Erdoğan, TÜGVA tarafından Atatürk Spor Salonu'nda düzenlenen "Fikir, Oluş ve Diriliş" konulu üniversiteliler buluşmasında yaptığı konuşmada, öğrencilere kendisini tanıttı.
İstanbul Kasımpaşa'da doğduğunu, Kartal İmam Hatip Lisesinde okuduğunu aktaran Bilal Erdoğan, katsayı sorunu nedeniyle yurt dışında eğitimine devam ettiğini söyledi.
Türkiye'nin Kuala Lumpur Büyükelçisi Merve Kavakcı'nın, 2 Mayıs 1999'da milletvekili seçildiğini ancak TBMM'de yemin edemediğini anımsatan Erdoğan, aynı dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da hapiste olduğunu ifade etti.
Bilal Erdoğan, şöyle konuştu:
"O zamanlar Cumhurbaşkanımız cezaevindeydi ve bizim de o gün ziyaret günümüzdü, ziyaret salonundaki televizyondan Mecliste olan biteni izleme fırsatımız olmuştu. Şimdi bu, 28 Şubat'ı da bugünü de şu anda içinde yaşadığımız zamanı da çok anlamlı kılıyor. 21 sene önce cezaevinde bir Tayyip Erdoğan, vatandaşlığı elinden alınan bir Merve Kavakcı ve bugün dünyanın gıpta ettiği bir lider Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun Malezya'daki Büyükelçisi Merve Kavakcı."
Türkiye'nin 21 senede çok ilerleme kaydettiğini belirten Erdoğan, salondaki öğrencilere 21 sene sonrası için kendilerine çok büyük hedefler koymalarını istedi.
"TÜRKİYE'NİN AYDINLIK BİR GELECEĞİNİN OLMASI İÇİN GAYRET EDİYORUZ"
Bilal Erdoğan, birçok vakıfta, dernekte neslin iyi yetişmesi, Türkiye'nin çok daha aydınlık bir geleceğinin olması için gayret ettiklerini vurguladı.
Kahraman Mehmetçik şehit olmadan önce bu şiiri okumuştu!
Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de çıkan çatışmalarda 8 askerin şehit olduğunu anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orada çok önemli bir mücadeleyi devam ettiriyoruz. O da nedir? Aslında bir ülkenin bağımsızlık mücadelesi. Sınırımızın ötesinden kaynaklı olacak tehditleri, yerinde ortadan kaldırmanın mücadelesi. Neden? Çünkü sizin müttefikiniz olduğunu söyleyen ülkeler, sizinle aynı ittifak içerisinde olduğunu zannettiğiniz ülkeler gelip ne yapıyorlar? Oralardaki tehditleri besliyorlar, destekliyorlar. Onları adeta gelecekte sizin başınıza bela olsunlar diye yetiştiriyorlar. Eski Türkiye'de biz bunlara göz yumardık. Eski Türkiye'de hatırlar mısınız, Başbakan başka bir ülkenin devlet başkanı önünde elleri önünde bağlı, kafası önüne eğik bir şekilde bir fotoğrafı vardır. İşte eski Türkiye'nin fotoğrafı. Yeni Türkiye'de nasıl? Yeni Türkiye'de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 'Dünya 5'ten büyüktür' diye bütün dünyanın adaletsiz sistemine bir başkaldırı söylemini gerçekleştirebiliyoruz."
Dünyanın ve Türkiye'nin önemli bir dönemeçte olduğunu belirten Bilal Erdoğan, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılmaya karar verdiğini, İtalya'da seçimlerin yapılacağını ve hükümetin kurulamayacağının şimdiden öngörülmeye başlandığını, Hollanda'nın bir yılı aşkın süredir hükümet kuramadığını, Almanya'nın zar zor bir hükümet kurduğunu kaydetti.
ABD'de de kısa bir süre önce bir okulun silahlı saldırıya uğradığını hatırlatan Erdoğan, "Bunun artık hemen hemen her ay gerçekleştiği bir toplum sizce huzurlu bir toplum olabilir mi? Bu son saldırıda 17 çocuk hayatını kaybetti. Ondan önce bir konser üzerine yapıldı, orada 50'nin üzerinde insan hayatını kaybetti. Siz halkınızın yarısını silahlandırırsanız, tabii ki bu bir yerden çıkar. Siz halkınıza sadece daha çok kazanma, sadece paranın her şeyi yönettiği bir dünya vadederseniz, orada huzur olmaz. Orada insanların birbirine muhabbeti olmaz."
Bilal Erdoğan, Batı medeniyetinde yaşanan bu sancıların, bunların siyasete ve ekonomiye olan yansımalarının Batı'nın da yolun sonuna geldiğinin göstergesi olduğunu savundu.
"Dünyanın bir huzura, bir dengeye ihtiyacı var." diyen Erdoğan, bunu vadedebilecek medeniyetin İslam medeniyeti olduğunu belirtti.
Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethettiğinde orada yaşayanlara zulmetmediğini ve şehrin kültürel mirasını tahrip etmediğini vurgulayan Bilal Erdoğan, Fatih'in İstanbul'a değer verdiğine, şehri ihya ettiğine dikkati çekti.
Erdoğan, demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi evrensel değerlerden bahseden Batılının sömürgeleştirdiği yerlerde kimsenin kültürünün, dininin değerinin kalmadığını ifade ederek, "Bugün dünyaya medeniyet vaaz eden Batı, aslında 200 yıl içinde dünyayı baskı altında tutan, Afrika'da, Amerika kıtasında onlarca insanı katleden, onların kanları üzerine bir medeniyet kurduğunu iddia eden, sanan ve birçok medeniyeti tarihe gömen bir Batı." diye konuştu.
"Türkiye'ye 150-200 yıl bunları anlattılar. Artık o iş bitti. Neden? 15 yıldır bu ülkede iktidar olan Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki halkıyla barışık, inançlı, değerlerine sahip çıkan anlayış, 15 yıldır dünyanın en büyük projelerini hayata geçirirken, dünyanın gıpta ettiği işleri yaparken, ondan önce bu ülkede iktidar olan halkına, halkının değerlerine yabancı, geçmişine söven, inancına yabancı olanlar ne yaptı? Bunlar ne yaptı biliyor musunuz? Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ duyan var mı? Bunlar ne yaptı, bütün bu projeleri gömdü. Ne için gömdü? Sahipleri öyle emrettiği için gömdü. Sahipleri kim? İşte bu dünya düzeninin egemenleri, Batı. Dedi ki Türkiye'yi yönetenlere, 'Hayır uçak üretemezsin, benden alacaksın. Araba, otomobil üretemezsin benden alacaksın'. Bizimkiler 'hay hay' dedi."
Batı'nın, Türkiye'nin ekonomik olarak onlarla rekabet etmesini istemediğini dile getiren Erdoğan, "Şimdi ne oldu? Şimdi Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kendi kararlarını kendi veriyor. Neye rağmen, Amerikasına, Avrupasına rağmen." şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE BOYUNDAN BÜYÜK İŞLER YAPIYOR"
Salondaki gençlere seslenen Bilal Erdoğan, "Böylesine güçlü bir liderlik varken, Türkiye böylesine güçlü bir fırsat yakalamışken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi krizleri minimize eden, ara dönemleri, koalisyonları imkansız hale getiren bir sistemi hayata geçirmişken, bu yürüyüşün sürdürülebilir kılınması için sizlere de çok büyük görevler düşüyor. Şu anda Türkiye boyundan büyük işler yapıyor mu yapıyor. Bunu ben kabul ediyorum ama biz Dandanakan'da, Malazgirt'te de boyumuzdan büyük işlere kalkıştık. Neden? Bedir'de, Uhud'da, Hendek'te de öyleydi de o yüzden. Bizim örnek aldığımız sahabe efendilerimiz, onları örnek alan değerli ecdadımız, onlar da karşılarında iki katları olan orduları işte bu imanla, bu inançla, bu şuurla yendiler. Bu salondaki arkadaşların da aynı inanca, aynı kararlığa sahip olduğunu düşünüyorum. İşte bu kararlılıktır şu andaki Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki yürüyüşün devamlılığını sağlayacak olan." ifadelerini kullandı.
"Bizi 'Batılılaştırma' adı altında 200 yıldır soysuzlaştırmaya çalıştılar, kimliksizleştirmeye çalıştılar." diyen Erdoğan, bunun başarılamadığını ve başarılamayacağını söyledi.
Öğrencilere başarılı olmalarını tavsiye eden Bilal Erdoğan, "Önümüzde rehberlerimiz var, ne yapacağımızı biliyoruz. Arkasına düşüp, yürüme vaktidir. Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde edindiğimiz kazanımları kalıcı kılmak bu salondaki gençlerin görevidir." dedi.
Erdoğan, "Türkiye'de, 'Eğitim düzeyi arttıkça insanlar daha vatansever, daha imanlı, daha inançlı oluyor' dedirtmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin aydınlık yarınlarına taşınmasına destek vermek için "taş üstüne taş koyanın" destekçisi olunması gerektiğini belirten Bilal Erdoğan, TÜGVA'nın Türkiye'de ulaşmadığı yerin kalmayacağını dile getirdi.
Erdoğan, "21'inci yüzyıl, kesinlikle inanıyorum Türkiye'nin, Anadolu insanının ve Müslümanların yüzyılı olacaktır inşallah." diye konuştu.
Programa, TÜGVA Genel Başkanı İsmail Emanet, vakıf yetkilileri ile birçok şehirden üniversite öğrencisi katıldı.
