Amerikan Kongresi'nde konser vereceğiz
"2012 Nobel Barış Ödülü adaylarından biri olarak gösterilmek bizi mutlu etti. Türkiye Washington Büyükelçimiz Namık Tan'ın davetlisi olarak Amerika'ya gidiyoruz, 25 Kasım'da Amerikan Kongresi'nde bir konser vereceğiz. Daha geçen hafta 25 kişilik bir grup daha katıldı koromuza. Her yıl sayımız artıyor. Bir hedefimiz var: Gün gelecek, herkes Medeniyetler Korosu'nun üyesi olacak. Bölgemizdeki ve Ortadoğu'da akan kanın bir an önce durmasını istiyoruz. Beş yıllık süreçte duruşumuzu hiç bozmadan siyasetler üstü olduğumuzu göstererek, her siyasi partinin takdirini kazandık. Koroya katılan tüm arkadaşlarımız, buna dikkat ve hassasiyet gösteriyor."
Renita Horoz (Öğrenci - Ermeni)
Bir misyon taşımak istedim
"20 yaşımdayım. Antakya'nın yerlisiyim. Burada büyüdüm, hiçbir yerden gelmedik. Ermeniyim. Ben de misyon taşımak istedim. Hepimiz aynı görüşteyiz, benim de bir katkım olsun. Üniversiteye hazırlanıyorum. İnşallah konservatuvarı kazanacağım."
İbrahim Cemal (Emekli - Musevi)
Bu öyle bir sevgi ki ...
"Türk vatandaşıyım, Antakya'da doğmuşum, ortaokul ve liseyi burada bitirdim. Manifaturacılık yapıyordum, emekli oldum. 2005'te Antakya Medeniyetler Korosu'na katıldım. Tutkuyla, heyecanla şarkı söylüyorum. Biz Museviler Antakya'da 30 kişi kaldık. Nüfusumuz 500 kadardı. Gençler İstanbul ve İsrail'e gitti. Ben de bir süre İsrail'de yaşadım. Fakat vatanımı özledim, Antakya'ya geri geldim. Bu öyle bir sevgi ki, anlatılamaz."
Jan Demüller (Rum Ortodoks Kilisesi Rahibi )
Özümüzü korumasak, yaşama şansımız yok
"65 yaşındayım. Antakya'da 320 Hıristiyan ailemiz var. Bölgede nüfusumuz, Mersin, İskenderun, Arsus. Antakya. Samandağı dahil olmak üzere 11 bin kadar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Bu bölgede yaşayan Hıristiyanlar olarak hiçbir zaman bir tedirginlik yaşamadık. Tanrının üç mekanı var. Biz bu mekanlar içinde Hıristiyanca ibadet ediyoruz. Başka bir farklılık yok. Ortak paydada, ortak bir yaşam sürüyoruz çağlardan beri. Biz hiç kimseyi dışlamadığımız gibi kimse bizi dışlamaz. Farklılığımız bir zenginlik, güzelliktir. Biz birbirimizden ayrı yaşayamayız. Bu yüzden de Antakya'dan ayrılmayı hiçbir zaman düşünmedim. İnsanlar, dedelerimiz, burada bir arada yaşamayı çok iyi öğrenmiş, bunun bir okulu yok. Bu tanrı sevgisi, bu insanları bağlıyor. İnsanın özü, duyguları ortaktır bu bölgede. Onun için biz bu dokunun içinde büyüdük, yetiştik. Hâlâ bu özümüzü koruyoruz. Özümüzü ve değerlerimizi korumasak, bu şehirde yaşama şansımız yok."
Ahmet Gürbüz (Antakya Merkez Armutlu Camisi İmamı)
Alevi mahallesinin sünni imamıyım
"Alevi mahallesinin Sünni imamıyım. 27 yıldır hiçbir sıkıntı yaşamadım. 1964 Antakya doğumluyum. Eskiden Antakya'da sizin gördüğünüz bu yerlerde hiç ev yoktu. 1971'den itibaren ev yapılmaya başlandı. Yahudi ve Alevi vatandaşlarımızla hep iç içeydik. Camide her vaazımda kardeşlikten bahsediyorum. Diyorum ki 'Aman ha, ipi kaçırırsak, tutamayız.' Hoşgörü ortamımızı, özümüzü koruduğumuz müddetçe kimse bozamaz. Biz papaz arkadaşımla beraber onların ve bizim ilahilerimizi birlikte söylüyoruz. Bu koro, Antakya'daki güzellikleri ortaya çıkarıyor. Geçen gün bir baba geldi, kızı evlenmek için kaçmış. Kaçtığı genç Alevi. 'Ahmet Hoca nasıl evlendireyim?' diye sordu. Adam cahil. Babaya izah ettim. Evlendiler, nikahı da ben kıydım. Yunus Emre'nin dediği gibi: Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz."