Başbakan
Ahmet Davutoğlu, ABD'nin Teksas eyaletinde öğretmenine göstermek için okula götürdüğü ve kendisinin yaptığı elektronik saatin bomba sanılması üzerine kelepçelenerek gözaltına alınan Sudan asıllı 14 yaşındaki Müslüman öğrenci Ahmed Muhammed ve ailesiyle de görüştü. Başbakan ve eşi Sare Davutoğlu, genç mucitle birlikte "özçekim" yaptı. Elektronik aletlerle ilgilenmeye devam edeceğini ve bir sonraki tasarımının bir jeneratör olacağını ifade eden Ahmed "Kim ne derse desin her zaman yaratıcı olmalıyız, başkaları sizi geri çevirse bile. Benim hayalim, ırkçılığa, ayrımcılığa karşı bilinç uyandırmak. Bir gün Türkiye'yi de ziyaret etmeyi çok isterim" diye konuştu. Baba Muhammed El-Hasan Muhammed ise, "Türkiye'nin desteği yeni değil, dün de vardı. Osmanlı döneminde de bu böyleydi. İslamofobi artık sona ermeli" diye konuştu. Davutoğlu, sergi açılışı için New York Halk Kütüphanesi'ne gelişinde ise kendisini bekleyen Türk gazetecilerle bayramlaştı. Davutoğlu burada Ahmed ile ilgili "Bir hocası olarak Türkiye'ye davet edeceğim" dedi. Başbakan Davutoğlu, BM Kalkınma Zirvesi kapsamında düzenlenen "2015 Sonrası Kalkınma Gündemi İnteraktif Diyalog Toplantısı"na da Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile eş başkanlık yaptı. Toplantının açılışında konuşan Davutoğlu, "Biz hiç kimseyi geride bırakmamak hedefiyle yola çıktık. Refah ve istikrarın herkesin ulaşabileceği bir yerde olmasını sağlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
HAKAN FİDAN DA HEYETTE
Başbakan
Davutoğlu'na New York'ta eşi Sare Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve bazı milletvekilleri de eşlik ediyor. Heyette ayrıca MİT Müsteşarı Hakan Fidan da bulunuyor.
'TÜRKİYE YÜKSELEN YILDIZ OLMAYA DEVAM EDECEK'
Ülkelerin
kaderlerini coğrafyalarının belirlediğini kaydeden Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: Türkiye'nin en büyük avantajı da, en büyük meydan okuması da coğrafyası. Coğrafyamızda düzen, istikrar olduğunda büyük bir imkandır. Son 3-4 yıldır özellikle Arap baharı sonrasında komşularımızda çıkan büyük sarsıntıların bizi nasıl etkilediği ortada. Biz son derece önemli bir coğrafyada bir istikrar adası halinde siyasi ağırlığımızı hissettirirsek inşallah önümüzdeki yılların, son 13 yılda olduğu gibi, yükselen yıldızı olmaya devam edeceğiz. Eğer milli boyutu çok tahkim edilmiş ama evrensel boyutu zayıf bırakılmış bir insan unsurunuz varsa bir müddet sonra içe kapanmaya başlarsınız. Eğer yetiştirdiğiniz insan unsurunun milli boyutu varsa bu sefer de kimlik sorunu yaşamaya başlarsınız. İnsanlarımız küresel alana ne kadar açılırlar ve dünyanın her yerinde ne kadar çok ekonomik kültürel ve siyasi faaliyet yaparlarsa gücümüz o kadar artar. Yurt dışında Türkiye'yi karalama kampanyalarına malzeme taşımak gibi faaliyetler içinde bulunan yapılarla karşılaştırıldığında sivil toplum çalışmalarımızın çok daha yoğun şekilde dünya gündemine gelmesi lazım. Türkiye'nin doğru tanıtılması sivil toplum kuruluşlarımızın yapacağı faaliyetlerle de doğrudan ilgili.
