Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kars, bu milletin en zor anında, en zor şartlarda nasıl yeni bir başlangıç yapılabileceğinin canlı tarihidir. Şu Kars'ın sokakları, evleri, şehrin çevresinde kurulmuş tabyalar ve elbette Sarıkamış bunun en canlı şahididir. Sarıkamış ruhunu anlamayan Kars'ı anlayamaz, yeni Türkiye'yi de anlayamaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.
Kars'ın ilçe, mahalle ve köylerindeki vatandaşlara selamlarını gönderen Erdoğan, "Kars'ın ve Anadolu'nun manevi muhafızı Ebu'l Hasan Harakani Hazretlerinin, Kars Kalesi'nin huzurunda ilginiz, coşkunuz, kadirşinaslığınız için şükranlarımı sunuyorum. Dedemin şehit olduğu topraklara, Sarıkamış'a ayrıca selamlarımı iletiyorum" diye konuştu.
Erdoğan, 17 Mart tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile Kars'ta Türkiye ve bölge için önemli olan TANAP'ın temel atma törenine katıldıklarını anımsattı. Yine aynı tarihte İlham Aliyev ile Haydar Aliyev Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve diğer eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Ne diyor o güzel Kars türküsü; 'Ayrı düşeli senden, yaralıyım sinemden / Gece-gündüz çıkmazsın hayalimden, rüyamdan.' Biz de Kars'tan ayrı kalamıyoruz, her fırsatta geliyoruz" diye konuştu.
Vatandaşların "İşte ordu işte komutan" tezahüratları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa'daki başkomutanlıktan bahsediyorsunuz değil mi?" diye sordu. Erdoğan, vatandaşların "evet" sözlerine "Tamam o zaman" karşılığını verdi.
-"TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN VE TEK DEVLET"
Kars'ın bin yıllık birlikteliğiyle yeni Türkiye'nin zemini haline geldiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kars, bu milletin en zor anında, en zor şartlarda nasıl yeni bir başlangıç yapılabileceğinin canlı tarihidir. Şu Kars'ın sokakları, evleri, şehrin çevresinde kurulmuş tabyalar ve elbette Sarıkamış, bunun en canlı şahididir. Sarıkamış ruhunu anlamayan Kars'ı anlayamaz, yeni Türkiye'yi de anlayamaz. Moskova'daki askeri müzede sergilenen günlükte bir Rus kurmay başkanı Allahuekber Dağları'ndaki manzarayı nasıl anlatıyor; Allahuekber Dağları'ndaki Türk müfrezesini teslim alamadık, bizden çok evvel Allahlarına teslim olmuşlardı. İlk sırada diz çökmüş 5 kahraman, kaput yakaları Tanrı'nın rahmetini o civan delikanlıların yüreklerine akıtabilmek istercesine semaya dikilmiş kaskatı. Hele bıyıkları ve sakalları her biri birer fütuhat oku gibi çelik misali. Ya gözler, tabiata da başkumandana da karşısındaki düşmana da isyan eden, ama Allah'ına teslimiyetle bakan gözler. Bu topraklar gerektiğinde herkese isyan eden, ama Allah'a teslimiyetle bakan o gözlerin hatıralarını inşallah ebediyete kadar yaşatacaktır. Burada Kafkas cephesinde şehit düşen askerlerimizi, tüm subaylarımızı rahmetle, şükranla anıyorum."
-"KİMLER BURALARA GELMİŞ, ALLAH RAZI OLSUN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık subayı olarak bu savaşta şehit düşen Bosnalı Binbaşı Hüseyin Hüsnü Atıf'ı, Medineli Binbaşı Abdurrahman Şeref'i, Selanikli Binbaşı Ali Yasin Şerifi'yi, Şamlı Yüzbaşı Abbas'ı, Türkistanlı Yüzbaşı Tacettin'i, Kosovalı Üsteğmen Hasan'ı, Kırımlı Üsteğmen Abdulkadir'i rahmetle andığını dile getirdi.
