İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin sarayından yağmalanan bir hançerin İstanbul'da Suudi Arabistanlı işadamlarına 10 milyon dolar para ile pazarlanmaya çalışıldığı bilgisini aldı. Habertürk'ün haberine göre, Kaddafi'nin hançerini satmaya çalışan Mardinli işadamı A.A. ile müşteri kılığında ilişki kuran polis ekipleri, işadamının "Sizin dövizciniz bizim dövizciye 10 milyon dolar para yatırsın, eğer hançer gerçek çıkmazsa paranızı gelin bizden alın" demesi üzerine pazarlık son buldu. Bu gelişme üzerine Mardinli işadamı A.A. ve satış ekibi polis tarafından teknik takibe alındı. Yapılan takipler sırasında işadamının Kaddafi'nin hançerini Bakırköy'de bir otelde Suudi müşterilerine pazarlamaya çalıştığı bilgisi üzerine operasyon için düğmeye basıldı.
3 LÜKS OTOMOBİL TAKİBE ALINDI
Pazarlık için Bahçeşehir'den 3 lüks otomobil ile ayrılan işadamı A.A. trafik polisi kılığındaki kaçakçılık şubesi ekipleri tarafından durduruldu. 3 ayrı lüks otomobil de farklı güzergahlarladan Bakırköy'e gitmeye çalışırken durduruldu. Otomobillerden birinin bagajında özel bir muhafaza kutusu içerisinde Kaddafi'nin hançeri ele geçirildi. Operasyonlarda, tekstil ihracatçısı olan Mardinli işadamı A.A. ve 2 adamı gözaltına alındı. İşadamı A.A.'nın Kaddafi'nin hançerini Libya'daki muhalif guruplardan 4.6 milyon dolar paraya satın aldığı ileri sürüldü.
HANÇER ORJİNAL ÇIKTI
Hançer orjinal olup olmadığının tespiti için Kuyumcular Odası'na gönderildi. Kuyumcular Odası Laboratuvarı'nda yapıla incilemelerde, genç bir fil dişinden yapılan, üzerinde pırlanta, yakut, zümrüt, safir ve altın süslemeler bulunan hançerin orjinal olduğu ve değerinin en az 2 milyon dolar olduğu öğrenildi. Kaddafi'nin hançerini satmaya çalışırken gözaltına alınan işadamına kaçakçılık kanununa muhalefet ve kullanılan fil dişi nedeniyle 'Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin CITES Sözleşmesi'ne aykırılıktan işlem yapıldı. Yurda kaçak olarak sokulduğu ve CITES sözlemesine aykırı bir ürün olduğu için Kaddafi'nin hançerine el konuldu.
CITES SÖZLEŞMESİ NEDİR
Yaban hayatın ticareti çok büyük bir sektör haline gelmiş olup, pek çok hayvan ve bitki türünün yok olmasında veya sayılarının azalmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bitki ve hayvanların ticareti doğal hayatın korunmasına katkı sağlayabileceği gibi, eğer sürdürülebilir yapılmaz ise, nesli tehlike altında olan türlerin yok olmasına neden olabilmektedir. Bu kapsamda, yaban bitki ve hayvan ticaretinin endişe verici boyutlara ulaşması nedeniyle hazırlanan, "Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin CITES Sözleşmesi", 3 Mart 1973 tarihinde imzaya açılmış ve 1 Temmuz 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz CITES Sözleşmesine, 22 Aralık 1996 tarihinde taraf olmuştur.
