Bilinçaltı düzeyinde E.'nin; kiloları, diğer insanlarla rekabete geçmesini engelliyor. Olumsuz duyguları yemekle bastırıyor, kilolarıyla güçlü bir görünüm sergiliyor. İlişkideki sorunların kilodan kaynaklandığını düşünerek gerçek sorunu görmezden geliyor. Zayıfladığında karşı cinsin kendisini cinsel bir nesne olarak görmesinden de korkuyor. Bu yüzden de zayıflayamıyor.
İŞ BULACAĞINA TESELLİYİ YEMEKTE ARIYOR!
"O., 30 yaşında bir erkek. Annesiyle ve babasıyla birlikte yaşıyor. Çocukluğunda ve ergenliğinde de yaşıtlarından biraz daha kiloluydu. 12 yaşındayken ablası, 14 yaşındayken de abisi evlenerek evden ayrılıyor, o da anne ve babasıyla yalnız kalıyor. Üniversiteyi ailesinin bulunduğu şehirlerde bitirip onlarla birlikte yaşıyor. Özel bir şirkette işe başladığında fazla kilolarından rahatsızlık duyuyor ve kilo vermeye çalışıyor. Yaptığı diyetlerle kilo verse de, hepsini geri alıyor. 24 yaşına geldiğinde artık 110 kilo oluyor. 25 yaşına girdiğinde, hayatını değiştirmeye karar veriyor ama doğum gününden birkaç gün önce babası vefat ediyor. O., 65 yaşındaki annesiyle baş başa kalıyor. Bu kayıp, onu bunalıma sokuyor, çok güçlü olmayan sosyal ilişkilerini tamamen bitiriyor. İşten eve geliyor, hafta sonlarını annesiyle geçiriyor.
170 KİLO
Hayatını annesine adamaya karar veren O., 27 yaşına geldiğinde 130, 30 yaşına geldiğinde ise 170 kilo oluyor. Bir süre sonra işinden ayrılıyor ve tüm gününü annesiyle geçirmeye başlıyor. Anne desteğiyle tekrar zayıflamak istese de bir türlü başaramıyor çünkü bilinçaltı düzeyinde bazı şeyler onu engelliyor."
VAKA ÇÖZÜMLEMESİ
Kilonun yarattığı ilk kazanç fizyolojiktir; mutsuzluğunu yemekle unutmaya çalışmaktadır. İkinci kazanç; annesine olan aşırı bağımlılığı onu sosyal ve iş yaşamının zorluklarından kurtarmaktadır. Kilo verip normale döndüğünde, bu sorunlarla savaşması gerekiyor.
ANNE BASKICIYSA DİYET İŞE YARAMAZ
"19 yaşında üniversite öğrencisi olan bir genç kız, 14 yaşına kadar annesi, babası ve abisi ile birlikte yaşıyor. Genç kız, daha çok küçük yaşta iken, annesi ve babası, çocukları kendi aralarında 'bölüşüyorlar'. Genç kız babasının gözdesi iken, abisi annesinin ilk gözağrısı haline geliyor. Anne baskın bir karakter olmasına rağmen, bu baskıyı abiye uygulamıyor ama genç kız bütün hayatını annesinin eleştiri bombardımanının altında geçiriyor.
DEPRESYONA GİRİYOR
Bu noktada genç kız tek teselliyi babasında buluyor. Baba onu hem olduğu gibi kabulleniyor, hem de annesiyle çatışmasında savunuyor. Ancak 14 yaşına geldiğinde, baba ölüyor. Genç kız depresyona giriyor ve tek teselliyi yemekte buluyor. Aile yastan çıktığında genç kızın aldığı kilolara odaklanıyor. Kızının durumuna üzülen anne, onu diyetisyene götürüyor. Genç kız bütün uyarılara rağmen diyetisyenin önerilerine uyamıyor. Daha fazla kilo alırken, annesiyle ilişkisi de geriliyor. Bu durumda kilo artışı da sürüyor.
VAKA ÇÖZÜMLEMESİ
Bu vakada genç kızın fazla kiloları aslında annesinin baskısına verdiği bir tepkidir. Kiloları; baskıcı bir anneye karşı, bireyselleşme kalkanı olarak oluşturulmuştur. Dolasıyla genç kızın, bilinçaltı düzeyinde son derece üzücü durumda olan 'kendisini' koruyabilecek bir avantajı vardır. Bu avantajdan dolayı da bir türlü zayıflayamaz.
BİTTİ