İstanbulensis Şiir Festivali başlıyor. Sultanbeyli Belediyesi'nin bu sene beşincisini organize ettiği festivale 20 ülkeden 50 şair katılıyor. Adını ilçede yetişen endemik bitkiden alan festival bu sene "Direniş ve Diriliş" temalı olarak gerçekleşiyor. Basın toplantısında festivalle ilgili açıklama yapan Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, Sultanbeyli Belediyesi olarak ilçeyi İstanbul'un giriş kapısı olarak adlandırdıklarını kaydetti. İstanbul'un fethine giden yolda Sultanbeyli'de bulunan Aydos Kalesi'nin büyük bir önem arz ettiğini belirten Başkan Keskin, "Takvimler Sultanbeyli'yi genç bir ilçe olarak karşımıza çıkartmış olsa da, köklerimiz kadim Anadolu'nun tarihine kadar uzanıyor. Aydos Kalesi geçmişin bir mirasıdır ve bizler İstanbulensis Çiçeğimizle Aydos Kale'mizi, geleceğe taşımaya gayret gösteriyoruz. Bu bakış açısıyla kalemizde 2010 yılında restore çalışmalarına başladık ve kısa zaman içinde İstanbul kültür mirasına kazandırarak tarihe karşı olan bu büyük sorumluluğumuzu yerine getirmek istiyoruz" dedi.
"MARKA DEĞERİ KAZANDIRMAK İSTİYORUZ"
Sultanbeyli'ye ait olan simgelere marka değeri kazandırmak istediklerini kaydeden Başkan Keskin, "Sultanbeyli sınırları içinde yetişen İstanbulensis Çiçeğimizi logomuza taşıdık ve adını verdiğimiz festivalimizin bu sene beşincisini gerçekleştireceğiz. 1990'lı yıllarda şehrin kıyısında olan Sultanbeyli, bugün itibariyle büyük projelerle ve yeni yapılarıyla şehrin kalbindeki yerine almaya çalışıyor ve kendine yeni hedefler koymuştur. Kültür sanatta her geçen gün kendini geliştiren ilçemiz; artık akıllara uluslararası şiir festivalimizle gelmeye başlamıştır. 2012 yılından bu yana düzenlediğimiz İstanbulensis şiir festivalimiz bu alanda artık ilçemizi ve ülkemizi temsil eden değerli bir markadır" ifadelerini kullandı.
"YERLİ VE YABANCI KATILIMCILAR VAR"
Festivale her yıl yerli ve yabancı birçok şairin katılığını hatırlatan Başkan Keskin, "Dünyanın dört bir yanından gelen söz ustaları, adına onlarca şiir yazılan İstanbul'u görüyor, İstanbul'un geçmişine tanık oluyor, medeniyet dünyamızı keşfediyor. Festivalimizin temasını geçen yıl göç olarak belirlemiştik. Filistinli ünlü şair Fatva Tukan'ın "Yurdumda ölmek bana yeter" dizesini çıkış olarak görmüştük. Bu sene de 15 Temmuz işgal girişimine karşı koyarak, cennet vatanımızı hainlere teslim etmeyen, aziz milletimiz, bizlere ilham oldu. Bu seneki konseptimizi de direniş ve diriliş üzerine kurguladık. Aziz milletimizin 15 Temmuz'da gösterdiği destansı direnişi, bizler de şiir festivalimize taşıdık. Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir kahramanlık örneği sergileyerek, yediden yetmişe cumhurbaşkanımızın, çağrısıyla sokaklara çıktık. Küresel güçlerin taşeronu haline gelen FETÖ'ye karşı ortaya koyulan bu destan,
bize göre en güzel şiirle anlatılabilirdi. Acılarımızı, sevinçlerimizi mısralara döktüğümüz şiirin, bu sefer de destanımızı anlatmasını istedik" dedi.
