Adana'dan okurumuz Emin Kurnaz yine kentin üstüne kabus gibi çöken anız dumanları ile ilgili şikayetini dile getirdi. Diyor ki; "Bir haftadan beri toz bulutu ile boğuştuk. Bu arada göz gözü görmediği için anız yangınlarından çıkan dumanı görmüyorduk. Zaman zaman yanık kokusu alıyorduk ama görmediğimiz için katlanıyorduk Toz bulutu kalktı fakat anız dumanları yine üzerimize kabus gibi çöktü. *** Mahfesığmaz'da oturuyorum. Evimizin içi kurum doldu. Gökyüzü güpegündüz siyaha yakın kırmızımsı bir renk tabakası ile kaplı. Nedeni de, çiftçilerimizin tarlasındaki anızı yakmasıyla ortaya çıkan duman. Yangınlar yüzünden balkona çıkamaz olduk. Kurum evimizin içine kadar giriyor. Kirli havayı soluduğumuz için sağlık sorunu yaşıyoruz. Allah astım hastalarına yardım etsin. Salça dönemi başladı. İnsanlar salça yapıyor ve herkes damda, balkonda kurutuyor. İnanın salçaların içi kurum doldu. Anız yakmanın nedenlerini araştırdım. Özetleyim: Bazı çiftçiler anız yakma eğiliminde. Çünkü; "Bitki artıkları çok kolay ve masrafsız yok edilir. Sürümü kolaylaştırır, ikinci ekim için zaman tasarrufu sağlar. Sap ve bitki üzerindeki artıklar yok edilir. Zararlarına gelince; "Toprak verimliliği azalır. Toprak canlılarının beslenme ortamı yok edilir. Toprak yel ile üfürülerek sel ile süpürülerek erozyona (taşınarak) uğrar. Toprağın yorgunluğu artar. Doğal denge bozulur. Orman yangınlarına sebep olur. Telefon, elektrik direklerine zarar verir. Toprak canlılarının bıraktığı birçok maddelerle oluşturulan yaşam ortamı yakıldığı için yok edilir. Gelişmiş ülkelerde çiftçilere anız yakmanın zararları anlatılmış ve ikna olmuşlardır. Çiftçilerimiz anız yakmanın faydadan çok zararı olduğunu fark edebilirse hiç bir güç onlara anız yaktıramaz. Bu durumda her yıl seminerler verilmeli ve çiftçilerimize bu durum anlatılmalıdır"