Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını değerlendirdi. Arınç, "BDP'li bazı milletvekilleri bilerek ve isteyerek suç işliyorlar. Dolayısıyla yargılanmaları 100 defa hak ediyorlar. Bilerek ve isteyerek bu suçu işlediklerine göre, karşılığının yargıda yerine getirilmesi lazım. Yani yargılanmalı ve suçlarının karşılığı olan ceza varsa almalı." dedi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Senegal Başbakanı Abdul Mbaye onuruna Ankara Rixos Otel'de verdiği yemekte basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bu konunun 3 buçuk ay önce de tartışıldığını ve fikrini söylediğini hatırlatan Arınç, "BDP'li bazı vekiller bilerek ve isteyerek suç işliyorlar. Yani bilerek ve isteyerek suç işliyorlar. Dolayısıyla yargılanmayı 100 defa hak ediyorlar. Eğer sivil bir şahıs bu suçları işlemiş olsaydı savcılar harekete geçer, iddianame tanzim eder ve mahkeme önüne çıkarırdı. Ancak bu kişiler milletvekili olunca bir prosedür var. Dokunulmazlıkları kalkması halinde ancak yargılanabiliyorlar. Dolayısıyla ben iki açıdan bakıyorum. Bilerek ve isteyerek bu suçu işlediklerine göre, karşılığının yargıda yerine getirilmesi lazım. Yani yargılanmalı ve suçlarının karşılığı olan ceza varsa almalı. Yoksa beraat etmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
"SİYASİ SONUÇLARI HESAPLANARAK OY KULLANILIR"
Söz konusu kişilerin siyasetçi olduğunu bildiren Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Meclis'in yapacağı iş, Anayasa Komisyonu'ndan başlayarak, siyasi bir işlem yani dokunulmazlıkları kalktığı takdirde siyasi bir işlem olacak. Adalet ve yargı yönü bir başka, siyasi yönü bir başka olan iki konu ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla milletimizin nefretini cezbedecek yönde bilerek ve isteyerek suç işleyen kişilerin, bunun karşılığını görmesi lazım. Ancak siyasetin dokunulmazlıkların kalkması, doğru mu olur, iyi mi olur kötü mü olur, sonuçları siyasi açıdan hesaplanarak kararın verilmesi lazım. Umuyorum ki karma komisyon dokunulmazlıkların kalkması yönünde bir karar alırsa tüm siyasi partiler, siyasi sonuçları hesaplayarak oy kullanırlar. Dolayısıyla bu konuyu her gün gündemde tutmanın anlamı yok."
Bir gazetecinin, Başbakan'ın okullarda kılık kıyafet serbestliği ile ilgili sözlerini hatırlatması üzerine de Arınç, "Bu bir kanun konusu değil, yönetmelik konusudur. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kendi bünyesindeki kılık kıyafet konusunu, düzenlemeye götürdü. Düzenleme hususunda öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin yani MEB personelimizin her açıdan daha özgür olacağını düşünüyorum. Tabi ki farklı düşünceler, eleştiriler olabilir, MEB bunları karşılar." ifadelerini kullandı.
