Amerika'da opera eğitimi alan Pelin Yanyatan, 'Kor' isimli şarkısıyla müzik piyasasına adım attı. Ailesi ABD'de yaşayan ve New York'taki Julliard School'da burslu olarak okuyup mezun olan Yanyatan, "Opera ilk göz ağrım ama şimdilik dümeni popa kırdım" diyor. Yanyatan, yeni şarkısını ve müzik yolculuğunu anlattı...
Müzik sektöründe yeni bir isimsiniz. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Öncelikle çok heyecanlıyım. Yılların birikimini bir çırpıda insanlara aktarmak çok zor; keşke öyle bir imkanım olsa... Bu sektördeki emekleme günlerim ama aslında müzikteki 13'üncü yılımdayım. İlk günkü heyecanımı koruyorum. Şarkım seviliyor; kısa bir süre geçmesine rağmen motive edici ve gurur verici yorumlar alıyorum. İnsanlar sesimi seviyor, tanıdıkça daha çok seveceklerine inanıyorum.
Peki 'Kor' şarkısıyla çıkış yapmaya nasıl karar verdiniz?
Şarkıyı arayışım, parçanın düzenlemesi ve diğer işler bir yılda tamamlandı. En büyük şansım, şarkının aranjörü Eflatun'la tanışmam oldu. Şarkıyı ve sesimi adeta uçurdu. Bir sonraki şarkım da Eflatun'dan olacak. 'Kor'un sahibi Emrah Demiralp, şarkıyı bana ilk dinlettiğinde kendimi parçanın içinde buldum. Özellikle sözleri, benim de korlar içinde olduğum bir dönemde ilaç gibi geldi. Klip çekimlerini memleketim İzmir-Urla'da üç günde yaptık. Benim için keyifli bir başlangıç oldu.
Müzikle ilgili hayalleriniz, hedefleriniz neler?
En büyük hedefim, büyük kitlelere hitap etmek, her nefesi, her rengi ve her tadı öğrenerek dinleyicilerin isteklerine en doğru cevabı verebilmek. Alkış manevi bir zenginliktir ama ben dinleyicilerin kalplerini fethetmek istiyorum. Müzikle ilgili her dokuyu ve tarzı herkese aktarabilmek, çağa ayak uyduran, kaliteli projeler sunmak istiyorum.
Opera eğitimi aldınız. Peki müzik hayatınıza operacı olarak devam edecek misiniz?
Birçok Türk opera sanatçısı, dünyada çok önemli işler başarıyor. Bunlardan haberimiz olmuyorsa, bu bizim suçumuz değil. Türkiye'de geniş bir opera izleyici kitlesi var ve salonlar genellikle doluyor. Operaya uygun binaların ve iyi konservatuvarların azlığından dolayı, bu işi hakkıyla yapan az sanatçı var. Bu yüzden de opera geçersiz gibi görünüyor. Operanın yeterince destek aldığına inanmıyorum. Bense hem popçu, hem de operacı olamam; ikisini bir arada yaparsam eksik kalırım. Opera benim ilk göz ağrım. Evde kendi kendime söylediğim şarkıların çoğu arya... Operayı bırakmadım, sadece şimdilik dümeni popa kırdım.
Amerika'daki eğitim süreciniz nasıl gelişti?
Amerika'da 2005 yılında operayla tanıştım. Minnesota Duluth Opera Festivali'ne davet edildim. Şancılık yıllarımın başındayken benim için değerli bir tecrübe oldu. Ailem Amerika'da yaşıyor. Amerika'da eğitim görmek birçok gencin hayalidir fakat bir vatan aşığı olarak benim böyle bir isteğim yoktu. Sonra Julliard School'dan bir öğretmenle tanıştım ve onun önerisiyle sınava girdim. Amerika'daki en pahalı okullardan biri olmasına rağmen, sınavlara girip burs kazandım. Hatta okulda CD çalışması bile yaptım.
MİMAR OLACAKTIM
Müzik eğitimi almanız için aileniz mi sizi teşvik etti?
Bu benim isteğimdi. Annem; doktor, mühendis, avukatlık meslekleri seçmemi istedi. Bunlar çok değerli meslekler ancak benimle uzaktan yakından alakası yok. Beni öyle inandırdılar ki, az kalsın mimar olacaktım. Bölümü kazanıp gitmediğimde ailem çok karşı çıktı ama 'İyi ki!' dediğim en büyük kararım budur. Herkes, ideallerini gerçekleştirebileceği ve mutlu olacağı işi yapmalı.
Sizce müzik, ülkemizde doğru ellerde mi?
Müzik her zaman birleştirici rol oynar; ayrımcılığa asla gelemez. Ülkemizde müzik, kimsenin elinde değil bence. Endüstriyel pop; enstrümanların, iyi müzisyenlerin gölgede kaldığı, bedenen ön planda olanların sivrildiği bir kültür haline geldi. Doğru bakış açısına sahip, donanımlı insanlarla ilerlememiz, biz müzisyenler için daha faydalı, dinleyenler için de daha keyifli olur.
BEYONCE HAYRANIYIM
Müzikte kendinize kimleri örnek alıyorsunuz?
Örnek aldığım, dünya
çapında çok büyük sanatçılar
var... Popüler müzikte
Lara Fabian, Mariah Carey,
Beyonce'ye hayranım. Ülkemizde
de Ajda Pekkan,
Sezen Aksu, Işın Karaca ve
daha birçok dev sanatçının
takipçisiyim. Ben de her
müzisyen gibi hayran olduğum
sanatçılarla aynı çizgide
yürümek isterim ama
daha yolun başında olduğumu
düşünüyorum. Daha çok
fırın ekmek yemem lazım ki;
o tecrübeleri, deneyimleri
ve yanında başarıları kazanabileyim.