Büşra Oğur son dönemin en dikkat çeken oyuncularından biri… Sakin, kibar, kariyer odaklı. Büşra Oğur, mesleğine gönülden bağlı olanlardan. Oğur 'Oyunculuk, canlandırdığınız her karakterde farklı bir hayat yaşatıyor, bir süreliğine kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi bir kenara bırakıp bambaşka biri olma fırsatı veriyor. Bu inanılmaz güzel bir duygu ve çok farklı bir yolculuk. Her yeni karakter yeni bir macera. Oynadığınız karakterle birlikte bir keşfe çıkıyorsunuz, yeni şeyler öğreniyorsunuz ve deneyimliyorsunuz' diyor. Son olarak 'Yemin' dizisinde Tülay karakteriyle karşımıza çıkan güzel oyuncuyla hakkında merak edilenleri konuştuk. İşte GÜNAYDIN okuyucularına özel Büşra Oğur hakkında her şey…
Nasılsınız? Her şey yolunda mı?
-Çok iyiyim, teşekkür ediyorum. Her şey yolunda.
Nasıl bir ailede büyüdünüz?
-Sakin bir ailede büyüdüm diyebilirim. Üç kız kardeşin en büyüğüyüm. Tabii üç kız kardeş büyümek ne demek bilen bilir. On dakika sonra unuttuğumuz, benim oyuncağımı sen aldın, elbisemi senin dolabında buldum kavgaları çok oluyordu. Dediğim gibi on dakika sonra hiç kavga etmemişiz gibi devam ediyorduk. Babam çok disiplinli bir adamdır ama bizi kesinlikle katı kurallarla yetiştirmedi. Daha çok bize araştırmayı, keşfetmeyi, sorumluluk almayı, kararlarımızın sonuçlarını göze almayı ve arkasında durmayı ayaklarımızın üstüne sağlam basabilmeyi öğretti. En önemlisi de annem de babam da beni ve kardeşlerimi tercihlerimizde hep desteklediler. İletişimi güçlü bir ailede büyüdüm ve sanıyorum bu da benim insanlarla iletişimi kuvvetli biri olmamı sağladı.
Son dönemin ayrıca dikkat çeken oyuncularından da birisiniz. Oyunculuk sizin için ne anlam ifade ediyor?
-Oyunculuk, canlandırdığınız her karakterde farklı bir hayat yaşatıyor, bir süreliğine kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi bir kenara bırakıp bambaşka biri olma fırsatı veriyor. Bu inanılmaz güzel bir duygu ve çok farklı bir yolculuk. Her yeni karakter yeni bir macera. Oynadığınız karakterle birlikte bir keşfe çıkıyorsunuz, yeni şeyler öğreniyorsunuz ve deneyimliyorsunuz.
Oyunculuk, çocukluk hayaliniz miydi yoksa şartlar mı sizi buraya getirdi?
-Çocukluğumda muhtemelen oyunculuğu tam olarak keşfedememiştim. Fakat televizyona çok farklı bir ilgim vardı bunu hep biliyordum. Küçükken izlediğim filmleri, programları çok dikkatli izlerdim kameraları görmeye, nasıl işlediğini anlamlandırmaya çalışırdım :) İlkokuldayken televizyonda izlediğim spikerleri, sunucuları taklit edermişim. Gazetelerden haberleri kağıtlara yazıp karşımda izleyicilerim varmış gibi okurdum. Evdeki el kamerasını kullanmayı keşfettiğimde, arkadaşlarımı, kardeşlerimi de bir şekilde ikna eder ve videolar çekerdim. İzlediğim filmlerden bazı sahneleri canlandırmaya çalışırdım.
Sizin için oyunculukta zirve neresi?
-Oyunculukta zirve yok bence her zaman daha iyisi daha üst seviyesi var.
Bugüne kadar sizi genel olarak hep iyi projelerde izledik. Sizce yetenek mi güzellik mi iyi rolü, iyi projeyi daha hızlı çağırıyor?
-Ben açıkçası güzellikle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bu yetenek, sabır, sıkı çalışma ve azim işi.
Sizi bu sezon 'Yemin' dizisiyle ekranlarda görüyoruz. Nasıl gidiyor?
-4 sezondur devam eden 'Yemin' dizisine bu sezon dahil oldum. Dahil olduğum için de mutluyum. Çok güzel gidiyor.
Tülay, olmayı sevdiniz mi? Peki, var mı Tülay ile Büşra'nın benzerlikleri?
-Tülay olmayı gerçekten çok sevdim. Büşra'dan çok farklı. Tülay kötü olarak gözükse de aslında tamamen hırsına yenik düşüyor. Onun için yenilgi diye bir şey yok asla pes etmiyor. Bir şeyi kafasına koyarsa sonuna kadar gidecek bir kadın. Ne istediğini kesinlikle biliyor ve elde edene kadar da asla durmak yok onun için. Çok inatçı çok. Büşra o kadar inatçı değil :)
Nasıl bir set ortamınız var?
-Çok ama çok keyifli bir set ortamımız var. Bu gerçekten çok önemli. Herkes birbirine destek oluyor, gerçekten bir aile gibiyiz diyebilirim. İşini severek yapan insanlarla çalıştığım için gerçekten mutluyum.
Sosyal medya ile aranız nasıl?
-Sosyal medyada olması gerektiği kadar vakit harcadığımı düşünüyorum.
Dizinin sosyal medyada büyük bir fan kitlesi var. Sizi en mutlu eden yorumlar hangileri?
-Dizimiz Türkiye dışında da birçok ülkede izleniyor bu gerçekten çok güzel bir duygu. Birçok farklı dilde çok güzel yorumlar alıyoruz. Tülay'a çok kızıyorlar tabii ama bu duyguyu geçirebildiğim anlamına geliyor ve açıkçası o yüzden bu yorumlara da mutlu oluyorum.
Yurtdışından bir izleyicimiz "ben oyuncu değilim fakat tahmin ediyorum ki kötü karakteri oynamak hiç kolay değildir. Tülay ve Büşra bambaşka bunu biliyorum. Tülay'a çok kızıyorum, bu bir dizi ve bunu gerçek gibi hissettirdiğin için teşekkürler" bu yorumu çok sevmiştim.
Set dışında bir gününüzü nasıl geçirirsiniz?
-Set dışında öncelikle aileme ve arkadaşlarıma zaman ayırıyorum. Spor yapıyorum. Dil öğrenmeyi çocukluğumdan beri çok seviyorum sanıyorum benim için bir hobi diyebiliriz. İngilizceyi erken yaşta öğrendiğim için şanslıyım sanırım, yarım kalmış olsa da biraz İspanyolca ve İtalyanca biliyorum. (Onları da devam ettireceğim merak etmeyin :) ) Şuan Japonca öğreniyorum ve set dışı zamanlarımda derslere devam ediyorum hatta sette de boş zamanım olduğunda çalışıyorum. Bunların yanı sıra 3 kedim var onlarla vakit geçirmek bana iyi geliyor.
Aşk hayatınız nasıl gidiyor. Aşkın sizdeki tanımını merak ediyorum?
-Hayatımda kimse yok. Şuan işime odaklıyım ve mutluyum. Aşkı aramıyorum ve günümüzde gerçek aşkın var olduğuna inanmıyorum açıkçası varsa da ben henüz tanışmamışım demek ki.