Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada gözaltına alınan S.K, etkin pişmanlık kapsamındaki ifadesinde, örgütün hakim ve savcılardan sorumlu mahrem imamı olduğunu ve FETÖ'nün 2014'teki HSYK seçimlerini kazanmak için her yolu denediğini itiraf etti.
S.K'NİN İFADESİNDEN
"2014 yılında gerçekleştirilen HSYK seçimleri bu yapı tarafından en fazla önem verilen konulardan birisiydi. Seçim konusunu sadece yargıda bulunan mensuplarına değil, evlerde kalan öğrencilerden tutun da bölgede bulunan örgüt mensubu esnafa kadar götürerek, nüfuz edebilecekleri eş, dost, akraba içerisinden hakim-savcı tanıdık varsa onlara ulaşarak ikna etmeleri istendi. Her sandık için 4 hakim ya da savcı seçtik. Bu hakim ve savcılardan birisi, açılan pusuladaki oyların doğru okunup okunmadığını kontrol edecek, birisi açılan pusulanın ihtiyaç halinde kullanılmak üzere resmini çekecek, bir diğeri çıkan oyların sayımını yaparak çetele haline getirecek. Dördüncü kişi ise ihtiyaç olduğunda yedek olarak görevlendirilecekti"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen ve örgütün yargı yapılanmasının mahrem imamı olduğunu itiraf eden S.K'nin beyanı, FETÖ'den tutuklu bulunan ve Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan eski savcı E.Y'nin dosyasına eklendi.
İtirafçı S.K, ifadesinde, örgütün 2014 yılında gerçekleştirilen HSYK seçimlerini kazanmak için her yolu denediğini belirtti.
HSYK'nin 2014 yılında gerçekleştirilen seçimlerinin, bu yapı tarafından en fazla önem verilen konulardan birisi olduğunu vurgulayan S.K, "Seçim konusunu sadece yargıda bulunan mensuplarına değil, evlerde kalan öğrencilerden tutun da bölgede bulunan örgüt mensubu esnaflara kadar götürerek, nüfuz edebilecekleri, eş, dost, akraba içerisinden hakim-savcı tanıdık varsa onlara ulaşarak ikna etmeleri istendi." ifadesini kullandı.
KRİPTOLAR YARSAV'DAN ADAY OLDU
Seçim öncesi yargı yapılanmasının "Gaziantep büyük bölge abisi" Hayrettin kod adlı F.G'nin başkanlığında toplantı düzenlendiğini kaydeden S.K, şu bilgileri verdi:
"Benim de Malatya mahrem imamı olarak katıldığım toplantıda bizlere örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından onay verilen 11 adli, 5 idari kurul adayının isimleri söylendi. Bu isimler ayrı ayrı bağımsız olarak kendi adaylıklarını açıkladılar. Burada seçimle ilgili şöyle bir stratejiden bahsedildi. Adli kurulun 11. sıra adayı ile idari kurulun 5. sırada bulunan adayının yerine başka bir adayın yazılacağı talimatı verildi. Bu iki ismin yazılmasındaki amaç halihazırdaki YARSAV'cı olarak bilinen zaten o gruptan oy alma potansiyeli olan şahısların örgütün alacağı destekle kesinlikle seçimi kazanacakları düşüncesiydi. Çünkü bu kişi kripto örgüt üyesiydi."
Toplantıdaki bu bilginin, sorumluluklarındaki kişilere iletilmesinin istendiğine dikkati çeken S.K, "Ayrıca aday listesindeki bu bilgiyi tam güvenmedikleri hakim ve savcılarla paylaşmamamız gerektiği üzerinde ısrarla duruldu. Biz de bilgiyi sorumlu olduğumuz 'talebe'lere (hakim-savcı) aktardık. Bu konuyla ilgili çalışmalara azami özen göstererek başlamalarını ve bu geri dönüşlerini bize bildirmelerini istedik. Gelen çetelelerde örgüt tarafından gösterilen adayların seçimi rahatlıkla kazanabilecekleri ve 'beklenilen günlerin geleceği' mantığı hakimdi." beyanında bulundu.
HSYK seçimlerinin yapıldığı gün de örgütün görevlendirme yaptığına işaret eden S.K, şu ifadelere yer verdi:
"Her sandık için 4 hakim ya da savcı seçtik. Bu hakim ve savcılardan birisi açılan pusuladaki oyların doğru okunup okunmadığını kontrol edecek, birisi açılan pusulanın ihtiyaç halinde kullanılmak üzere resmini çekecek, bir diğeri çıkan oyların sayımını yaparak çetele haline getirecek. Dördüncü kişi ise ihtiyaç olduğunda yedek olarak görevlendirilecekti. Oy kullanma işlemi sonuçlandığında açıklanan sonuçlar, karşılaştırılmak üzere saklanarak bizlere yani 'mahrem imamlara' verilecekti. Seçim sonuçlandıktan sonra bize bildirilen sonuçları biz de hiyerarşik yapı içerisinde yukarıya bildirdik."
