydı?" Aynı polis şefi kuşkularını şöyle sürdürüyor: "Eğer İzmir, Muğla'ya 'Cinayet silahı acaba sizden çalınan silah olabilir mi?' diye sorsaydı, görüntülerden muhtemel zanlının fotoğrafı elde edilecekti. Daha birinci cinayetin ardından İzmir polisinin elinde bir fotoğraf olacaktı." İlk cinayetten bir gün sonra bu kez üniversite öğrencisi Selen Ayla öldürüldü. Silah yine 7.65'ti. Fakat İzmir, Muğla'ya o soruyu yine sormadı. Ve son cinayet... 27 Nisan günü travesti Mustafa Has da aynı şekilde vuruldu. Satılan telefondan katil zanlısının ismi belirlendi: Hamdi Ayri! Zanlının kaçış güzergâhını değerlendiren İzmir polisi, Muğla'ya gitti. Ekip, İzmir'den elde edilen görüntüleri Muğla'daki meslektaşlarına gösterince şok yaşandı. Zanlı Ayri, Bodrum'da silahı çalanın ta kendisiydi. Şimdi, merak edilen soru şu: İzmir, çalınan silahı Muğla'ya sorsaydı ikinci ve üçüncü cinayet önlenebilir miydi?