Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, tespit ve değerlendirme tutanaklarına göre, sanıklardan Servet Çakıl ile Celal Aymaz'ın örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı belirtildi.
3 BİN 168 KEZ
Bitlis Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesince yapılan incelemelerde, Çakıl'ın, "srvt06" kullanıcı adıyla 3 bin 168, Aymaz'ın da "alperenirem" kullanıcı adıyla 113 bin 920 kez ByLock'a bağlandığının tespit edildiği vurgulanan kararda, ByLock kullanmanın FETÖ'nün üyesi olmak için yeterli bir delil sayıldığı kaydedildi.
Örgütün ancak ketumluğundan şüphe etmeyecek kadar güvendiği üyelerinin telefonlarına bu programı yüklediğine işaret edilen kararda, şu ifadelere yer verildi:
"Alelade bir örgüt mensubuna programın yüklenmeyeceği açıktır. Tıpkı terör örgütü PKK yönünden kod ismi verilecek kadar güvenilen ve örgütün gizli yapısına dahil olan kişinin örgüt üyesi kabul edileceğine dair yüksek mahkeme içtihatlarında da olduğu gibi FETÖ/PDY yönünden de ByLock mesaj sistemine dahil edilecek kadar önem verilen kişinin örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekecektir. Sanıklar, ByLock kullanmadıklarını beyan etmişse de yapılan tespit ve değerlendirme tutanağında bulunduğundan savunmalarına itibar edilmemiştir."
- "HAYIRLI OLSUN, BÖYLE OLACAĞI BELLİYDİ. BEN ÇATIŞMAM"
Örgütün "mahrem imam" yapılanmasına ilişkin ele geçen hard diskte sanık Çakıl, Aymaz ve Mehmet Bilen Kaya hakkında bilgilerin yer aldığı belirtilen kararda, tanık ifadelerine göre sanıklardan Çakıl'ın 15 Temmuz gecesi karakolu korumaya hazırlanan polis memurlarına engel olmaya çalışarak, "Nereye ateş edeceksin, ne yapacaksın, asker bizim kardeşimiz, nereye gidiyorsunuz, benden talimat aldınız mı?", Aymaz'ın da "Hayırlı olsun, böyle olacağı belliydi. Ben çatışmam. Bu bir darbe değil. Askere mi sıkacağız?" gibi ifadeler kullandığı aktarıldı.
Kaya'nın ise karakolda, "Ne yapıyorsunuz arkadaşlar, askerle mi çatışacaksınız? Gelin ben size gitar çalayım. Ben asker kardeşlerimle çatışmam. Bu ülkenin askerleridir. Gelin gitar çalalım boş verin arkadaşlar." diyerek polisleri engellemeye çalıştığı ifade edildi.
Sanıkların görevleri gereği darbeye karşı durmaları gerekirken teşebbüsün başarılı olması için çaba gösterdiğine değinilen kararda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Sanıkların aksi yöndeki savunmaları suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak inandırıcı bulunmadığından itibar edilmemiştir. Sanıkların üzerine atılı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçunu işlediği sabit görülerek cezalandırılmaları yoluna gidilmiştir. Sanıkların ortaya konulan tüm delillere rağmen örgüt üyelerinin genel savunma stratejilerine uygun olarak her şeyi inkar yolunu seçtikleri, bu surette halen örgüt ileri gelenlerinin talimatları doğrultusunda hareket etmeye devam ettikleri, herhangi bir pişmanlık duymadıkları kanaatine varılarak, bir daha suç işlemeyeceklerine dair heyette kanaat oluşmadığından haklarında TCK'nın ilgili maddelerinin uygulanmamasına karar verilmiştir."
