Yiğitçe hak bildiğinin yanında durdu! 15 Temmuz şehidi Erol Olçok’un hayatına dair az bilenenler...

15 Temmuz darbe girişiminde köprüde darbeye karşı çıkanlardan biriydi Erol Olçok. Oğlu Abdullah Tayyip ile birlikte bu direnişte yaşamını yitirdi. Birçok insan biliyordu Olçok'un kim olduğunu ama tüm Türkiye işte o zaman tanımıştı onu. Çerkes köyü olan Çorum'un Mecidiyekavak'ında, 5 Mart 1962'de dünyaya gözlerini açan Erol Olçok, 54 yıllık ömrüne mücadelelerle dolu bir hayat sığdırmıştı. Okumaya düşkün, meraklı, haksızlık karşısında susmayan, sevecen bir kişilikti Erol Olçok. Ve tüm hayatı boyunca insan biriktirmişti. Köyünün üniversiteyi kazanın ilk kişisiydi, üniversite yıllarında reklamcılığa yöneldi ve siyasal iletişim alanındaki dehasını AK Parti'ye yedi seçim kazandırarak gösterdi.
Kardeşi Cevat Olçok ile kurduğu Arter, Erol Olçok Öncü, Lider ve Kahraman adıyla bir kitap yayımladı. Kitapta fotoğraflar ve anekdotlar eşliğinde Erol Olçok'un tüm hayatı anlatılıyor.

HAKSIZLIĞA ATILAN İLK TAŞ
Daha küçücük bir çocuktur Erol Olçok. Doğduğu Mecidiyekavak Köyü'nde babasıyla anlaşamadığı bir konu vardır. Haksızlığa uğradığını hisseder. Kendince babasının yaptığı haksızlığa bir yanıt vermeyi düşünür. Çocukça bir masumiyetle köydeki arkadaşlarını toplayıp evlerinin kiremitlerini taşlatır. Daha küçük yaşta bile haksız bildiği şeyler karşısında dimdik durmayı bilir. Bu tavrı tüm hayatı boyunca devam eder. Mertçe ve yiğitçe hak bildiğinin yanında olur her zaman.

KÖYÜNÜN İLK ÜNİVESİTELİSİ
Olçok, 1982 yılında üniversite sınavına girer. Aklında daha önce yaptığı İstanbul yolculuğu vardır. Bunun için tercihini İstanbul'daki üniversitelerden yana kullanır. Sonuçlar açıklandığında İstanbul Üniversitesi'ni kazanmıştır. Köyünden üniversiteyi kazanan ilk kişidir Erol Olçok. Lakin ailenin maddi durumu iyi değildir. Olçok, İstanbul'a gelecek yol parasını denkleştirilemez. Ama köyden bir hayırsever çıkıp bu sorunu çözer. Bu dayanışma hali Olçok'a yol gösterici olur ve o da hayatı boyunca öğrencilere maddi ve manevi destekte bulunmaktan hiç kaçınmaz.

AZ DAHA AKADEMİSYEN OLACAKTI
Semavi Eyice, Ara Altun, Ünsal Yücel, Oktay Aslanapa İstanbul Üniversitesi'nde onda iz bırakan dört hocadır. Özellikle Ünsal Yücel onun için çok önemlidir. Öyle ki Olçok mezun olduktan sonra akademide kalmaya, onun asistanı olmayı kafasına koyar. Fakat Ünsal Yücel'in vefatı sonrası kariyer planını değiştirir. Ve reklamcı olmaya karar verir.

İLK SİYASİ KAMPANYA 1989'DA
İnci gibi yazısı olduğu ve resim yeteneğini erken yaşta keşfettiği için daha üniversite yıllarında reklamcılık sektörüne ucundan kıyısından bulaşır Erol Olçok. Mezun olduktan sonra da afişler tasarlamak ister. O yıllarda afiş demek reklam demektir. 1987'de Yusuf Yılmaz ile Slayt Reklam'ı kurup başlar çalışmaya, Sultanahmet'teki bir hanın beşinci katında bir masa ve bir sandalyeden oluşan ofislerinde. 1988'de Rekpa Reklam'ı kurar. 1989 yerel seçimlerinde Refah Partisi'nin Eminönü İlçe Başkanı Mehmet Ali Şahin'den gelen teklifle onun Küçükçekmece Belediye Başkanlığı adaylığı sürecinde seçim kampanyasını yürütmeyi üstlenir. Bu Erol Olçok'un siyasal iletişim alanındaki ilk tecrübesidir. Mehmet Ali Şahin seçimleri kazanamaz ama Olçok bu alanda çalışmaya devam eder.

