'Bir Başka Gece', 'Tatlı Kaçıklar', 'İnce İnce Yasemince' gibi televizyon programları ve dizileriyle hatırlanan oyuncu Pelin Körmükçü, şu sıralar 'Alkışlar Sana' adlı ilk albümüyle adından söz ettiriyor. Oyunculuk kimliğina şarkıcılığı da ekleyen Körmükçü ile sektörü, albümünü ve anneliğini konuştuk.
Neden sektörden uzaksınız?
Evet, uzun zamandır sektörde değilim. Bunda açıkçası kızım Selin'in çok etkisi oldu ama iyi ki öyle yapmışım. Çünkü yıllardan beri çok yoğun çalıştım. Selin dünyaya gelince biraz durma ihtiyacı hissettim, anneliği yaşamak istedim. Böyle yapmak bana çok iyi geldi. Kızımın o dönemlerini kaçırmak istemedim.
?
TEK YÖNLÜ OLMAYI SEVMİYORUM
Yıllar geçmesine rağmen sizden hâlâ 'Bir Başka Gece'deki ya da 'Tatlı Kaçıklar'daki kız olarak bahsediliyor. Bu size rahatsızlık veriyor mu?
Hayır. Bu mesleğe başladığımda 17 yaşındaydım. Sektör, şimdiki gibi kalabalık değildi; biz bir-iki kişiydik ve çok şanslıydık. Her şeyin kısıtlı olduğu bir zamandı ve çok iyiler vardı, ustalarımız, hocalarımız vardı. Onlarla oturup muhabbet etme, onların tecrübelerinden yararlanma imkânımız oldu. Çok kanalın olmaması da beraberinde kalıcılığı getirdi tabii. Hâlâ insanlar 'Bir Başka Gece'yi, 'Tatlı Kaçıklar'ı hatırlıyorlar. 'Tatlı Kaçıklar', sekiz sene süren ilk sitcomlardan biridir. Yıllar sonra hatırlanmak benim için çok güzel. Beni hâlâ o işlerle hatırlamaları, 'Nerelerdesiniz? Sizi çok özledik' demeleri çok hoşuma gidiyor. Demek ki insanların kalbine, beyninde yer etmişim.
Peki, albüm fikri nasıl oluştu?
Her zaman yapmayı istediğim bir şeydi; yıllardır kafamdaydı. Tek yönlü olmayı sevmiyorum. Kendimi müzikte de kanıtlayayım diye yapmadım. Kendime, aileme, kızıma da hatıra kalsın diye yaptım. Ahmet Selçuk İlkan'la tanışınca bu fikrimi onunla da paylaştım. Bana "Heyecanını gözlerinden anladım" dedi. Önce single yapalım dedik, sonra dört şarkılık bir albüm yapalım dedik, sonunda altı şarkılık bir albüm oldu. Şarkıları birlikte seçtik. İlk albümümde Ahmet Selçuk İlkan gibi, onlarca insanın kendisinden söz ve şarkı beklediği bir isimle çalıştığım için çok mutluyum.
Albümün adı neden 'Alkışlar Sana'?
Benimle bağdaşıyor çünkü... Sanki sahneye çıkmışım, oyunumu oynamışım, seyirci alkışlıyor gibi. Diğer taraftan başta insanlar 'Kadına bak, megalomanlık yapıyor' derler diye düşündüm. Ama kim ne düşünürse düşünsün; herkes alkışı sever. Hele sanat dünyasındaki herkes alkıştan beslenir; bu bir takdir meselesidir.
EN BÜYÜK ERDEM MÜTEVAZILIK
Aileden sanatçı olmanın avantajını mı yaşadınız, dezavantajını mı?
Aileden sanatçı olmanın avantajını yaşadım. Yolda yürürken 'Ne güzel kızsın, gel seni dizide oynatalım' denilerek ünlü olmadım. O yüzden aileden gelen bir oturmuşluk var. Şöhret rüzgarına hiç kapılmadım. Mütevazılık çok büyük bir erdemdir, bunu şimdi çok daha iyi anlıyorum. Bir diziyle kendisini star olarak görenler var.
Rahatsız oluyor musunuz bu durumdan peki?
