Sizinle dar jean'iniz arasına sadece bir küçük kelime giriyor. Ve bu kelime, 'çikolata' ya da 'kızartma' değil. Bu kelime: Keşke! Mesela; keşke mayonezden uzak durabilme gücünüz olsa... Keşke dört adet cips ya da 100 kalorilik kekten sonra daha fazlasını yememe iradeniz olsa... Keşke belinizdeki yağları kontrol altında tutma gücünüz, çabanız ve disiplininiz olsa, ki sonunda hayalini kurduğunuz vücuda ulaşabilseniz.
BEYNİN SUÇU YOK
Sonuç olarak, belinizdeki yağlanmanın önüne geçecek kadar güçlü olmadığı için beyninizi suçluyorsunuz. Ama problem, beyninizin zayıf olmasında değil; tam tersine çok güçlü olmasında! Yağa, şekere ve tuza bu kadar çok bağımlı olmanızın nedeni, onların her yerde olması. Kilo vermek için irade gücünüzü suçlamayı bırakıp, çevrenizdeki her şeyi değiştirmeye başlamalısınız. Güçlü bir fırtınada, kurtulmayı başarıp yüzmeye devam edebilen botlar güçlü olanlar değil; farklı bir çevreye girmeyi bilenlerdir.
DOĞRU SEÇİM YAPIN
Yani söz konusu yiyecekler olduğunda; kendinize, yemeğin otomatik hale geldiği yeni bir çevre yaratmalısınız. 'Otomatik' kelimesiyle, bir paket cipsi açın ve otomatik olarak hepsini yiyin demek istemiyoruz! Sadece, size sunulan onlarca yiyecek arasından doğru seçimi yapın diyoruz. Sabah kahvaltısında, öğle yemeğinde ve öğün aralarında aynı yemekleri yiyin. Akşam yemeğinde ise seçeneklerinizi değiştirin.