Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türk Dünyasının aksakalı sayın Nursultan Nazarbayev'le yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi gözden geçirmek suretiyle işbirliğimizin daha da güçlendirilmesi noktasında neler yapabileceğimizi ele alacağız. Ayrıca bölgesel ve küresel sorunları ele alacağız. Ziyaret vesilesiyle çeşitli anlaşmalar imzalayacağız. Astana Fuar alanını ve Türk standını görme fırsatımız olacak. İslam İşbirliği Teşkilatı 1. Bilim ve Teknoloji zirvesine iştirak edeceğiz. Bu zirveye iştirak edecek hükümet ve devlet başkanlarıyla kapsamlı görüşmelerimiz olacak. Burada Suriye, Irak, Filistin, Myanmar başta olmak üzere önemli meseleleri istişare edeceğiz.
Arakan'da yaşanan dramın son bulması için çok taraflı diplomasi yürütüyoruz. Kurban Bayramı süresince bu konuyla ilgili olarak 20'yi aşkın liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Ayrıca eşim, Dışişleri Bakanı, oğlum ve bakanlarımızla Bangladeş'e sığınan müslümanları ziyaret ettiler. Sorunun tüm muhataplarıyla görüşüyor bir yandan da insani yardımlarımızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Hamdolsun az da olsa ülkemizin yardımlarıyla netice almaya başladık.
ARAKANLI MÜSLÜMANLARLA İLGİLİ GAYRİRESMİ TOPLANTI PLANLIYORUZ
İnşallah bu zirve yaşanan drama karşı bir ses olacaktır. Bangladeş yönetimi orada bize bir bölgeyi tahsis edebilirse orada çadır kamplar için buradaki deneyimimizi oraya taşımak, orada da daha yaşanabilir, güvenilir çadırkentler kurmayı planlıyoruz. Zirvede Arakanlı müslümanlarla ilgili devlet başkanlarıyla gayriresmi bir toplantıyı planlıyoruz. İnşallah akan kanın durması için önemli bir adım atacağız. Tüm üye ülkelerin elini taşın altına koyacağına inanıyorum.
15 TEMMUZ'DAN SONRA İLK ZİYARETİ NAZARBAYEV KARDEŞİM YAPTI
Türkiye ve Kazakistan stratejik ortaktır. Yapacağımız bu ziyaret konsey toplantısının hazırlıkları bağlamında önem arzediyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ülkemizi ilk ziyaret eden değerli kardeşim sayın Nazarbayev olmuştur. Kazak halkının bu kadirşinaslığını unutmayacağız. Kazakistan FETÖ ile mücadeleye devam ediyor. Kazakistan bu insan müsvettelerinin kendileri için de ciddi bir tehdit olduğunu biliyor.
SORULAR VE CEVAPLAR
Bu açıklamalara yabancı değiliz. Maalesef 15 yıldır bizi hep bu tür açıklamalarla oyaladılar. Hala aynı açıklamalar devam ediyor. Türkiye'deki referandum öncesinde Avrupa ülkelerinin bizlere karşı takındığı tavır çok açık, net ortadaydı. Bakanlarımızın birçoğuna kendi ülkelerinde giriş müsaadesi vermediler. Soydaşlarımızla yapacağımız toplantılara müsaade etmediler. Halbuki bu onlarla alakalı bir şey değildi. Bu ülkemizdeki bir referandum sürecine orada yaşayan soydaşlarımızın demokratik haklarını o ülkede özellikle kullanma hakkıydı. Bunlar karşılıklı olarak mutabakat neticesinde gerçekleştirilmiş adımlardı. Ama terör örgütlerinin önde gelenlerine ne yazık ki Batı kendi ülkelerinde kampanya yapmalarına müsaade etti. Hatta teröristlerin kendi ülkelerinde bakıyorsunuz konferansla bağlanmalarına yine müsaade ettiler. Bize karşı olumsuz davranışları oldu. Bize hiçbir cevap veremediler. Bunların hayatı hep böyle geçti. Şu anda kendi içlerinde birbirine girdiler.
"BAK ŞİMDİ YÜZÜME BAKAMIYOR"
Yatıyorlar, kalkıyorlar AK Parti, Türkiye, Erdoğan... Nasıl yapacaksanız seçiminizi yapın. Erdoğan'a, Türkiye'ye vurmak size oy mu kazandıracak? Bunu nereye kadar götüreceksiniz. Yarın bir gün uluslararası toplantılarda ne olacak? Hollanda'nın Başbakanıyla olduğu gibi mi olsun. O zaten yüzüme bakamıyor, benim zaten onun yüzüne baktığım yok. Ne hallere düştü, hükümeti kuramıyor.