"Kimler buralara gelmiş ve nerelerden gelmiş, Allah razı olsun" diyen Erdoğan, "Bu subaylarımızın doğum yerleriyle şehit oldukları yerin ifade ettiği mesajı çok iyi görmeliyiz. Bu milletin tarihi 1923'te başlamadığı gibi bu milletin gönül dünyasının sınırları da 780 bin kilometrekareden ibaret değildir. Dün bu toprakları işgalden kurtarmak için coğrafyamızın her köşesinden kardeşlerimiz buraya koşmuşlardır" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıldır ecdat yadigarı eserlere sahip çıktıklarını, tüm mağdur ve mazlumlara el uzattıklarını vurgulayarak, "Bosna Hersek'e gidin bizi göreceksiniz, Kosova'ya gidin bizi göreceksiniz, Arnavutluk'a gidin bizi göreceksiniz, Makedonya'ya gidin bizi göreceksiniz, Türkmenistan'a gidin bizi göreceksiniz. Kazakistan'a gidin bizi göreceksiniz, Azerbaycan'da, Moğolistan'da bizi göreceksiniz. Her yerde bizi göreceksiniz. Bu milletin gönül dünyası bu kadar genişken, büyükken, bugün 'Türk' diyerek, 'Kürt' diyerek, 'Azeri' diyerek, 'Çerkez' diyerek, 'Gürcü' diyerek yeniden bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlar var" diye konuştu.
Milleti bölmeye, parçalamaya çalışanlara karşı, kendilerinin "Rabia" dediklerini ifade eden Erdoğan, "tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet" söylemini yineledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ülkemde 78 milyon hepsi tek millet. Allah bizleri kabileler halinde yarattı ama hiçbir kavmin bir diğer kavme üstünlüğü yoktur. Ülkemizde maalesef iki parti var ki bunların bir tanesi siyasi Kürtçülük yapıyor, bir tanesi de siyasi Türkçülük yapıyor. Ben diyorum ki 7 Haziran'da sandıklarda bunlara bir ders verin. Çünkü bunlar bizi bölüyorlar. Bizi bölmelerine, ayrımcılıklarına fırsat vermeyelim. Biz Türk'ü, Azeri'si, Çerkes'i, Kürt'ü, 78 milyonun hepsini de yaratılanı severiz yaradandan ötürü anlayışıyla seviyoruz, kucaklıyoruz. Tek bayrak diyorduk. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır'. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımız ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Son günlerde terör örgütünü arkasına alan malum parti mitinglere 1-2 tane sembolik Türk bayrağı getiriyor, bunun dışında, bu milletin değerlerine ters, değerleriyle çatışan, bayrağımıza alternatif birçok bayrakla dolu. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu, böyle saçmalık olur mu? Bunlarla bizi aldatacaklarını sanıyorlar, işte 7 Haziran bunun için ayrı bir fırsat. Geldi, artık fazla bir şey kalmadı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar günü sandıktayız."
-"KİM DAHA GÜÇLÜYSE ONUNLA İŞ TUTTULAR"
"Tek vatan; 780 bin kilometrekarede tek vatan" ifadesini tekrarlayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu vatanın üzerinde operasyon düzenleyenler, ameliyat düşünenler karşılarında bizi bulurlar, karşılarında Silahlı Kuvvetlerimizi bulurlar, emniyet teşkilatımızı bulurlar, karşılarında hepsinden öte bu milleti bulurlar. Tek devlet; bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz var mı? Şimdi bir tane paralel devlet çıkmış. Şu anda bölücü terör örgütünün desteklediği partiyle iş tutmuşlar. Nerede, kim daha güçlüyse onunla iş tuttular. 99 yılında bu zat, Amerika'ya kaçtı. Güya hocaefendi. Niye Amerika'ya gittin, Mekke'ye gitseydin, Medine'ye gitseydin. Niye oralar değil de Amerika? Üst akıl… Yönetilme meselesi, ama yönetenler var, onlar böyle istediği için orada. Yoksa Amerika gibi yerde orada istediğin gibi yaşa demezler. Şimdi küçük imamlar da kaçıyor, Türkiye'de olanlar da kaçmaya başladı. İmam mihrabı bırakıp kaçar mı? Bunların imamları kaçıyor. Neden? Çünkü bunların bu ülkede, bu vatanda, bu millete karşı muhabbetleri yoktur. Bunlar devleti ele geçirmek istiyorlardı. Biz de anlamadık, aldandık yoksa bunların 40 yıllık geçmişini hamdolsun son anda durdurma fırsatını yakalayamazdık."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "MHP'nin Genel Başkanı çıkmış, paralel örgütün MİT tırlarını durdurması ihaneti üzerinden bizi, daha doğrusu Türkiye'yi suçlamaya, karalamaya kalkıyor. Sorsanız milliyetçi ama söylediklerine bakıyorsunuz Esed'in milliyetçisi, Pensilvanya'nın milliyetçisi, Kandil'in milliyetçisi. Çünkü onlarla aynı çizgiye gelmiş, aynı şeyi söylüyorlar. Bir tek bu milletin milliyetçisi değil" dedi.
