Her ne kadar dinamik bir ekonomimiz olsa da en büyük problemlerimizden biri hala cari açık. Cari açığın ana sebeplerinden birisi enerjide dışa bağımlı oluşumuz.
Fosil yakıt denilen petrol ve doğalgaz rezervimiz olmadığına göre ayrıca dünyada var olan bu fosil enerji kaynakları bir gün tükeneceğine göre bu bağımlılığı nasıl azaltacağız?
Dünyada sosyal ve ekonomik kalkınmanın temel girdisi olan enerjiyi nereden, nasıl temin edeceğiz?
Evrene pozitif enerji mi göndereceğiz? Tarlaya ekip mi yetiştireceğiz?
Herhalde tek çare yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek olmalı. Zira yenilenebilir enerji kaynakları güneş ve rüzgârın bol olduğu bir konumda güzel ülkemiz.
Ama güneşimizi sadece yılın birkaç ayı güneşlenmek için kullanmaktan öteye taşıyamıyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın dediği gibi Türkiye'yi yenilenebilir enerji teknolojilerinin üretim üssü haline getirmeyi başaramaz mıyız?
Bu teknolojilerle kurduğumuz güneş ve rüzgar enerji santralleri ile de ihtiyacımız olan enerjiyi üretemez miyiz?
Yıllık güneşlenme süresi bizden yüzde 60 daha az olan Almanya bunu yaparken bizim gibi güneşi bol bir coğrafyada bunu çok daha güzel yapamaz mıyız?
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bu konuda önemli bir adım attı,
Güneşi ekti tarlaya, biçiyor. 20 dönüm arazi üzerine 1 megavat kapasiteli güneş enerjisi santralinin kurulumunu tamamlayarak elektrik üretimine başladı. 15 megavatlık ve 3 megavatlık tesis de yolda.
Hem nüfus hem de üretim olarak çok hızlı büyüyen bir şehir Gaziantep. Dolayısıyla enerji ihtiyacı da hızla büyüyor. Yeni, yerli ve temiz enerji üretim kaynaklarına ihtiyacımız var. Bu ihtiyaca cevap vermek adına yaptıkları bu çalışma için Sayın Fatma Şahin ve ekibini kutluyorum.
Bu güneş tarlalarının özel sektöre örnek olmasını ve de evlerimizin çatılarında su ısıtmak dışında evde kullandığımız enerjiyi üretecek güneş panellerinin olduğu günleri görmeyi ve her gün bunları konuşmayı temenni ediyorum.
Bol güneşli ve enerjili bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle.