Bir yıl daha geçip gitti. Yıl boyunca yaşanılan mutlulukları, hüzünleri sıralarsak bize ne kadar çok uzun gibi gelmiş olsa da 2017 arkasına bakmadan gitti.
Sizler için yeni yıl ne ifade eder bilmem ama benim için özlemden öte hiçbir şey…
Yokluk ve yoksulluktan çocukluğumda hiç olmayan ancak hayalimden hiç gitmeyen oyuncakları özlerim.
Çalışmaktan hiç yaşamadığım hatta anlayamadığım gençliğimi özlerim.
Adlarına 'ölen', anarken 'rahmetli' deseler de benim kalbimde, beynimde hep yaşattığım babamı, ağabeyimi özlerim.
Yaşıyorlar ama on binlerce kilometre uzakta, şanslı olduğum yıllarda bir defa olsun görebildiğim anamı, bacılarımı özlerim. Gardaşımın 'Aloo abi ben Haydar' diyeceği bit telefonu özlerim.
Yıllar yılı kovalar 'Bu yılda bitti', 'Hoş geldin yeni yıl' derler hep ama benim özlediklerimin hiçbiri geri gelmez.
Ben sadece hep özlerim…
İşte bu yüzden benim için yeni yıl diye bir kavram yoktur. Benim için değişen tek şey bitmiş bir takvimin yerine yenisinin gelmesi…
Yıllardır yılbaşını hayata karşı beklenti, yaşam ve düşünce şeklimi yeniden değerlendirmek, hayata bakış açımı yeniden gözden geçirmek için bir fırsat olarak görmedim.
Birçok insan yeni yılla birlikte hayata yeni bir başlangıç yapmak ister. Yeni umutlar, yeni beklentiler, yeni hedefler belirler. Bana göre, insanın geçmişteki yaşantılarından bir gecede kurtulup yepyeni bir hayata başlayacağını düşünmesi hayalcilikten öteye gidemez.
Sizi bilmem ama benim için yeni bir yıl, yeni bir sayfa demek değil.
Bu yüzden kimse kusura bakmasın ve benden beklemesin ki; sahtekârları, dolandırıcıları, kendini beğenmişleri, kendilerini onca yıl toplum içinde ayrıcalıklı görüp sonunda eşekten düşmüşe dönenleri unutayım…
364 gün yaptıklarımı ve yaşadıklarımı (yanlış da olsa) 365'inci gün terk etmenin bana bir fayda sağlayacağını düşünmem. 'O zaman o yapılması gerekiyormuş ki yapmışım' der, çıkarım işin içinden.
Bu nedenle 2017'de ve daha öncesinde ne isek, 2018'de de o olacağımızı, Kahramanmaraşlı için 'iyi' olanın değil 'en iyi' olanın belirlenmesinde yüzde 100 etkili olmasam da dilim döndüğünce, kalemim tuttuğunca mücadeleyi kendime namus borcu sayıp, ülkem için, devletim için çalışmaya devam edeceğim.
Devletimi içten bölmeye çalışanlara, kumpasçılara, teröristlere, hırsızlarla, sahtekârlarla, bukalemun karakterli olanlarla Sırrıberk Arslan'a yakışır biçimde mücadeleye devam edeceğim.
Hiç merak buyurmayın aklıevveller; mecbur kalırsam bu kalemimi satmak değil, kırmak her daim (B) planımdır.
Bu benim planımdır ama ben hepinize özlemler duymayacak, aşkın, sevginin, erdem ve dürüstlüğün hâkim olduğu barış ve huzur dolu nice yıllar dilerim.