Kars Cumhuriyet Meydanı'nda halka seslenen Erdoğan, "Bizim Rabiamız, Allahu Ekber Dağları'nda, ölümün üzerine, Allah'ına teslimiyetle giden o kahramanların, yiğitlerin mirasıdır" diye konuştu.
"Bu milleti kimseye böldürmeyiz. Bu bayrağı asla yere düşürmeyiz. Bu vatanın üzerinde kimseye operasyon yaptırmayız" diyen Erdoğan, devleti parçalamaya yeltenenlere, niyetlenenlere asla müsaade etmeyeceklerini, aksi takdirde Çanakkale, Sarıkamış, Kurtuluş Savaşı şehitlerinin bıraktıkları emanete ihanet etmiş olacaklarını bildirdi.
Erdoğan, Suriye'deki Türkmenlere yardım götüren tırları durdurarak ihanet içine girenlerin olduğunu belirterek, "İşte o Paralel Yapı. Biz şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkarak bu hainlerine yakasına yapıştık, takip ettik, adalet önüne çıkmalarını sağladık" dedi.
Bu yardımlar için Türkmenlerin teşekkür ettiğini, "bizi yalnız bırakmadınız" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bayırbucak Türkmenleri 'eğer siz bizi yalnız bıraksaydınız bizim halimiz nice olurdu' diyorlar. Aynen CHP'nin geçmişinde, Aras Nehri üzerinde, Boraltan Köprüsü'nde, Azeri kardeşlerimizin Stalin'in askerlerine bırakılması ve 144 Azerinin orada şehit edilmesi olayı var ya. Ondan sonra bir Azeri şairin dediği gibi 'Keşke bizi siz öldürseydiniz de onlara teslim etmeseydiniz...' İşte mesele bu. Suriye Türkmen Meclisi'nin eski başkanı, Türkiye'nin yardımı olmasaydı Esed'e karşı verdikleri mücadelede 30 bin değil bir milyon şehit vermek zorunda kalacaklarını söylüyor. MHP'nin bir Suriye Türkmeni olan milletvekili bölgeye yapılan yardımlardan ötürü şahsım ve Başbakan'a teşekkür ediyor ama MHP'nin Genel Başkanı çıkmış, paralel örgütün bu ihaneti üzerinden bizi, daha doğrusu Türkiye'yi suçlamaya, karalamaya kalkıyor. Sorsanız milliyetçi ama söylediklerine bakıyorsunuz Esed'in milliyetçisi, Pensilvanya'nın milliyetçisi, Kandil'in milliyetçisi. Çünkü onlarla aynı çizgiye gelmiş, aynı şeyi söylüyorlar. Bir tek bu milletin milliyetçisi değil. Ey Bahçeli, sen bu milletin milliyetçisi olana kadar bu millet sana itibar etmeyecek, bunu bilesin."
-"SİYASETÇİ BU DENLİ YALANCI OLUR MU?"
Anamuhalefetin başındaki kişinin de benzer şeyler söylediğine de değinen Erdoğan, "Neymiş, Türkmenlere gizli gizli yardım götürüyormuşuz, yardım gizli gizli gider miymiş? Anamuhalefetin genel başkanı da Esed'in, Pensilvanya'nın, Kandil'in ağzıyla konuşuyor. Hatırlarsanız, biz Türkmenlere yardım ederken bunlar onları katleden eli kanlı Esed ile hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Ey Kılıçdaroğlu, bu ülkenin siyasetçisi olmayı, başkalarının değil bu ülkenin çıkarları için çalışmayı öğrenene kadar bu millet sana da itibar etmeyecek, bunu bilesin" dedi.
Alandakilere "Dün buradaydı galiba. Ne yaptınız?" diye soran Erdoğan, "Gönderdiniz. Burada ne dedi? 'Et ve Balık Kurumunun adı Et ve Süt Kurumu' olacak dedi. Bu kurum, 2013 yılında, Et ve Süt Kurumu olarak başbakanlığım döneminde değişti zaten. Görev alanını da buna göre yeniden düzenledik" diye konuştu.
