Happy
Planet Index'e göre dünyanın en mutlu ülkesi Costa Rica. Aynı listede, ilk 10'da yedi ayrı Latin Amerika ülkesi var. Bu bilgi bana mail olarak düştüğünde, Brezilya'ya bir hafta diye gidip de iki ay sonunda dönen, Arjantin oğlanlarına âşık olup çocuk doğuran, Fidel Castro ölmeden önce Küba'yı görebilmek adına işi bırakan, Amazon ormanlarında kitap yazan, Peru'da fotoğrafçı olan tüm arkadaşlarım geldi aklıma. Sonra da şunu düşündüm: Madem bavulları toplayıp ilk uçakla kaçamıyorum, o halde İstanbul'da Latino olmanın yollarını bulmalıyım. Bu haftaki yazı, benim gibi, Latin Amerika hayranlarına.
Latin dediğin, dans eder...
İnsanlar bakar, ayıp olacak diye düşünmez, müziği duyduğu yerde dansa başlar. O halde ilk durak tango, çaça, zumba, salsa öğrenmek için
Depo. (Yeni Yuva Sok. No: 18/B Cihangir) Tel: 0(212) 249 75 36. Kokteyl dedin mi bir tür tatlı rom olan ve lime'dan yapılan
caipirinha içkisinden başkasını tanımaz. İş çıkışında partilemeye, 22:00'den sonra yemeğe oturur.
Gecelerin renkli dans mekanları
Tünel'deki Cuba bar, ikinci bir emre ya da yeni yerine faaliyet verinceye kadar kapalı. Nedenleri konusunda net bilgiye sahip değilim ama popoyu mümkün olduğunca çok sallamak, R&B ya da reggae sesli, hareketli müzik dinlemek istiyorsan sana bu konunun uzmanı iki mekanın bilgilerini verebilirim.
Nayah'ta kozmopolit İstanbul hayatına uygun olarak Erasmus partilerinden Komik Günler Konserleri'ne, Jamaika stili eğlenceden reggea'nin babalarına çok renkli bir gece hayatı var. (Kurabiye Sokak No.23) / Tel: 0212 292 99 56 Kendini hip-hop ve R&B konusunda eğitmiş olan
Rıddım 1000 kişi ağırlayabilecek bir salona sahip. Cuma-cumartesi geceleri özel partiler olduğu için paralı, bu iki gün haricinde pazar dahil, giriş ücretsiz. (Sıraselviler Cad. No: 53/A) Tel:
(0212) 251 27 23
Acıların kraları
Acı sosun bir damlasının kulağımdan çıktığı, guacamole'nin pilav ayarında geldiği, cipslerin fırında taze yapılıp yanında salsayla servis edildiği Buenos Aires, Rio, Meksika, Guatemala'daki asıllarına benzemez belki ama İstanbul'da da Latin mutfağına başlangıç dersleri var. Reasürans Pasajı içindeki
Ranchero'da her şeyi denedim. Benim favorim dürüm usulü sarılan burrito. İçine istersen tavuk, etobursan dana koydur. (Reasürans Çarşısı 53, Nişantaşı) Tel: (0212) 219 85 50
Marmit'te yemeğimiz ev yapımı mısır cipsi, salsa sosu ve labnekrema karışımıyla başlıyor Ardından kıymalı böreğin Meksika şubesi chimichanga ve peyniri tabağıma dağılan biber paneler geliyor. Asıl olay sonrasında, nachos ve fajitas kısmında. Dökme demir tavada açları doyuracak porsiyonlar masanın ortasına dumanları çıkarak düşüyor, çilekli margarita ve Mariachi'yle herkes ihya oluyor. (İstanbul Cad. 58, Yeşilköy) Tel: (0212) 573 85 81 Brezilya'da adet açık büfeden istediğiniz yeşillikleri aldıktan sonra, masaları dolaşan Gaucho (yani mangalda pişmiş et) şişlerinden istediklerinizi göstermeniz. Sosis, pirzola, sucuk, tavuk, cordeiro. Sortie içindeki
Rodizio'da "Tamam" diyene kadar serviste sınır yok. (Muallim Naci Cad. No 54, Kuruçeşme) Tel: (0 212) 236 15 30
Takip edilmesi şart beş yazar
Issız bir adaya düştüğümde yanıma beş şey alacak olsam, tatile çıkarken bavula ilk düşenler arasında ya da başucumdaki 10 kitaptan biri, bu listelerin hepsinde aynı Latin Amerikalı yazarlar ve kitapları var. Arjantinli Julio Cortazar- Mırıldandığım Öyküler Arjantinli Jorge Luis Borges - Alçaklığın Evrensel Tarihi Şilili Pablo Neruda - Kuruntular Kitabı Meksikalı Carlos Fuentes - Kaygı Veren Dostluklar Kolombiyalı Gabriel Garcia Marquez - Anlatmak İçin Yaşamak
Latin Amerika'nın filmleri
Belki henüz Latin Amerika hayranlarından değilsin ama bu filmleri izledikten sonra ön saflarda yerin hazır. Motosiklet Günlükleri - Alejandro Gonzalez Inarritu Ananı Da - Alfonso Cuaron Paramparça Aşklar ve Köpekler - Alejandro Gonzalez Inarritu Annemler Tatilde - Cao Hamburger
Astor PIazzola fenomeni
Sabah daha kahvem bile olmamış, iTunes'a gidiyor elim. İlk parça Astor Piazzolla - Oblivion. Arkasından Libertango. 1921'de İtalya'dan Arjantin'e göçmüş bir ailenin çocuğu olarak Mar del Plata'da dünyaya geldikten sonra New York ve Paris'te hayatına devam eden bu deha, Nuevo Tango isimli, tangodan daha çok caza kayan yeni müzik türünün de mucidi. Sen belki Nuevo Tango'yu İstanbul'a konser vermeye gelmiş olan Gotan Project tarafından dinlemiş, sevmiş, mp3 listelerine almış olabilirsin. Üçüncü sıraya da Una Musica Brutal parçasını almış olduğum için onları da bu yazıda anmak istedim.
