Bakan Fakıbaba, bazı ziyaretler için geldiği Afyonkarahisar'ın merkeze bağlı Çayırbağ beldesinde, Ünzile Dağdelen'in "Genç Çiftçi Projesi" kapsamında aldığı destekle kurduğu istiridye mantarı üretim tesisini ziyaret etti.
Fakıbaba, bir basın mensubunun, "Kadın ve genç çiftçilere olan destekler devam edecek mi? Yeni projeler var mı?" şeklindeki sorusu üzerine, desteklerin artarak süreceğini söyledi.
Bakanlık olarak üretim kapasitesini arttırmak istediklerini, aynı zamanda kadınları ve gençleri köyde tutabilmeye çalıştıklarını ifade eden Fakıbaba, şöyle konuştu:
"Ben inanıyorum ki, köydeki yaşam şehirden çok daha iyi. İnsanlar gelire de bakmıyor. Yani oradaki yaşam standartlarını evleri, yolları, bizim hepsini düzeltmemiz lazım. Olduğu zaman insanlar niye şehre gelsin. Köydeki yaşam çok daha iyi. Organik doğal bir yaşam. Şehrin dumanıdır, kirliliğidir, trafiğidir, gürültüsü, patırtısı, niçin şehri tercih etsin. Kadınlar para kazandığı taktirde emin olun kadına şiddet de bitiyor. Kadına bırakın şiddeti, kadına saygı başlıyor. Öyle kadınlar gördüm ki, eşlerini yanında çalıştırıyorlar. Bunun için kadınlarımıza çok önem vermemiz lazım. Çok desteklememiz lazım. Bunlar lafla olmuyor ve icraata geçirmek için kadının mutlaka ve mutlaka para kazanmasında çok büyük faydalar görüyorum."
- "PATATESTE YERLİ TOHUMLA ÜRETİM YAPIYORUZ"
Fakıbaba, başka bir gazetecinin, yerli tohum üretimiyle ilgili sorusu üzerine Türkiye'de ilk defa 8 çeşitte yeni patates tohumu ürettiklerini dile getirdi.
Yılda 22 milyon dolar ithalat yaparken, yılda 50 milyon dolar ihracat yapan bir ülke konumuna geldiklerini anlatan Fakıbaba, şöyle devam etti:
"Önümüz açık, yok efendim biz tohumu falandan, filandan alıyoruz... Tabii ki hayat devam ediyor. Bazen alacaksınız, satacaksınız ama genel toplamına baktığınız zaman Türkiye'nin gıda, tarım ve hayvancılıkta gidişatı iyidir. Ben çok iyi midir diyorum? Hayır değil, daha iyi olmamız lazım. Dün Niğde'de 8 çeşit yeni yerli patates tohumu ve bunun birisi özel sektöre verilmiş. 4'ü hemen verilmek üzere. Diğer üç çeşidi de verilecek. Daha önce hiç yerli tohumumuz yokken şimdi patateste yerli tohumla üretim yapıyoruz. Yani moral bozacak bir şey yok."
Fakıbaba, "Çiftlik Bank konusunda mağduriyetler yaşanıyor, ne söylersiniz?" sorusuna, "Çiftlik Bank'ı ne bilirim ne tanırım, ne görmüşüm. Önünde bir çiftlik kelimesi var. Millet Tarım Bakanını görünce hemen 'Çiftlik Bank ne oldu?' diye soruyor. Dolandırıcılık o kadar çok ki, insanlar uyanık olacak." yanıtını verdi.
- "Açık bir şekilde adam aldı götürdü"
Çiftlik Bank ile ilgili hukuki sürecin devam ettiğini aktaran Fakıbaba, şunları kaydetti:
"Çiftlik Bank konusunda Bakanlığımızın savcılığa müşteki olarak dilekçesi var. Bu da önemli. Bu konu hukukun vereceği bir karar. Ona ben bir şey diyemem ama ben şunu derim. Bütün vatandaşların uyanık olması lazım. Türkiye'de 100 liranın ne kadar kazanacağı belli. Ben size desem ki, '100 liranız ayda 25 lira para kazanacak' Sen sorgulamaz mısın beni? Nasıl kazanacaksın? Bu para nerden gelecek, ne alacaksın, ne satacaksın? Bunu insanların sorgulaması lazım. Bir yatırım yaparken buna bakmak lazım. 'Bu yatırımı yapıyorum ama ben bunu veriyorum, bana ne getirecek? Büyük bir para getirecekse, ben niye kazanamıyorum? Bu adam ne yapacak bunu?' Açık bir şekilde adam aldı götürdü yani ama inşallah Türkiye'ye getiririz diye düşünüyorum."
Fakıbaba, Çiftlik Bank'ın kurucusu Mehmet Aydın'ın iadesiyle ilgili hukuksal bir süreç olduğunu, bu sürecin devam ettiğini sözlerine ekledi.