Değişikliğe ilişkin kararın yer aldığı Resmi Gazete'yi gösteren Erdoğan, "Bunu göstereyim istedim ki sizi nasıl aldatma gayreti içine giriyorlar, bunu bilin. Siyasetçi bu denli yalancı olur mu? Bunun yanlışlarını düzeltmekten bıktım. 'Et kombinası kuracağız Kars'a diyor. Bu yıl kombina inşaatına başlanacak. Günlük 750 büyükbaş kesim kapasiteli kombina ile ilgili 15 gün içinde ihaleye çıkılıyor" bilgisini verdi.
-"CHP'NİN BAŞINA GELİRKEN DE YALAN SÖYLEDİ"
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bitmedi. Bir de biliyorsunuz son günlerde 'Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda altın klozetler, altın kaplama klozetler var' dedi. 'Eğer Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda altın klozet varsa gel, gör, ben hemen Cumhurbaşkanlığını bırakacağım' dedim. Ancak yoksa, sen bunu ispat edemezsen, orada göremezsen, şu CHP'nin başına bela olmaktan çekilecek misin? Zaten bu CHP'nin başına gelirken de yalan söyledi. Sayın Baykal'ı gitti ziyaret etti, gazeteciler 'aday olacak mısınız?' diye sordular, 'olmayacağım' dedi, hemen ertesi günü aday oldu. İnanın bunun yalanlarını düzeltmekten biz bıktık."
Erdoğan, alandan laf atılması üzerine, "Aynen öyle, bu, kaset genel başkanıymış" karşılığını verdi.
Erdoğan, "Yapılmış olan, yapılmakta olan işleri niye inkar edip 'ben yapacağım' diye ortaya çıkıyorsun? Ziya Paşa'nın güzel ifadesi var: 'Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?' Haberin olsun, dün Kars nasıl güldüyse tüm Türkiye sana gülüyor. Yaşadığı ülkeye bu kadar yabancı bir siyasetçiye devlet teslim edilir mi? Zaten buna SSK'yı teslim etmişler SSK'yı iflas haline getirdi. Ondan sonra gönderdiler, adeta kovaladılar" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çıkmış CHP ne diyor? 'imam hatipleri kapatacakmış. Kayseri'ye gidiyor, 'Hayır ben böyle bir şey söylemedim' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Müslüman, bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bize bunu yutturamazsınız" dedi.
Kars Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap eden Erdoğan, sağlıkta yapılan hizmetleri anımsatarak, artık herkesin istediği hastaneye gidebildiğini, istediği eczaneden ilacını alabildiğini ifade etti.
Erdoğan, "Yeni Türkiye, yeni anayasa, başkanlık sistemi" dediklerini, ancak diğer tarafta "klozet" diyen, gözünün önündeki tabelaları görmeyen, Diyanet İşleri Başkanlığı ile imam hatiplerle uğraşan bir muhalefet olduğunu söyledi.
HDP'nin, "Diyanet'i kaldıracağım" dediğini belirten, "Sen bu milleti dinsiz mi sandın? Dini noktadaki kurumlarını koruma gayreti içinde olan bu millete sen ne zamandan beri böyle bakıyorsun? Bunlar dağda Zerdüştlük eğitimi veriyorlar. Dağa kaçırdıkları o genç yavrulara Zerdüştlük eğitimi veriyorlar. Belgeler elimizde. Bunların ne İslam ile ne dinle yakından uzaktan alakası yok" diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne diyor, HDP'nin Eş Başkanı, 'Taksim Kabemizdir' diyor. Bir zamanlar CHP de 'Kabe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter' diyordu. Biz ne diyoruz: Bizim Kabe'miz Mekke'de. Farkımız bu. 7 Haziran bunun için önemli. Çünkü benim dindar Kürt kardeşim bunların arkasından gidemez, gitmemeli.
Benim Kürt kardeşim... Seni bunların sevdiğini mi sanıyorsun? Aldatıyorlar. Kendi adıma bunlara cevap vermekten hicap duyuyorum. Ama milletimin gerçekleri görmesi için bilmesi için mecburen bunları anlatıyorum. Çünkü bir Cumhurbaşkanı'nın görevi budur. Cumhurun başısınız, anlatacaksınız.
