"
On bin peşin on bin senet karşılığı taksitle, kullanma hakkı alıcıya senetler tamamlanıncaya kadar mülkiyeti babasına ait" köyün güzel kızı Gülo'yu
(Müjde Ar) almak için Kemal
Sunal ile İlyas Salman'ın
Gülo'nun babasıyla gizli gizli
pazarlık yapmalarını hatırlarsınız. Bugünlerde Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığı koltuğuna oturmak için sokağa çıkıp birbirlerini takip eden başkan aday adaylarının yarışını, çocukluğumuzdan beri defalarca hiç bıkmadan gülerek izlediğim bu filme benzetiyorum.
Kahramanmaraş havasıyla, suyuyla, tabiat yapısıyla eşine az rastlanır bir kent olsa da ne yazık ki
'ortak dil' ve
'ortak akıl' oluşturulamadı bugüne kadar. Bugünden sonra da oluşturulması mümkün gibi görünmüyor. İçten içe bir
'hasetlik', bir '
kıskançlık', bir
'çekememe' var bu şehrin hem kılcal hem ana damarlarında.
Biri biraz sorumluluklarını yerine getirmeye çalışsa, bunu ona yaptığına pişman ettirecek bir anlayış,
Biri sorumluluğunu yerine getirmese 'Oh oldu' deyip rezil olmasını zevkle seyredecek kadar bencillik var bu şehrin genlerinde.
İşte bu yüzden kimse taşın altına elini koymuyor.
Komşu illerin başarılarının altında yatan sırrın '
ortak aklın' başarısı olduğu idrak edilmiyor, edilmek istenmiyor.
Peki ya Kahramanmaraş'ta hiç mi iyi şeyler yapılmıyor?
Elbette ki yapılıyor.
İşte sağ olsun Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç'un yaptığı hizmetler ortada. İş dünyasının
insanları verdikleri işle, aşla bu
şehirde huzurun sağlanmasına
katkı sunuyor. Valilik, Emniyet
Müdürlüğümüz, Jandarma bu
şehrin güvenliği için 7/24 hizmet
veriyor.
Ama ne yazık ki
'ortak akıl' yoksunluğu gerçeğini
ortadan kaldıramadığımız için
ortak akla sahip olamamak bu
şehrin en büyük ayıbı ve kaybı
olarak devam edip gidiyor.
Kurtuluş Savaşı'nda milli mücadelenin öncülüğünü yapmış olmanın gösterisini yapan Kahramanmaraş,
'ortak akıl'da hâlâ çok ama çok geride kalmaya devam ediyor.
Bu kentin en büyük STK'sı olan Ticaret ve Sanayi Odası ne yazık ki Mehmet Balduk'la birlikte işlevini kaybetti. Bal yapmayan arının vızıldayıp durmasından öteye gidemediği gibi bence itibarını da kaybetti.
Önümüzdeki aylarda yapılacak seçimler için kusura bakmasınlar ama ne Sayın Serdar Zabun ne de Sayın Şahin Balcıoğlu KMTSO'nun kaybedilmiş itibarını toplayabilir.
Niçin mi?
Zaten şu an görevde olanlar onlar. Biri başkan, öteki Meclis Başkan Yardımcısı.
Şimdi güya çaktırmadan kapı kapı destek isteyip, nabız yokluyorlar. Her ikisine de saygım sonsuz. Ama ne Sayın Zabun ne de Balcıoğlu bu işi götürebilir.
Toparlayıcı olamazlar. Kuracakları hiçbir liste KMTSO'yu bu şehrin lokomotifi yapmaz. Peki kim mi olmalı?
İşte burada bana isim vermek düşmez. Önümüzdeki haftalarda yine aynı konuyu irdelemeye devam edeceğim.
Hayırlı Cumalar dilerim.