Başbakan Binali Yıldırım, Güney Kore'deki temaslarının ardından dönüş yolunda uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı:
Kudüs konusunda ABD ne yapmaya çalışıyor?
Bu karar, İsrail-Filistin arasındaki sorunun çözümünü sona erdirir. Kuzey Irak Yönetimi'nin gayri meşru referandum kararına benziyor. Bütün dünya karşısında. BM'nin, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasına yönelik kararları ortada. Kudüs; İslamiyet, Hıristiyanlık, Musevilik için kutsal bir mekan. Buranın statüsü ile oynamak adeta pimi çekilmiş bir bomba şeklinde sonuç doğurur. Ortadoğu'yu büyük bir felakete sürükler. Rüzgar eken fırtına biçer. Cumhurbaşkanımız gerekli uyarıları yaptı. İslam İşbirliği Teşkilatı başkanı olarak devlet ve hükümet başkanlarını 13 Aralık'ta zirveye davet etti. Suriye, Yemen, Libya, Irak var, Katar'la diğer ülkeler arasında sorun var. Tüm bunlar çözüm beklerken daha büyük sorunu bölgenin gündemine getirmenin akılla izahı yoktur.
ABD'deki dava ile Türkiye'ye yapılmak istenen?
Dava, ABD'nin İran'a ambargo kararını Türkiye'nin ihlal ettiği iddiasıyla başlatıldı. Dava daha mahkemede görülmeden önce Rıza Sarraf, ABD ile anlaştı. Sanıktan tanık durumuna geçti. Türkiye, uluslararası kurallara uymayan hiçbir işlem yapmadı. ABD'nin, İran'a ambargosu bizi bağlamaz. Bizi BM kararları bağlar. Bu dava üzerinden FETÖ'cüler 15 Temmuz'da başaramadığını, ekonomik olarak, Türkiye'yi sıkıştırarak, bankaların üstüne giderek Türkiye'ye diz çöktüreceklerini düşünüyor. Tamamen siyasileşmiş, FETÖ'nün gırtlağına kadar içinde olduğu bir süreç. Mahkeme salonundan FETÖ'cüler canlı yayın yapıyor. Acı olan CHP de oradan aldığı malzemeleri ülkemizin menfaatlerini zayıflatacak şekilde iç politikada kullanma yoluna gidiyor. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın bizim için yok hükmünde. ABD'de dava üzerinden Türkiye'ye bir fatura kesme gayreti var.
Eski CHP ABD karşıtı idi, Kılıçdaroğlu'nun CHP'si tam tersi...
CHP'de kurultay süreci var. Belli ki içeride hareketlenmeler var. Gündem değiştirmenin en doğru yol olacağını düşünüyor. Onun için her gün yeni bir heybe sallıyor, iddialarda bulunuyor. Ama heybelerin içi boş. Ana muhalefet partisinin FETÖ'nün bu kadar dolduruşuna gelmesi Türkiye için hayra alamet değil.
Çipras "Yunanistan'da darbeciler hoş karşılanmaz" dedi...
Onu sözde değil özde göstermek lazım. Laf fiyakalı da içi boş.
SORUN ABD'NİN BÖLGEYE BAKIŞINDA
Başbakan Binali Yıldırım dün TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'na katıldı. Yıldırım buradaki konuşmasında şunları söyledi:
DEAŞ, bugün küresel bir terör örgütü olmaktan çıkarıldıysa bunda Türkiye'nin büyük bir payı vardır. Fırat Kalkanı operasyonuyla 4 bin civarında terör elemanını etkisiz hale getirdik. Bugün ABD'nin, PKK terör örgütü ile iş birliği yaparak etkisiz hale getirdiği DEAŞ terör örgütü mensubu bu kadar değildir.
Bu alçak PKK terör örgütü Kürt demez, Türk demez, çocuk, yaşlı, kadın, erkek demez herkesin hayatına kasteder ve bölgede, ülkede huzur, barışı, güvenliği tehdit eder. Kürtler, Türkler, 80 milyon vatandaşımız, bu ülke kimliğini taşıyan herkesin bizim başımız gözümüz üstünde yeri var, birinci sınıf vatandaşımızdır. Terör örgütüne karşı bütün etnik gruplar, Türkiye vatandaşlarının tamamı bir ve beraber olarak mücadeleyi sürdürüyoruz.
ABD'nin yaptığı kabul edilebilir bir şey midir? Terör örgütüyle açık ve seçik bir şekilde iş birliği yapmak. Bizim ABD ile ilişkilerde, gelecek vizyonumuzda herhangi bir sorun, yanlışlık yok. Sorun, ABD'nin bölgeye bakışındadır, Türkiye ile olan dostluğuna bakışındadır.
ABD, ayan beyan 15 Temmuz'u yapan, belgelerle de her şeyle ortaya konmuş bu alçak darbenin arkasındaki terör örgütü başını teslim etmiyor. Neymiş, belge? 85 klasör belge, bilgi, delil sunduk. Bunların kapağını açıp, değerlendirme zahmetine bile katlanmıyorlar. Bugün ülkemizdeki vatandaşlarımızın yüzde 80'inden fazlası, bu terör örgütüyle iş birliği, FETÖ darbesi sonrası Amerika'nın hareket etmekte isteksizliği nedeniyle Amerika'ya karşı soğuk bakıyor.
Bugün AB ile bazı sorunlar yaşıyoruz. AB'nin bize yaptığı çifte standart ne ilktir ne de son olacak. Bunun da farkındayız. Ama bizim Türkiye olarak AB vizyonumuzda herhangi bir değişiklik yok. Diyoruz ki Türkiye'nin başını ağrıtan, sürekli enerjisini azaltan terör örgütlerine müsamaha göstermeyin. İstediğimiz budur. Türkiye'ye demokrasi dersini vereceğine önce kendi içinizdeki ırkçılık akımlarına, yabancı düşmanlığına, Müslüman, İslam korkusuna, düşmanlığına bir "Dur" deyin.
TURKUVAZ MEDYA'YA DESTEK
Kılıçdaroğlu, Turkuvaz Medya'yı da tehdit etti...
"Medya ile ilgili değerlendirmesi kabul
edilebilir değil. Fikir özgürlüğü diyen, medyaya
baskı iddiasını ileri süren, büyük büyük laflar
eden Kılıçdaroğlu, kalkacak A Haber'e, ATV'ye,
Sabah Grubu'na, 'İpi boynunuza geçiririz' gibi
tehditlerde bulunacak. Bu, Sn Kılıçdaroğlu'nun
gerçek manada demokrasiyi içselleştirmediğini,
bir intikam duygusu ile yaşamakta
olduğunu gösteriyor. İçerideki ruh
halinin dışarıya yansımasından
başka bir şey değildir."