Biz umutla, heyecanla, sevinçle milletimize kazandırdığımız hizmetleri, devam eden projeleri anlatıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı 10 bin Kütçe mealli Kur'an hazırlamış. Ben de bunu, gittiğim Güneydoğu, Doğu illerinde gösterdim. Ne diyor, terör örgütünün arkasında olduğu bu kişi, 'O bir vakfın hazırladığı mealdi. Diyanetin böyle bir şeyi yok.' Ertesi gün Diyanet İşleri Başkanlığı açıklama yaptı. Depoda Kürtçe mealli 10 bin Kur'an-ı Kerim var. Bunlar Güneydoğu Anadolu'ya, Doğu'ya gönderildi.
Bundan bile rahatsız oluyorlar. Depoda bunlar gösterilince. Diyanet İşleri Başkanlığına bu defa nereden taktılar? Dediler ki 'Altındaki Mercedes'i satacağız, bununla kaynak oluşturacağız.' Neymiş bunun değeri 1 milyon... Yani bir trilyon. Ertesi gün sordum, dediler ki 320 bin 330 bin civarında. Bu ülkede Diyanet İşleri Başkanı'na bir Mercedes'i çok gören bu zihniyetin hepsinin çocuklarının ve kendilerinin altında yarış arabaları var, modern Mercedes'ler var.
Arnavutluk yolculuğumda Diyanet İşleri Başkanımıza, 'Ben şu anda kullandığım zırhlı Mercedes'lerden bir tanesi size tahsis etmek istiyorum' dedim. Tevazu gösterdi, 'yok' dedi. Biz, o zırhlı Mercedes'i Diyanet İşleri Başkanımız'a tahsis ettik.
Bizim Diyanet İşleri Başkanlığımız sadece Türkiye'nin değil, coğrafyanın adeta bir yönlendiricisi, rehberi gibi. Vatikan'ın Papa'sı İtalya'nın tahsis ettiği uçakla gidiyor uluslararası seyahatlerine. Biz de şu anda havuzumuzdaki uçaklardan bir tanesini, yurtdışına giderken Diyanet İşleri Başkanımız'a tahsis edeceğiz. Yani bizim 'Türkiye Cumhuriyeti' yazan uçakla gidecek. Ay yıldızımızın olduğu uçakla gidecek. İndiği hava limanlarında bunu görsünler. Orada sarığı ile cübbesiyle Diyanet İşleri Başkanımız'ın inişini görsünler. Bize bu yakışmaz mı? Bu millete bu yakışmaz mı? Ama bu HDP'nin başındakiler rahatsız oluyor."
-"DİNİNİ, DİYANETİNİ ÖĞRENMEYEN BİLMEYEN BİR NESİL NE OLUR?"
"Din derslerini de kaldırıyorlarmış" ifadesini kullanan Erdoğan, "Ne diyorsunuz? 'Evet' diyen var mı? 'Hayır' diyenleri bir göreyim?" diye sordu. Kars'lılardan "hayır" yanıtını alan Erdoğan, "Maşallah. Öyleyse pazar günü bunlara bir cevap gerekmez mi? Dinini, diyanetini öğrenmeyen bilmeyen bir nesil ne olur? Kaybolur. Çıkmış CHP ne diyor? İmam hatipleri kapatacakmış. Kayseri'ye gidiyor, 'Hayır ben böyle bir şey söylemedim' diyor. Sayın Kılıçdaroğlu, Müslüman, bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Bize bunu yutturamazsınız" değerlendirmesinde bulundu.
-"EŞEĞİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLADIK"
Eğitim sisteminde yapılan değişikliklere değinen Erdoğan, 4+4+4 sisteminin getirildiğini anımsatarak, "Eşeği sağlam kazığa bağladık" dedi. Daha önce 600 bin olan imam hatip öğrenci sayısının 60 bine düştüğünü kaydeden Erdoğan, şimdi ise bu rakamın 1 milyona ulaştığını söyledi.
Kimseyi imam hatibe zorla göndermediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Anne, baba evladını gönül rızasıyla gönderiyor. Sana ne? Niye rahatsız oluyorsun? Kızlarımızın başlarını açtılar mı? Kardeşlerim, ben imam hatip mezunuyum. Dört çocuğumun dördü de imam hatip mezunu. İki kızım, iki oğlum imam hatip mezunu. Ama kızlarım başörtülü olarak üniversiteye gidemediler. Oğlum, maalesef puanı yüksek olduğu halde burada istediği üniversiteye gidemedi. Tabii ki yurtdışına gönderdik.
