Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Suriye politikasında bir değişiklik olmadığını belirterek, "Esad'la asla Suriye'nin kurtuluşu söz konusu değildir" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Makedonya Cumhurbaşkanı Corge İvanov'la görüşen Erdoğan, ardından soruları yanıtladı. Erdoğan, "Dün Suriye ile ilgili olarak geçiş sürecinde belki Esad'la gidilme gibi bir şey olabilir ifadesini kullandınız. Bazı gazetelerde Suriye politikasında değişiklik olduğu şeklinde yorumlandı. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine şunları söyledi: "Bunlar kasıtlı arayışlardır. Benim Suriye politikasıyla ilgili Türkiye'nin yaklaşımı başbakanlığım döneminden itibaren neyse bugün de aynıdır. Bizim söylediğimiz özellikle burada şu anda bir DAEŞ olayı söz konusu, diğer taraftan diğer örgütlerin yaklaşımı ortada, diğer tarftan da rejim ortada. Burada bütün bu çalışmalarda hangi ülkeler bu işin kotarılmasına girecekse, burada böyle bir çalışmayı yapacaksa bu çalışma sürecini ifade ediyorum. Geçiş süreci dediğim olay budur." Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esad ile asla Suriye'nin kurtuluşu söz konusu değildir. Bir defa zaten Esad'lı olan bir anlayışa da muhalif kesimler 'evet' demiyor. Onunla beraber bu iş olacak olsa, zaten 5 senedir olurdu. Bunu kabul etmedikleri için zaten bütün bu şu andaki mücadele devam ediyor. Bu mücadelede bir defa Esad eğer zerre kadar Suriye sevgisi varsa, zerre kadar Suriye halkına sevgisi varsa bu işi bırakıp gitmek durumdadır. Bizim Suriye'nin içiyle herhangi bir derdimiz yok. Ama 911 kilometre sınırımızın olduğunu da ne Esad, ne de dünya unutmasın. Çünkü 911 kilomtere sınırımız var ve her an biz oradaki terör örgütlerinin tehdidi altındayız ve biz buna bir yere kadar sabrederiz. Ondan sonra sabrın da bir sınırı var." "2 milyon insanı bakan, besleyen, kapsını açan kim, biziz. Niye açıyoruz? Biz Müslümanız" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz Hıristiyana da kapımızı açıyoruz. Öbür tarafta Ezidi'ye kapımızı açıyoruz. Hiçbirine kapımızı kapamadık. Niye? İnsan oldukları için. Ama bizim gösterdiğimiz anlayışı kimse gösteriyor mu? Göstermiyor. Türkiye'nin şu anda harcadığı para 7,5 milyar doları buldu. Dünyadan bize gelen ise 420 milyon dolar. Böyle bir süreç içerisinde herhalde biz de ne yapmamız gerektiğini, ne yapacağını birileriyle oturup konuşmamız gerekiyor. Bunu biz Amerika ile de Rusya ile de görüşüyoruz. İran ile defaetle görüştük. Ürdün, Suudi Arabistan, özellikle Katar ile süreç içersinde devamlı görüşüyoruz. Avrupa ülkeleriyle hep görüştük, görüşüyoruz." Erdoğan, "Ne yazık ki sadece burada Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerin dışında bizimle bu sürecin içerisinde yer alanlardan Türkiye'ye destek veren pek çıkmadı. Temenni ederim bundan sonra çıkar" dedi.
'YÖNETİMİ SUÇLAMAK DOĞRU DEĞİL'
Mekke'de yaşanan hac faciası sonrası Suudi Arabistan yönetimine ilişkin eleştiriler olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Duygusal olmak yanlış olur. Suudi yönetiminin hac organizasyonu ile ilgili olarak bugüne kadar alt yapı, üst yapı noktasında sürekli plan proje çalışması yaptıklarını ben yakından biliyorum" diye konuştu. Organizasyonda sıkıntı olduğu yönündeki yaklaşımları doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, "Suudi Arabistan yönetimine yönelik saldırgan yaklaşımları doğru bulmuyorum" dedi. Daha sonra Karacaahmet Mezarlığı'na giden Erdoğan, babası Ahmet ve annesi Tenzile Erdoğan ile kayınvalidesi Hayriye ve kayınpederi Cemal Gülbaran'ın kabirlerinde dua etti. Erdoğan, yapımı son aşamaya gelen Üsküdar Altunizade'deki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camisi'nde de incelemelerde bulundu.
