Kardeşi Berk'le 5 yıl önce Youtube'da yayınlanan 'Boyalı Direk' türküsüyle bir anda şöhrete kavuşan Öykü Gürman şimdi kendi kanatlarıyla uçuyor. İkinci solo albümü 'Bir Başka'yı geçen yıl çıkaran Gürman, üçüncü klibini 'Adı Yok Hâlâ' şarkısına çekti. Genç şarkıcı; müzik kariyerinden aşka dair her şeyi içtenlikle anlattı.
Kardeşiniz Berk'le Youtube'da yayınlanan 'Boyalı Direk' türküsü ile tanındınız. Ünlü olacağınızı düşünüyor muydunuz?
İnternet çağındayız. 5 sene önce Youtube'un ve internetin bu kadar etkin olacağını biliyorduk. Bizim için sürpriz olmadı.
Berk'le yollarınızı ayırdınız. Bu ayrılma süreci sancılı mı oldu?
Bence müzikal anlamda böyle ayrılıklar gerekiyor. İkimizin müzik zevkleri farklı. Ayrıca müzikal anlamda beslenmek için de bu ayrılık şarttı. Yine birlikte şarkılar yapıyoruz, ileride yeniden ortak bir çalışmaya imza atabiliriz. Ancak şu anda hayranlarımla paylaşmak istediğim farklı çalışmalar var.
Ne tür çalışmalar bunlar?
Tek bir tarzda şarkı söylemiyorum, kendimi tek bir kategoriye koymuyorum. İyi bir şarkıcı olduğumu düşünüyorum. Konservatuvar mezunuyum. Üstelik şarkı da üretiyorum. Bana dokunan bütün şarkıları söylemekten mutluluk duyuyorum.
Bu ayrılığa hayranlarınız nasıl tepki gösterdi?
"Aslında böyle bir şeyi bekliyorduk" dediler. Ayrılık öyle zor bir süreç olmadı. Gidişattan memnunuz.
HÂLÂ MEKTUP KIZIYIM
'Adı Yok Hâlâ' şarkısına klip çektiniz. Klibin öyküsünü anlatır mısınız?
Bestesi Yunan Tasos Panagis'e sözleri ise bana ait olan 'Adı Yok Hâlâ' radyolarda çok istek alan bir şarkıydı. Aslında şarkılar göze değil, kulağa hitap eder. Bu nedenle iyi bir şarkının klibi bile olmayabilir. Ne var ki internet çağındayız. Şarkıyı da mümkün olduğunda klipte anlattık.
Çekimleri nerede oldu?
Büyükada'da. Adada güzel bir doku var. Ben biraz romantik, melonkoliğim. Mektup kızıyım. Halen kalemlerim, kalem kutularım var. Dolayısıyla o dokuyu, geçmiş insanların nezaket şeklini çok özlüyorum. 'Adı Yok Hâlâ'yı adı koyulmayan her şey için yazmıştım.
Sanal ortamda keşfedilmiş bir insan olarak eskiye özleminiz enteresan, tezat geliyor kulağa...
Bir müzisyen olarak tabii ki çağı yakalamak gerekiyor. İçinde olmadığınız zaman o nabzı tutamıyorsunuz. Yenilikleri takip etmek, genç nesli unutmamak lazım. O yüzden Facebook ve Twitter'da aktif olarak kullanıcıyım.
Biraz da özel hayatınızdan bahsedilim. Özel biri var mı?
Özel hayatımda kimse yok. Olmasını da istemiyorum. Şu anda işimdeyim gücümdeyim. Hayatıma girecek birinin konsantrasyonumu etkileyeceğini düşünüyorum. İlişki yaşamak; konsantrasyon eksikliğine neden olmamalı, aksine kişiyi daha iyi şeyler yapmak için motive etmeli. Hayatıma derinlik katmalı.
Nasıl biri ilginizi çeker?
Karşımdaki insanın hayatı dolu dolu yaşaması gerek. Entelektüel zekası gelişmiş olmalı. Öncelikle onun bu özelliklerine hayran olmalıyım. Zaten hayran olmadığım birine de aşık olamam. Bana göre; heyecanı, tutkuyu bu sağlar. Biri beni aklıyla, zekasıyla etkilemedikten sonra neyle gelirse gelsin umurumda değil. Bu her günümüz felsefe içinde, kitaplar içinde geçireceğiz anlamına gelmesin. Söylemek istediğim; karşımdaki insan beni öncelikle zekasıyla ve birikimleriyle etkileyebilir. Bu da çok zor. Hem fiziki olarak hem de aklıyla birini bulup aşık olmak benim için çok zor. Çünkü; çok derinlerde yaşayan biriyim ve en ufak bir şey beni o kişiden uzaklaştırabilir.
ÇOCUK İÇİN EVLENİRİM
Sizi neler iter?
Ses tonu, konuşma şekli, tavrı... Saygı, nezaket çok önemli. Çok fazla tükenmemiş ve tüketmemiş biri olmalı. Belli bir doygunluğa ulaşmış olmalı. Ben ilerliyorum; hayatımda da beni ilerletecek birini isterim. Aksi takdirde yerimde sayarım. Bana bilmediklerimi öğretecek birine aşık olabilirim. Tabii ki; hiç kimse mükemmel değil. Özgürlüğümden kısıtlayacak biriyle de olamam.
Evliliğe bakışınız nasıl?
Evlilikten ziyade çocuk sahibi olmak isterim. Çocuk sahibi olmak istediğim zaman evlenebilirim ama hayat bu belli olmaz. Geç yaşta anne olmak isterim. Yaradan ne zaman uygun görürse.