Binlerce yavrumuz yurt dışına gitti okudular. Orada da en güzel üniversiteleri bitirip geldiler. 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya' dediler. Bu muameleyi yaptılar. Şimdi bu yasaklar kalktı. Katsayı var mı? Yok."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi eski Türkiye'ye dönmek istiyorlar. Kardeşlerim bunların rüyası, milletin kabusudur. İnşallah pazar günü bu rüyadan uyanacaklar" dedi.
Kars'ta halka hitap eden Erdoğan, Danıştayın aldığı bir kararla düz liselerde de başörtülü okumanın yolunun açıldığını, HSYK'nın da yargıda başörtüsü kullanılmasının önünde engel olmadığını bildirdiğini söyledi.
Taşların yerine oturduğunu ifade eden Erdoğan, "Sabır. Çünkü siz 'men sabera zafera' dediniz. Sabrettiniz, zafere ulaştınız. Siz sokaklara dökülmediniz, siz silahla dolaşmadınız, siz esnafın camını, çerçevesini indirmediniz, sizi dağdaki eşkıyalar, teröristler yönetmedi. Siz iradenizle konuştunuz, siz sadece Hakk'a teslim oldunuz ve bunun da neticesini gördünüz" şeklinde konuştu.
Bölücü örgütün güdümündeki partinin Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, İstanbul'daki 3. köprüye "hayır" dediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Eskiden bu hayırcılık işini ana muhalefet yapardı. Şimdi anlaşılan o vazifeyi bunlara vermişler. Biliyorsunuz bunlar Güneydoğu'da, Doğu'da hangi yatırımı yaptıysak karşısına dikildiler. Hakkari Havalimanı 2 yıl gecikti, Selahaddin Eyyubi. Ama biz bunlara rağmen, bu HDP'ye rağmen, terör örgütüne rağmen Selahaddin Eyyubi Havalimanı'nı bitirdik. Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı'nı bunlara rağmen bitirdik, Kars'ı bunlara rağmen bitirdik, Muş'u bunlara rağmen bitirdik, Ağrı'yı bunlara rağmen bitirdik. Niye? Çünkü biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bunları anlatmalısınız bilmeyenlere, duymayanlara. Şimdiden binlerce kardeşimiz işte bu havalimanlarını kullanıyorlar. Hiç heveslenmesinler 3. köprü de inşallah bu yıl sonuna kadar onlara rağmen bitiyor, bitecek."
- "BİZ DERTLİYİZ, DERTLİ. BİZ SİZE AŞIĞIZ, AŞIK"
Kars'a 12 yılda yaklaşık 6 milyar yatırım yaptıklarını ifade eden Erdoğan, bunun içinde okullar, hastaneler, toplu konutlar ve bölünmüş yollar bulunduğunu kaydetti. Başbakanlığı döneminde Kars'ta yaşadıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu Ani Harabeleri, ah dili olsa da, konuşsa Ani Harabeleri'ne yol var mıydı? Geldik, Ani Harabeleri'ne bölünmüş yolu yaptık. Gittim o zamanlar, çalışmaları ziyaret ettim ve Ani Harabeleri'ni gezdim, dönüyorum. O zaman Başbakanım ve dönerken arkadaşlarıma 'Şöyle rastgele şurada bir eve girmem lazım' dedim. Rastgele bir eve girdik. Evin efendisi, beyi yoktu. Meğerse çobanmış. Hayvanların, sürünün başında. Fakat evdeki hanım kardeşim, kızı, gelini hepsi bize öyle bir ev sahipliği yaptılar ki. Hemen anında 'Size ne ikram edeceğim' dedi. 'Neyin varsa onu et' dedik. Hemen çaylar hazırlandı, lavaşlar geldi, peynir geldi, bal geldi ve önümüze kondu. Ama bu arada da baktım cep telefonuyla bizim beyefendi aranıyor. Artık çobanlarımızın da cep telefonu var, maşallah. Onunla konuştu ama uzaktaymış bize tabii yetişemediler. Biz o gece orada bir ağırlandık. Bilmiyorum şu anda aramızda mıdır, değil midir?