BU ŞARKI BURADA BİTMEZ
1993 yılında kardeşi Cevat Olçok ile Arter'i kurar. Fakat o sırada askere gitmesi de gerekmektedir. Burdur'a gider vatani görevini yapmaya. Cevat Olçok işleri idare etmeye çalışır. Lakin 1994'teki ekonomik kriz her şeyi alt üst eder. Erol Olçok da borçlarını kapatmak için arabasını satar. Bir süre yeni çıkan bir kanundan yararlanarak Elazığ'da öğretmenlik yapar. Sıkınlıtı günlerdir. 1994'te yerel seçimlerde bu sefer Fatih Belediye Başkanı adayı olan Mehmet Ali Şahin'in seçim kampanyasını yürütür. Bu süreç de Olçok, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yürüttüğü seçim kampanyasına da destek olur. Sonra belediyede basın danışmanı olarak işe başlar. Erdoğan'ın şiir okuması sonucu hakkında açılan soruşturma sürecinde hep yanındadır. O dönemki Bu Şarkı Burada Bitmez afişlerini de Olçok hazırlar.

BEYAZ PARTİ AK PARTİ OLDU
Olçok, birgün Arter'de kardeşiyle başbaşayken ona "Recep Tayyip Erdoğan iyi bir lider. Türkiye'nin böyle bir lidere ve onun içinde olduğu partiye ihtiyacı var. Göreceksin, bu lider ülke için çok güzel işler yapacak" der. Ve AK Parti'nin kuruluş sürecinde, dostu Erdoğan ile birliktedir. Yeni partinin kurulma sürecinde öne iki isim çıkar Genç Parti ve Beyaz Parti. Partinin logosu olarak da ayçiçeği düşünülür. Sonra beyaz yerine ak ismi öne çıkar. AK Parti ismi böyle ortaya çıkar. 3 Kasım 2002 seçim çalışmalarını yürüten Arter ekibi yoğun bir çalışma içerisindedir. Erol Olçok Erdoğan'ı bu süreçte hiç yalnız bırakmaz. İl il, ilçe ilçe bütün mitingleri dolaşır.

BU ŞARKI PATLAYACAK
2011 seçimlerinde, AK Parti'nin bir toplantısında Olçok, Aynı Yoldan Geçmişiz Biz şarkısını toplatıya katılanlara dinletir. Kimse beğenmez şarkıyı. Olçok bu tepkiler karşısında hayal kırıklığına uğrasa da seçimine güvenir. AK Parti eski milletvekili Ertan Aydın'a "Göreceksin bu şarkı patlayacak" der. Olçok'un dediği çıkar. Şarkı seçim kampanyasının en önemli tayışıcılarından olur.

GERÇEKLERİ TÜM YALINLIĞI İLE İNSANLARIN KALBİNE İŞLİYORDU
Siyasi iletişim alanına önemli açılımlar getirdi Erol Olçok .AK Parti'ye yedi seçim kazandıran reklamcı olarak anılmaya başlandı. Kitapta Olçok'un siyasi iletişim alanındaki dehası şöyle anlatılıyor: "Popülist, insanların duymaktan hoşlanacağı cümleleri söyleyen bir anlayış benimsemedi hiçbir zaman. Daima gerçekleri söyleyen, sorunları ve bu sorunların çözümlerini işaret eden kampanyaların dürüstlüğüne inanıryordu çünkü. Tıpkı yaşamındaki gibi şeffaf, net, ne vaat ettiğini bilen, cesur ve mert aynı zamanda çocuksu bir saflık taşıyan bir tavırla ilerletiyordu tüm çalışmalarını. Gerçekleri tüm yalınlığıyla ve insanların kalplerinde yer edinecek bir şekildei letmeyi başarıyordu."