FESTİVAL 3 MAYIS AKŞAMINDA GALA YAPIYOR
Şiir festivaline Türkiye dahil 20 ülkeden 50 şairin katıldığının altını çizen Başkan Keskin, "Şairler 6 Mayıs tarihine kadar direniş ve diriliş temalı şiirler seslendirecek. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yarın akşam galamızı yapacağız. Ardından şairlerimiz ilçemizin genelinde bulunan okullarda şiirlerini okuyacaklar. Öğrencilerimizle şairlerimizi buluşturacak ve öğrencilerimizin arasından yeni şairler çıkması için çaba harcayacağız. Milletimizin ortaya koyduğu direnişi yeni kuşaklara aktarmalı ve onlarında milli ve manevi duygularla yetişmesi için çaba göstermeliyiz diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin son dönemde birçok alanda kendine yeni ufuklar çizdiğini vurgulayan Başkan Keskin, "Sanayide, ekonomide, ulaşımda, eğitimde yeni hedefler ortaya koyduk ve bu hedeflere ulaşabilmek adına, var gücümüzle mücadele ediyoruz. Diğer taraftan, geçmişinde kadim bir kültüre ev sahipliği yapan aziz Anadolu'nun, kültürünü tehdit eden unsurlarla da mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Kadim Anadolu kültürünü el birliğiyle yüceltmeli ve gelecek kuşaklara miras olarak aktarmalıyız. Bizi biz yapan bir kültür politikası oluşturmalıyız ve batının etkisinde yozlaşma tehlikesiyle karşı karşıya olan kültürümüzü, korumayı başarmalıyız. Kendimizi yansıtmayan, bu alanda ipotek oluşturan
akımlardan kurtulmak zorundayız. Necip Fazıllar'ın, Cahit Koytaklar'ın, Nuri Pakdiller'in, Sezai Karakoçlar'ın sayılarını artırmalı, bizlerde bu alanda tıpkı geçmişte olduğu gibi, kendimize bir hedef koymalıyız. Burada özellikle belediyelere büyük görevler düşüyor. Belediyeler olarak şehirleri inşa ederken, asıl önemli olanın toplumu inşa etmek olduğunu, göz ardı etmemeliyiz" dedi. Başkan Keskin konuşmasına basın mensuplarına ve festivale destek veren kurumlara teşekkür etti.
Festival düzenleme kurulunda yer alan Prof. Dr. İskender Pala da yaptığı konuşmada şiirin ve şairin önemine değinerek, "Şiirin konuşulması, dünyanın bu kadar sancılandığı bir dönemde dünyada bu kadar acının ızdırabın kederin olduğu bir zamanda, belki ruhlarımıza yeni bir pencere açıp, bizi aslımıza döndürecek ve asıl yaradılışımızın doğruluk ve iyilik üzerine olduğunu bize hatıralacatacak bir penceredir. Böyle bir materyalizmin ve maddi duyguların hüküm sürdüğü bir zamanda şiirin gönül dünyasına teneffüs eden atmosferinde olmak gerçekten bahtiyarlıktır. Şiire gönül verenleri ben her zaman kıskanmışımdır. Bizleri şiir ortamında buluşturanlara teşekküre ediyorum. Ve şiirin has ortamına hoşgeldiniz diyorum. Belediye Başkanımıza ve sizlere teşekkür ediyorum" dedi.
Basın toplantısına katılan İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Coşkun Yılmaz da yaptığı konuşmada, "Bir kültür insanı olarak ifade etmek isterim ki Sultanbeyli Belediyesi benim bir akademisyen olarak ve kültür adamı olarak yakından takip ettiğim bir belediyedir. Bir şehir mi inşa etmek isti
istiyorsunuz. Bir şehri gerçekten şehir kılmak mı istiyorsunuz. İşte bunu kültür-sanatla, edebiyatla yaparsınız. Yollar yıkılır, binalar göçler. Ama kültürle, tarihle, sanatla ayakta kalırsınız. Bizim hatırladığımız şehirler sanatıyla, şiiriyle hatırladıklarımızdır. Sultanbeyli bunun güzel bir örneğini sergiliyor. Başkanımıza teşekkür ediyorum" dedi.
YABANCI KATILIMCILAR
Festivale 20 ülkeden şair katılıyor. Bosna Hersek'ten Cemalettin Latiç, Lübnan'dan Refet Muhammed Reşid El-Mikati, Rusya'dan Meşbaşe İshak, Filistin'ten İbrahim Nasrallah, Meksika'dan Dolores Dorantes, Portekiz'den Rui Colas, Şili'den Monica Canulef, Azerbaycan'dan Humay Mahmudova, Arjantin'den Florancia Aisha Duranti, Kenya'dan Muhammed Eno, Fas'dan Ahmu El-Hasan El-Ahmedi, Mısır'dan Arif Kharki Abu Khudairi, Abdurrahman Yusuf El-Kardavi, Irak'tan Fevzi Kerim, Moğolistan'dan Leetiv Namdag Janchivin, Hollanda'dan Erik Lindner, Norveç'ten Ingrid Storholmen, Ukrayna'dan Vasyl Makhno, Macaristan'dan Krisztina Toth ve Slovenya'da Barbara Pogacnik katılımcılar arasında yer alıyor.
YERLİ KATILIMCILAR
Türkiye'den ise festivale Cahit Koytak, Hüsrev Hatemi, Nurullah Genç, Cevdet Karal, İnci Okumuş, Mürsel Sönmez, İsmail Kılıçarslan, Mustafa Akar, Ali Ayçil, Zeynep Arkan, Şeref Akbaba, Metin Önal Mengüşoğlu, Celal Fedai, Hüseyin Akın,Hayriye Ünal, Ali Ural, Ayşe Sevim, Serdar Kacır, Yusuf Şahin, Hakan Arslanbenzer, İhsan Deniz, Ulaş Konuk, Ercan İriş, Kadir Ünal,Ahmet Şefik Vefa, Ahmet Akın, Hatice Ermiş Özdemir, Abdunnasır Doğru gibi isimler katılıyor.