Onlar adına oluyorum çünkü ne kadar kalacaksın bu işte, bu starlığın ne kadar devam edecek, arkandan neler söylenecek? Ben bunca yıl onlarca insanla çalıştım, kimse benim arkamdan kötü bir şey söylemez. Biz saygıyı hiç kaybetmedik; insani değerleri bilmek en büyük starlıktır. Bu dünyada da öyle. Oscar'a bir bakın, oradaki ortama imreniyoruz. Bizdeki yeni yetmeler 'O ne giymiş, bu ne giymiş'e bakıyor. Hollywood'da herkesin birbirini alkışlamasına onların mütevazılığına bakmak lazım. Birbirimizi alkışlamazsak bir yere varamayız.
Bu sektörde birbirini alkışlamak gerçekten çok önemli değil mi?
Kesinlikle. Mesela bana Bergüzar Korel'i soruyorlar; o da albüm çıkardı diye. Benim ona laf atmamı bekliyorlar. Ama benim hiç tarzım değil ki polemik yaratmak. Ben zaten Bergüzar'ı çok beğeniyorum; hem güzelliğiyle, hem anneliğiyle, hem de özel yaşantısıyla. Biz ondan bir Celine Dion olmasını beklemiyoruz ki. Benden de kimse Barbra Streisand olmamı beklemiyor. Birazcık güvenimiz vardı, bunu paylaşmak istedik. O yüzden bu güveni, cesareti alkışlamak, takdir etmek lazım; alkışlıyorum onu.
Size göre kimler star?
Tarkan ve Ajda Pekkan bence star. Starlık mütevazılıktır. Kimseyle yarışıp laf atmadılar.
Albüm tanıtımınıza birçok sanatçı dostunuz geldi. Demek ki bu hayatta gerçek dostlar biriktirebilmişsiniz...
Evet, onu gördüm. Bir telefonumla kimler geldi kimler... Tabii bir o kadar da gelemeyen oldu. Ben sevildiğimi çok iyi biliyorum çünkü olduğum gibiyim. Onları da çok seviyorum.
'Bu Şehir' şarkısına çektiğiniz klip, YouTube'da 1.5 milyon kez izlenmiş. Bu rakam şaşırttı mı sizi?
Evet, şaşırttı. Beğeni almasına çok sevindim. Gerçekten güzel bir albüm oldu. Yıllardır rollerimle insanları güldüren biriyim, bu klipte daha farklıyım.
Albümlerin devamı gelir mi?
Tabii ki neden olmasın. Sesime, yeteneğime güveniyorum. Bir single yapabilirim.
DERİN DONDURUCUYA KOYUYORUM KENDİMİ
Yıllar geçmesine rağmen hâlâ aynı kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Yapı meselesi biraz da. Derin dondurucuya koyuyorum kendimi. (Gülüyor) Genlerle de ilgili biraz, mesela babam 82 yaşında ama hiç göstermez. Bizde yaşını belli etmeme durumu hep var.
Yaş takıntısı veya yaşlanma korkusu da yok o zaman...
Hayır, yok. Hiçbir zaman ağır biri olmadım; gülmeyi, hareketi, hayata pozitif bakmayı seviyorum.
BANA ARTIK REMİKS PELİN DİYEBİLİRSİNİZ
Kimliğinize artık şarkıcılık da eklendi. Nasıl anılmak istersiniz; şarkıcı olarak mı, oyuncu olarak mı?
Karma; remiks Pelin... Hepsinden var. Ben kendimi şarkıcı olarak görmüyorum. Öyle bir iddiam yok. Ben oyunculuk yaparak tanındım; tiyatro, dizi, sinema yaptım. Elimden geldiğince hepsini yapacağım.
Yakın zamanda başka projeniz var mı?
Müzikal istiyorum ama maalesef yapılamıyor ülkemizde. İnsanların eğlenmeye ihtiyacı var. İnsanları güldürecek, eğlendirecek şeyler yapmak istiyorum.
YAPTIĞIM EN GÜZEL ŞEY ANNE OLMAK
Geç anne olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Evet, kısmet öyleymiş
ama hiç pişmanlığım yok. Hayatımda yaptığım en güzel şey anne olmak. Bu duyguyu 37 yaşında tattım. Kızım Selin en iyi arkadaşım.
Kızınız sanata karşı yetenekli mi?
Evet, müzik kulağı, ritim duygusu süper. Şahane resimler yapıyor. Ama tabii bu konuda karar vermek için biraz daha bekliyorum çünkü daha oyun çocuğu. Kararı da zaten kendisine bırakıyorum.
