BENDEN BAŞKASI OYNAYAMAZDI!
Böyle bir eleştirinin gelme ihtimali bile sizi sinirlendiriyor anlaşılan?
D.A.: Evet, çünkü bu rolü benden başka kim oynasa; o oyuncu da ikinci kez Güneydoğulu kadını oynamış olacaktı. Genç kız rolü olmadığı için benim yaşımdaki bir oyuncu, illa ki bu zamana kadar bir veya birkaç kez Doğu şivesini kullanacağı rollerle karşılaşmıştır. Ayrıca buna benzer beş tane karakter oynamış olsa bile, böylesi bir senaryoyu reddedebilecek bir oyuncu bu ülkede yoktur! Kimse kayıtsız kalamazdı. 'Xate'yi de benden başka kimse böyle oynayamazdı, onu da söyleyeyim!
Filmde, oyunculuk tecrübesi az olan gençlerle çalışmak sizi zorladı mı?
D.A.: Hepsi de çok şeker ve çok başarılıydı. Bir de benim şansım mıdır yoksa iyi niyetimin ödülü mü bilmiyorum ama ben hiç problemli kulislerde bulunmadım. Bu da öyle oldu.
S.M.: Bilakis bence daha da iyi oluyor. Daha da büyük bir heyecan taşıyorlar. Kadroda 'olmuş' insanların olmaması aslında filmi daha da güzelleştiren, heyecanı daha yüksek tutan bir şey.
BU MALZEMEYLE İYİ BİR YEMEK ÇIKAR GİBİ
Filmin çekimlerine başlarken çok heyecanlıydınız; şimdi çekimler bitti, neler hissediyorsunuz? O heyecanınız karşılık buldu mu sizce?
D.A.: Buldu. Çünkü benim okuduğum, hayal ettiğim senaryoyu tam olarak gördüm çekimlerde. Tabii şimdi iş kurguya kalıyor ama ortaya çıkan bu malzemeyle de iyi bir yemek çıkar gibi geliyor.
S.M.: Bence de kesinlikle buldu. Bir kere tüm ekibimle çok iyi anlaştım; hem iş, hem dostluk açısından. Yapım imkanları da çok elverişli olunca, kafamdaki neyse onu filme aktarabildim. İlk filmimi çekerken nasıl hızlı yapacağımı düşünüyordum, bu filmde 'en iyiyi nasıl yaparım'ı düşünerek çalıştım.
BU KADAR İPUCU YETER
Bugüne kadar oynadığınız filmleri şöyle bir düşünseniz; ilk üç sıralamanız nasıl olurdu?
D.A.: Birinci sırada 'Vizontele' gelir, ki o filmde çalışan kime bu soruyu sorsan, aynı yanıtı verir bence. O hepimiz için, tüm BKM için çok özel bir işti. İkinci 'Eyvah Eyvah 1-2', üçüncü ise 'Neredesin Firuze?'. Bu filmin, yani 'Hükümet Kadın'ın finali ise benim tüm filmografim içinde bir ilk. Başka bir şey söyleyemem, bu kadar ipucu yeter!
S.M.: Benim için birinci 'Banyo', ikinci 'Polis', çüncü ise 'Ay lav yu'.
Demet Hanım, başrolü kimseyle paylaşmamak büyük bir sorumluk değil mi? Tüm yük sizin üzerinize binmiş sanki... D.A.: Fiziksel olarak bu kadar yorulduğum başka bir filmim olmadı. Tek başrol ben olunca, neredeyse tüm sahnelerde rolüm vardı. Sorumluluğum da daha çok tabii. Hiç öyle bir ihtimal vermiyorum ama eğer bu film başarısız olursa, bu başarısızlığı ben kendi omuzlarımda hissederim. Dediğim gibi; neredeyse her sahnede ben varım çünkü. Ama yine de bir filmin başarısındaki en büyük etkenin sağlam bir senaryo olduğunu düşünüyorum, ki bu filmin senaryosu gerçekten çok iyiydi.
ZAFER ÇİKA EŞİNE UYUM SAĞLAMAYA ÇALIŞTI
'Hükümet Kadın'ın çekimleri nedeniyle bir süre Mardin'de kalan Demet Akbağ'ı, eşi Zafer Çika da yalnız bırakmadı. Sık sık Akbağ'ı sette ziyaret eden Çika, zaman zaman eşinin kostümüne uyum sağlamak için yörenin geleneksel kıyafeti olan poşuyu da başına geçirmeyi ihmal etmedi.
BU FİLM DEMET AKBAĞ'SIZ OLMAZDI
Bu filmi ülkedeki bütün kadın belediye reislerine ithafen yaptım. Bu hikayeyi onları da düşünerek yazdım.
Babaannemin, ülkenin ilk kadın belediye reisi olmasının dışında hikayenin geri kalanı kurgudur. Bunu özellikle belirtmek isterim. Biyografik bir film değil yani bu.
Görsel açıdan da çok tatminkar bir film olduğunu düşünüyorum. Ve en önemlisi Allah herkesin başına Necati Akpınar gibi bir yapımcı versin diyorum. Çok profesyonel, çok akıllı, vizyonu çok geniş bir yapımcı.
HENÜZ BİR PLANIM YOK
Üçüncü film için henüz bir planım yok. Avucumu kaşındıran hikayeler var tabii kafamda ama belli bir yaştan sonra hayatın, sen plan yaparken başına gelenlerden ibaret olduğunu anlıyorsun. Dolayısıyla 21'inci yüzyıl icadı olan kariyer kelimesini hayatımdan çıkarttım. Eminim Dostoyevski de "Üçüncü kitabımda şunu yapayım, kariyerim şöyle gitsin" deyip bir ikoncanlık yapmamıştır.
Demet Akbağ bu filmde benim için çok önemlidir. Demet'in kafasında bu filmde çalışıp çalışmamakla ilgili herhangi bir soru işareti olsaydı, ben bu filmi bekletecektim. Ta ki o hazır olana kadar. Demet konusunda inatçıydım. Bu film onsuz olmazdı.
GÖZÜMÜN ÖNÜNE PERDE İNİYOR
Saç ve makyajdan önceki Demet Akbağ ile kostümlü Demet Akbağ'ın bakışlarında, duruşunda bile bir fark oluyor. Ne oluyor böyle durumlarda, içinize oynadığınız karakterin ruhu mu giriyor? En azından sizde sanki öyle oluyor gibi...
D.A.: Evet, öyle bir şey oluyor hakikaten. "Şimdi 'Xate' olmam lazım" deyince gözümün önüne bir perde iniyor ve ben artık sadece o karakteri görüyorum. Bir şeyi düşündüğümde, hayal ettiğimde o sırada gözümün önüne bir fotoğraf geliyor. Yeteneğim icabı bunu dışarı yansıtabilen bir cinsim. O şive gelince otomatik olarak bilinçaltı devreye giriyor bence ve öyle yürüyorum, öyle bakıyorum. Ben mesela uzun uzun da çalışmam ayna karşısında. Yıllar içinde dizisinden, tiyatro oyunundan filmine kadar aynı projenin içinde bile ayrı ayrı o kadar çok tipe girdim ki; o yüzden artık çok çabuk başka biri olabiliyorum.
BAYRAM MESAJLARI
SERMİYAN MİDYAT
Herkesin birbirinden kaçıp uzaklara gitmediği, yakınlaştığı ve paylaştığı nice bayramlar dilerim.
DEMET AKBAĞ
Ben, çocukları kurban edilmekten kurtarmadan kimsenin bayramını mayramını kutlamıyorum.