DİLEK GÜNGÖR'ÜN YAZISINDAN BAŞLIKLAR
Birincisi, davayla ilgili hukuki süreç henüz tamamlanmadı. 11 Nisan'da hakim Richard Berman Atilla'nın cezasına karar verecek. Bu süreçte, ABD'de Atilla'nın daha önce suç işleyipişlemediğine bakılarak hakkında rapor hazırlanacak. Hakime sunulacak bu rapor ceza miktarını düşürebilir de...
İkincisi, ABD'deki davada Atilla ve Sarraf'la ilgili bireyselleştirme yapılıyor.
Yani şu anda Halkbank'ın tüzel kişiliği yargılanmıyor. Elimizde ABD'nin önümüzdeki süreçte ne yapacağına dair bir veri de yok. Zira, ne ABD Hazinesi ne de mahkemeler bankadan bilgi-belge istedi.
Üçüncüsü, Atilla davasından çıkacak karara hemen eyvallah denilmeyeceği aşikâr. Hakimin kararı Federal Mahkeme'de (Yargıtay) temyize götürülecek. Orada ABDTürkiye arasında 1980'de devreye giren ve iki ülke vatandaşlarının yargılanmasına ilişkin anlaşma masaya gelecek. Anlaşmada, bir devletin diğerinden nasıl delil isteyeceği açıkça yazıyor. AdaletBakanlıkları üzerinden gönderilen delillerin mahkemelerde kabul edilebileceğine vurgu yapılıyor.
Atilla'nın avukatları temyizde FETÖ'cüler eliyle mahkemeye ulaştırılan delil ve iddialarınyasadışı toplanması nedeniyle geçersiz olduğuna vurgu yapacak.
Bu durumda kararın değişip değişmeyeceğini bilmiyoruz.
Dördüncüsü, Adalet Bakanlıkları arasında yürütülecek görüşmelerde iş nereye evrilir bunu da hesaplamak gerekiyor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Türkiye'ye kumpas davasına 3 aşamalı plan