Türkiye artık çok şeyleri aşmış vaziyette. Türkiye bu ufku aştığı için onlar rahatsız oluyor. Bundan sonra hedef 2023'dür. 2023'te Türkiye'yi inşallah farklı bir yere taşımış olacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Şimdi yüzüme bakamıyor"
Bu konu gerçekten çok ilginç bir konu. Şu anda bunu hukuki bir mantık içerisinde yorumlamak zaten mümkün değil. Burada bizim eski Ekonomi Bakanımıza yönelik atılan bu adımı açık söylüyorum ben Türkiye Cumhuriyeti devletine yönelik bir adım olarak değerlendiriyorum. Burada şahsına yönelik bir iddiayı ortaya koyabilmiş değiller. Neymiş, İran'la ilgili yaptırımları delmiş. İran'a biz bir defa herhangi bir yaptırım uygulama kararı Türkiye olarak almadık ki. Bizim İran'la ikili, hassas ilişkilerimiz var. Doğalgaz, petrolün belli bir kısmını oradan alıyoruz. Ben bunları sayın Obama'ya da söyledim, diğer ilgililere de söyledim. Biz burada yaptırım içerisine girmeyiz dedik. Ekonomi Bakanı hükümetin attığı adımı uygulayanlardan bir tanesi olacaktır. Dolayısıyla atılan bu adımlar siyasidir. ABD bu konuyu gözden geçirmesi lazım. Bu işlerin arkasından çok pis kokular geliyor. Rıza Zarraf olayı Halkbankası genel müdür muavini Hakan Bey'de de öyledir. Benim son ziyaretimde Washington'da Büyükelçiliğimizin önünde PKK terör örgütü mensuplarının bize adeta saldırıyor gibi gelip ABD'li yetkililerin herhangi bir tedbir almaması bu pis kokunun ifadesidir. Benim korumalarım hakkında soruşturma açtılar. Hatta olay günü orada olmayan korumalarıma, eşimin iki koruması bayan, onlara da aynı şeyi yaptılar. Bu ABD'nin düşmüş olduğu aczi gösteriyor. Büyük bir devlet olabilirsin ama adil devlet olmak başka bir şeydir.
HAYIRLI BİR ADIM OLABİLİR
Eğer hukuk sisteminiz adil işlemiyorsa bu sıkıntılar sürekli olarak o pis kokuları da getirir.
Orada bir parti kuruldu. Bu partiyi kuranlar ağırlıklı olarak soydaşlarımız. Bu seçimde lokal bir bölgede seçime giriyorlar. Onlar da ismimizi büyük ihtimalle, belki de oradaki Türkleri birleştirici bulması açısından kullanıyor olabilirler. Eğer onların gücüne bizim portremiz bir güç katacaksa hayırlı olsun derim. Keşke Almanya'nın tümünde bu seçime girme imkanı yakalayabilseler. Ama bu bir adımdır. Güçlerini görmesi bakımından bir adımdır. Bu adım onlara daha sonra Avrupa Parlamentosu'na, o seçimlere girmede, orada parti sözkonusu değil bireysel olarak o seçimlere katılma fırsatı var. O seçimlere katılmak suretiyle AP'ye bu vesile ile girebilecek arkadaşlarımız olur. Ben bunun hayırlı bir adım olduğuna inanıyorum. Hiç korkmayacaklar, kendilerini ortaya koyacaklar, katılacaklar. Böylece orada yaşayan soydaşlarımızın gücünü görme bakımından isabetli olacağını düşünüyorum.
BİZ SİLAHLI İHA'LARIMIZI YAPTIK, TERÖR ÖRGÜTÜ KAÇACAK DELİK ARIYOR
Bunların hepsi suyu bulandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bunlar doğmamış çocuğa don biçiyor. Biz Türkiye'de siyaset yapıyoruzb. Sayın Bahçeli'yle şu süreçte partimiz gayet güzel bir diyalog içerisinde oldu. Bundan sonraki süreçte de bu dayanışmanın temenni ederim ki güçlenerek devamı Türkiye'nin geleceği bakımından çok çok önem arz etmektedir. Bu geleceği inşa, ihya ederken görüşmelerimizin neticesinde her şey olabilir. Bunu kimsenin bir kenara atmasına gerek yok. Ana muhalefet partisi Kandil'le görüşmeleri oluyor da bu ülkede hükümetin görüşmeleri neden rahatsız ediyor. Biz yerliyiz ve milliyiz. CHP ve HDP'ye baktığımız zaman bunları yerli ve milli bir yanı yok. Tam aksine bu ülkeye saldıranlar koalisyon halindeler. Ana muhalefet partisinin bir temsilscisi çıkıyor SİHA'larla ilgili eleştiri yapıyor. Neymiş, sivilleri vurmuş. Nerede o siviller? SİHA'lar teröristleri vuruyor. Silahlı kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz çok daha güçlü hale gelmek suretiyle terörizmle bu mücadelesini sürdürecektir. Bunu CHP'nin temsilcileri durduramaz. Ben beklerdim ki ana muhalefet partisi genel başkanı çıksın "Ey Tanrıkulu sen kimden yanasın? Güvenlik güçlerinden mi, teröristlerden mi?" desin. Bunların sesi çıktı mı? Biz silahlı İHA'larımızı yaptık. Terör örgütü kaçacak delik arıyor. Bu beyler ölen teröristleri savunur hale geldi. Biz sizi tanıyoruz. Onların cenazesine gidersiniz. Tek farkınız var siz CHP'siniz onlar PKK hepsi bu. Sizin yerlilik, millilik gibi bir özeliğiniz yok. Hangi merciye müracaat ederlerse etsinler biz attığımız adımın doğru olduğuna inanıyoruz. Terörle mücadelede bir terörist kalmayıncaya kadar sürdüreceğiz.