Ben şimdi bu misafirperverliği gösteren Kars'taki kardeşimden pazar günü başka bir heyecan bekliyorum. Gelirken arkadaşlarım 'Başbakanım şu eve de uğrasak' dediler. 'Peki oraya da uğrayalım' dedim. Ani Harabeleri'nden gelirken yolun sağ tarafında bir ev, oraya da uğradık. Fakat evin gelini heyecanlandı. Bu heyecanla maalesef o akşam elini kesti. Sağlık Bakanım Recep Bey yanımdaydı. Recep Bey aldı ve hemen hastaneye götürdü. Neyse orada müdahalesini yaptılar. Böyle bir anı da bende var, sadece harabelerde yok. Biz bu yolda harabe olduk, hizmet yolunda harabe olduk. Sizi seviyoruz. Biz dertliyiz, dertli. Biz size aşığız, aşık. Biz böyle geldik buralara. İnşallah şu anda o bölünmüş yol bitti. Bir kısmı Ani Harabeleri'nin hamdolsun restore edildi."
- "İNANIN YAĞMUR OLSALAR KİMSENİN TARLASINA YAĞMAZLAR"
Erdoğan, Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun, tarihi ve dev bir proje olduğuna dikkati çekerek, lojistik merkeziyle Kars'ın önemli bir yer olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Londra'dan Pekin'e uzanan demiryolu hattının bağlantı noktası neresi? Kars. Bunu biz yaptık. Bu muazzam proje bu yıl içinde bitiyor" dedi.
Sivas'a kadar gelen hızlı demiryolu hattını Erzurum üzerinden Kars'a uzattıklarını belirten Erdoğan, yeni terminal binasının, havalimanının geçen yıl 389 bin yolcuyu misafir ettiğini, artık Kars'ın her yere bir uçak bileti ve 2 saat uçuş mesafesinde olduğuna işaret etti.
Tarımda, hayvancılıkta çok büyük destekler verildiğini ve bunların sürdüğünü aktaran Erdoğan, "İşte biz bunlarla uğraşıyoruz. Bu refahı daha da yükselteceğiz. Onların nelerle uğraştığını görüyorsunuz. İnanın yağmur olsalar kimsenin tarlasına yağmazlar. Her şey gibi hizmet de bir nasip işidir. Bunların hizmet noktasında nasibi yok. Bunlar da zaten bunu hiçbir zaman hak etmedi. Ne zaman ülkenin yönetiminde söz sahibi olsalar krizden, sıkıntıdan milletin başı kurtulmadı" diye konuştu.
İktidarı, MHP-DSP-ANAP koalisyonundan aldıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"ANAP zaten gitti. DSP biliyorsunuz CHP'nin yavrusu, öyle bir konumda. Biz aldığımızda 5 yıllığına millet bunlara görev vermedi mi? Verdiler. Peki ne kadar yönettiler 3,5 yıl. 3,5 yılda bırakıp kaçtılar. İnanın bunlara 5 koyun verin kaybederler. Şimdi çıkmış meydanlarda konuşuyor. Ne konuşuyorsun ya, sizi biz gördük, tanıyoruz, biliyoruz. Bu ülkeyi batırdınız. Kardeşlerim göreve geldiğimde masamın üzerine ne geldi biliyor musunuz? Sadece işçiden, memurdan kestikleri para neydi biliyor musunuz? 15 katrilyon. Niçin kesiyorlardı? Çünkü maaşları ödeyemiyorlardı. KEY adı altında, Konut Edindirme Yardımı adı altında işçiden, memurdan ne kesmişlerdi biliyor musunuz? 3,5 katrilyon. Devlet işçiye borçlu olur mu? İşte MHP'nin, SHP'nin aynı şekilde Doğru Yol'un, DSP'nin bütün bunların döneminde, ANAP'ın döneminde devlet işçiye, memura borçlu hale geldi. Ama bunlar dürüst değil. Bu borcu biz ödedik. Bu paranın tamamını biz ödedik. 18,5 katrilyonu. 'Devlet memuruna, işçisine borcu olamaz' dedik. Bunlarla da inşallah kalmadık, kalmayacağız. Bunlar baktılar ki olmuyor şimdi eski Türkiye'ye dönmek istiyorlar. Kardeşlerim bunların rüyası, milletin kabusudur. İnşallah pazar günü bu rüyadan uyanacaklar. Milletimiz pazar günü bir kez daha tercihini hizmetten yana, istikrardan, güven ortamının devamından yana yapacaktır ben buna inanıyorum."
