Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Şimdiki aklım olsaydı...

Hiçbir takım ve sporcu başarısız olmak için bir adım atmaz ama atılan adımlar bazen başarısızlığı getirir. Her yeni teknik adam, transfer bir umuttur. Yaptıklarına bakar, yapacaklarını hayal edersin ama işte bazı çiçekler bazı pencerelerde açmaz. Usta golcü Van Persie'nin, gelecek vadeden Cocu'nun Fenerbahçe'de, Lopetegui'nin Madrid'de yaşadığı ve yaşattığı hüsranlar gibi... İspanyollar hafta içinde güzel bir hatırlatma yaptılar bu tercihler için.

SAÇ BAŞ YOLDURAN TERCİHLER
"Şimdiki aklım olsaydı" başlığı altında bir göz atalım. 1962'de Benfica'ya Avrupa'da ikinci kupasını kazandıran Bela Guttmann, yönetimden maaşına zam istediğinde hayır cevabı alınca valizini toplamış ve "Benfica bensiz bir daha Avrupa şampiyonu olamayacak" demişti. Guttmann haklı çıktı, Benfica o tarihten bu yana oynadığı yedi finali de kaybetti. 1984 yılında NBA Draftı'nda Portland Trail Blazers, Olajuwon'un bir numara olduğu listede iki numara Sam Bowie'yi seçti. Sonra saçlarını başlarını yoldular çünkü Bowie kaybolup giderken yerine tercih ettikleri oyuncu, NBA tarihinin en iyisi oldu. Adı mı? Michael Jordan! 1992'de Atletico Madrid'in başkanı Jesus Gil, minik takımındaki bir oyuncuyu "Adı Raul, benim kaptanım, bu yaşta 55 gol attı" diye tanıtmıştı. Deli dolu başkan birkaç ay sonra bir karar aldı ve genç takım dışında bütün alt yaş kategorilerindeki çocukları kapının önüne koydu. Nedeni altyapının yüksek maliyetiyidi. O gencecik çocuklardan biri Raul'du ve ezeli rakipleri Real Madrid'e gidip 15 yıl boyunca İspanya ve Avrupa'yı golleriyle salladı. Motor sporlarında en büyük hayal kırıklığı yaşayan isimlerden biri de İtalyan motosikletçi Valentino Rossi oldu. 2011'de dokuz Dünya Şampiyonluğu kazandığı Yamaha'dan ayrılan ve Ducati'ye imza atan Rossi sonraki iki sezonda neredeyse sıfır çekti ve 35 yarışta sadece üç kez podyuma çıkabildi.

DI STEFANO VE İKİ FARKLI HİKAYE
Futbol terihinin en önemli isimlerinden Alfredo di Stefano'nun iki cepheden anlatılan hikayesiyle bitirelim. Arjantinlinin bonservisi River Plate ve Millonarios kulübü arasında paylaşılmıştı. R. Madrid ve Barcelona farklı taraflarla anlaşma yapınca İspanya'da oyuncunun dört yıllık kontratında iki yıl Real'de iki yıl da Barça'da oynanmasına karar verildi. Madridliler, Barcelona'nın haklarından feragat ettiğini ve oyuncunun Madrid'e geldiğini söylerler. Barselona'da ise General Franco'nun devreye girdiği ve oyuncunun Barcelona kulübünün elinden alındığını anlatırlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA