Yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin Anayasa değişikliği teklifinin 367'nin altında kalıp referandum barajına takılmasını değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, "Cumhurbaşkanı bu yasayı onaylamalıdır dedi.
Partisinin İzmir İl Başkanlığı tarafından İsmet İnönü Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen 'İzmir Geleceğine Yürüyor' konulu konferansta konuşan Günaydın, yerel seçimlerin geri alınmasına ilişkin Anayasa değişikliğini değerlendirdi. Meclis'in yerel yönetim seçimlerine ilişkin bir karar almasının hukuk felsefesi bakımından doğru olmadığını ifade eden Günaydın, "Anayasa yerel seçimleri her beş yılda bir yapılacağına amirdir. Seçimler 2009 yılının başında yapılmıştır. Belediye başkanları halktan 5 yıl için yetki almışlardır. Dolayısıyla bu yetkiyi 2014 martında sahibine teslim edeceklerdir. TBMM'nin hukuk felsefesi açısından bakıldığında tarihini öne alabileceği tek seçim genel seçimlerdir. Çünkü, kendisine ilişkin bir karar almaktadır. Bunu yapabilir. Ancak, yerel yönetim seçimlerinin tarihine ilişkin bir karar almasını hukuk felsefesi açısından doğru bulmak mümkün değildir diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin AK Parti'ye destek vermesini de değerlendiren Günaydın, şöyle konuştu: Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) bunu sonbahara almaya çalışıyor. Milliyetçi Hareket Partisi de destek vereceğini söyledi. AKP'nin tüm zor zamanlarında olduğu gibi imdadına yetişeceğini ilan etti. Şimdi bakalım meclis aritmetiğine, 326 milletvekili var AKP'nin, 51 milletvekili var MHP'nin toplam 377 milletvekili ediyor. Referandumsuz bir Anayasa değişikliği için 367 bulması gerektiğini hepimiz biliyoruz.
Günaydın, Türk milletinin dört tarafındaki komşularıyla sıcak savaş tehlikesini yaşadığı bir dönemde, iç güvenlik sorunlarının başımıza açtığı terörün çocuklarımızı şehit ettiği bir ortamda, Türkiye'nin en önemli meselesi yerel seçimlerin öne alınması ve referandum talebi olabilir mi? diye sordu.
Günaydın, bu noktadan itibaren topun Cumhurbaşkanı'nda olduğunu belirterek şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı'nın iki yetkisi var. Ya bu yasayı onaylayacak ve bağlı yetki olarak mecburen referanduma götürecek ya da TBMM'ye yasayı geri gönderecek. Ben bir hukukçu olarak soruyorum; bu Cumhurbaşkanı meclis komisyonlarında milletvekillerinin sokulmadığı her milletvekili başına 10 AKP'li milletvekilinin çökmeye çalıştığı bir ortamda, her türlü iç tüzük ihlalinin yapılarak geçirildiği 4+4+4 gibi bir yasayı meclise iade etmiş midir? Etmemiştir değil mi? Bir anayasaya aykırılık, usule aykırılık görmedik bu yasa da. Ben şimdi soruyorum Cumhurbaşkanı hangi gerekçeyle bu yasayı yeniden görüşülmek üzere TBMM'ye sevk etsin? Bir hukuk diyalektiği içerisinde buna bir gerekçe bulabilmenin mümkün olmadığının altını çizmek isterim. Eğer Cumhurbaşkanı onaylarsa referanduma gidilecek. Hepimizin sorması gereken soru şudur: Türk milleti dört tarafındaki komşularıyla sıcak savaş tehlikesini yaşadığı bir dönemde, terörün çocuklarımızı şehit ettiği bir ortamda, Türkiye'nin en önemli meselesi yerel seçimlerin öne alınması ve referandum talebi olabilir mi? Bütün samimiyetimle söylüyorum ki Cumhurbaşkanı bu yasayı onaylamalıdır. Halk bu referandumda gerekli cevabı verecektir.
Büyükşehir Yasa Tasarısı'nı da eleştiren Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de 29 kenti bütün şehir ilan etmek istiyorlar. Yani il sınırları il belediye sınırlarını çakıştırmak istiyorlar. Şu an İl Özel idareleri var burada. Vali de bir organ, İl Genel Meclisi de bir organ. İl Genel Meclisi üyeleri seçimle iş başına geliyor. Şimdi bu 29 kentte il özel idarelerini kapatıyorlar ve yerine Yatırım Koordinasyon ve İzleme Başkanlığı kuruyorlar. Ben şimdi soruyorum merkezin atadığı isme yetkiyi verip yerelden seçilenlerin başına valiyi getirmek ne zamandan beri yerelleşmek oldu?