- "HADİ CHP'Lİ, HDP'Lİ BELEDİYELERDE KALDIR, NİYE KALDIRMIYORLAR"
Erdoğan, alandakilere, "Bu tercih, Yeni Türkiye'den yana mı? Tercihimiz yeni Anayasa'dan yana mı? Başkanlık sistemini istiyor muyuz? 7 Haziran'da sandıkları patlatıyor muyuz, rekor bir katılım sağlıyor muyuz? Maşallah Serhat şehrimiz Kars bu işe tamam diyorsa, inşallah 7 Haziran'da bu iş tamamdır" diye sordu.
Geçen 12 yılda her alanda olduğu gibi siyasette de standartların yükseldiğini anlatan Erdoğan, milli geliri 230 milyar dolardan aldıklarını, 800 milyar dolara yükselttiklerini, devletin borçlanmasının milli gelire oranını yüzde 73'ten yüzde 35'e indirdiklerini söyledi. Erdoğan, yapamayacakları şeyi vadetmediklerini, "Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız" dediklerini hatırlattı.
Bu yıl Kasım ayında dünyanın en ileri ülkelerinin Antalya'da toplanacağını bildiren Erdoğan, Türkiye'nin de o 20 ülkeden biri olduğunu ve başkanlığı yapacağını ifade etti. Erdoğan, "Krizler ülkesi, şimdi bu 20 ülkeden bir tanesi. Bak nereden nereye geldik" ifadesini kullandı.
Erdoğan, dünyanın ekonomisi en büyük ülkelerden birinin Türkiye olduğuna işaret ederek, 2023 hedefleri kapsamında, milli geliri 800 milyar dolardan 2 trilyon dolara çıkaracaklarını belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnşallah işçisiyle, emeklisiyle, memuruyla, öğrencisiyle. Çıkmışlar 'Üniversite harçları kalkacak' diyor. Kim? Bu CHP. Ayıptır ayıp. Üniversite harçlarını Başbakanlığım döneminde biz kaldırdık. Bir yalan da bu. Dürüst ol ya, yalan söyleme. Şu anda buradan çıksın bir üniversite öğrencisi desin ki 'Ben harç ödüyorum.' 45 liracık burs veriliyordu biz gelmeden önce, 330 liraya çıkardık. Artı beslenme yardımı. Master öğrencilerine 660 lira, doktora öğrencilerine 990 lira veriyoruz. Bunları biz sağladık. Ama bunların milletin hayrına bugüne kadar yaptıkları bir şey yok ki.
'Taşeron sistemini kaldıracağım' diyor. Tamam, belediyeleri bağlayan mı var? Hadi CHP'li belediyelerde kaldır, HDP'li belediyelerde kaldır. Niye kaldırmıyorlar? Yalan, yalan, yalan. Bölücü örgütle paralel örgütü bir araya getiren güç, Türkiye'yi 2023 hedeflerinden alıkoymak isteyen güçtür. Ana muhalefeti, yavru muhalefeti, eş başkanların partisine oy dilendirmeye yönelten güç, yeni Türkiye'yi, onun yolunu kesmek isteyen güçtür. İnşallah bunlara prim vermeyeceğiz."
Milletin birliği, beraberliği, kardeşliği için 7 Haziran'ın çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hacıbektaş Veli gibi ne diyoruz? Hep beraber Türkiye duysun. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, yetmez kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" diyerek, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısının dizelerini alandakilerle birlikte söyledi.
Erdoğan, konuşmasını, "Bana her şey serhat şehri Kars'ı hatırlatıyor. Günümüz kutlu olsun. Pazar günü inşallah sandıklar hayırlara vesile olsun. Korkmak yok, tehditlere aldırış etmek yok. Benim Karslı kardeşim asla korkmaz. Oy namusumuzdur" diyerek tamamladı.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halka hitap ettiği alana asılan Ebu'l Hasan Harakani'nin "Her kim bu kapıya gelirse ekmeğini veririz ve inancını sormayız. Zira Ulu Allah'ın katında ruh taşımaya layık olan herkes Ebu'l Hasan'ın sofrasında yemek yemeğe layıktır" sözünün yazılı olduğu büyük boyutlardaki afiş dikkati çekti.
Erdoğan, konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ve bazı bölge milletvekilleriyle vatandaşlara satranç takımı dağıttı.