Hakkâri'nin Dağlıca bölgesinde görev yaparken kayalıklardan düşerek hayatını kaybeden Piyade Er Cumali Sarıtaş'ın (26) 4 gün sonra nişanı vardı. Ancak sevdası yarım kaldı. "Yüzüğünü aldık, gelin alayını hazırladık damadımız nerede" diyerek gözyaşı döken anne Emine Sarıtaş (50), "Sevdasının gurbetini tuttuğu o dağlar mezarı oldu yavrumun. Ben bu gelin kıza ne diyeyim, bu damatlığı kime giydireyim" diyerek feryat etti.
ÇALIŞARAK OKUDU
Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesinde yaşayan ve şehidi gözyaşlarıyla anlatan acılı baba Arif Sarıtaş (58) şunları söyledi: "5 çocuğum var, Cumali üçüncüsü. İşçi bir adamım ben, evlatlarımı büyütmek için gece gündüz çalışıyorum. Cumali çok inatçıydı, okumak ve asker olmak en büyük hayaliydi. Köyden ilçedeki okula giderdi. 4 kilometre yolu her gün yürüdü, okuldan geldi benimle çimento taşıdı, akşam oldu gaz lambasının altında ders çalıştı. 'Baba asker olup sizi, vatanı korumam gerek' derdi. 'Komando olup düşmana göz açtırmayacağım' derdi. Çok iyi bir keskin nişancı oldu. Mürüvvetini görmek hem onun hem de bizim hayalimizdi. İkinci hayali yarım kaldı."
Anne Sarıtaş ise hislerini "Önce damatlık giyecekti, olmadı. 'Ana vatan için can feda, şehit olursam ne mutlu bana ancak önce sevdiğime kavuşayım sonra şehit olayım' demişti. Şimdi gözümüzün önünde sevdalı bir kız, damatlığı mezar örtüsü olmuş bir evlat ve yarım kalan hayalimiz kaldı" diye anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen baba Sarıtaş, oğlunun vatan vazifesini tamamlayamadan şahadete yürüdüğünü, nöbet için kendisini de askere almalarını istedi. Sarıtaş, "O bizim gururumuzdu, dağlardaki aslanımızdı. Daha onu kınalayıp Afrin'e, Menbiç'e, mazlumun gözyaşı döktüğü nice diyarlara gönderecektik. Evlatlarım da ben de hazırız. Bizim ricamız, oğlumun yarım kalan görevi için bizi askere alın. Acılı bir babanın bu son isteğini ne olur yerine getirin" dedi.