İBADETİME ÇOK DÜŞKÜNÜM
BEŞ KURUŞA BEŞ TAKLA ATIYORDUM
"35'imden itibaren resim satmaya başladım. O yaşa kadar annemle babamla yaşıyordum. 10 işte çalışıp, beş kuruşa beş takla atıyordum. Ders veriyordum, yazı yazıyordum. Konfeksiyon atölyelerinde tişört boyadım, üniversitede hoca da oldum. Ama asla ucuz resim yapmadım. Parayla derdim yok. Resmim için en iyisi neyse onu istiyorum. Resim yapmamam için tüm dünya elbirliği yapmış, karşıma geçmiş gibiydi. Bir kere bile 'Hata mı yapıyorum?' demedim. Erkek resimleri yapıyorum; pornografik değil, çıplaklık bile yok. İstanbul'un en nezih galerilerinden biri 'Annen, kız kardeşin yok mu?' diyor. Ya da sanat ticareti yapan, Türkiye'nin önemli isimlerinden biri 'Resimlerin çok güzel ama iç çamaşırı giydir, üç ay sonra tekrar gel,' demişti. Resimlerimde herkes kendini gördüğü için tepki verdi. Sadece beni görselerdi daha hızlı ilerlerdik.
ÇOK CİDDİ ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM
"Kayıp Resimler serisi sayesinde çok övgü aldım. Ancak başım da çok ağrıdı. 1879 adlı resmim bir gazetede yayımlandıktan sonra e-mail aracılığıyla çok ciddi ölüm tehditleri aldım. Öyle bir boyuta geldi ki polis tarafından özel bir koruma tahsis edildi. Üç, dört ay boyunca o korumayla birlikte yaşadım. Benim hayata meydan okuduğum en zorlayıcı dönemimdi. kırılgan bir yapım var. Bu yapıyla o durumu karşılamak çok zordu. Tehdit almama neden olan resimde, arka fonda ressam Courbet'nin L'Orgine du Monde adlı resmi var. Bu resim Halil Paşa tarafından o dönem Courbet'ye sipariş edilmiş, yani öyle ya da böyle bir Osmanlı paşasının evinde yer almış. Önünden de elbette bir Osmanlı hanımefendisi geçmiş. Ben bu resmi yaparak bir gerçeği göstermek istedim. Bütün hikaye buydu."
RESİMLERİMLE AŞK YAŞIYORUM
"Her şeyi karşına alarak ilerlemen lazım. Bu naif teslimiyet olmadan günde sekiz, dokuz saat dantel işler gibi tuvalin karşısında olmanın imkanı yok. Çünkü yaptığın resmin gerçek karşılığı yok dünyada. Bu manevi bir tatmin ve inanç. Bir şeyleri değiştirebileceğini umduğun için resim yapıyorsun. Bir söz var ben çok severim, 'Tanrı'dan gelen ilhamı Tanrı korur,' diyor. Benim resimlerim de kendi içindeki hikayesi gibi bir hayat yaşıyor. Şiddetli bir resimse müzayedeye çıkıyor, ateşli bir kapışma oluyor, koleksiyonerlerle sorun oluyor. Özellikle figür resimlerimde bazen birisini görüyorum vuruluyorum. Tuvalde o aşk bitmesin diye, bir saç teli, bir kıvrım daha ekleyip duruyorum."