Kolajen lifleri bir arada bulunarak cilde yapı kazandırır ve güç verir. Elastin, cilde esneklik ve kuvvet verir. Zaman içerisinde ve güneşin de meydana getirdiği hasarla kolajen desteleri kalınlaşıp düzensizleşir. Kolajen lifleri karmaşık bir şekilde birbirinin içerisine geçerek birikir. Elastin lifleri ise sertleşerek elastikiyetlerini kaybeder. Fibroblastlar ölür, kolajen ve elastin üretimi yavaşlar. Kolajen ve elastinde bu durum meydana gelirken aynı zamanda da cildin kendi dokusu incelmeye ve kafatası kemiklerinden bazıları büzüşmeye başlar. Bu duruma yer çekimi etkisi de eklenince, özellikle deri altı yağların bollaştığı ve birbiri üzerine katlandığı bölgelerde sarkmalar ve torbalanmalar meydana gelir. Bu kayma, burnun her iki yanından ağız kenarlarına kadar inen derin çizgileri ve çene altında, çene kemiği boyunca oluşan gerdan sarkmalarını meydana getirir. Elbette cildin kendisine çok ağır gelen bu deformasyonu düzeltmenin en çabuk yolu, derin yüz gerdirmesidir. Bu sayede cildin altındaki yağ ve dokular çekilir ve eski yerlerine, en azından en yakın yerlere getirilecek şekilde gerilir. Böylece cilt gerilmiş ve sıkılaştırılmış olur. Cilt gerdirme işlemi sonrasında sahip olduğunuz görüntü, gençken nasıl göründüğünüze dair sadece ipucu verebilir çünkü cilt kaliteniz artık genç değildir. Orta yaşlı bir görünüm çoğu insanın elde edebileceği en iyi görünümdür. Kolajen ve elastin lifleri değiştirilmemiştir. Kişinin yaşı ne kadar ileriyse ve güneş ışınlarına ne kadar maruz kalınmışsa, dermis buna paralel oranda az besin ve su ile besleniyor demektir. Bu durumda kolajen ve elastin üretimi, azalan bir grafik çizmeye devam eder.
YARA KAPANARAK İYİLEŞİR
Cildin dokusunu ve rengini değiştirmeye yönelik derin peelingler gibi hızlı çözümlere yüzey yenileme teknikleri adı verilir. Bunlar yenileyici tedavilerdir çünkü gerçekten derinlemesine yapıldıklarında kolajen ve elastinleri de etkilerler. Lazer, kimyasal ya da aşındırıcı bir alet kullanılmasında fark etmeksizin cilt kontrollü bir şekilde hasar görür. Bu hasara cevaben fibroblastlar devreye girer. Kendi yapılandırıcı mekanizmalarınız çalışmaya başlar ve fibroblastlar, kolajen ve elastin moleküllerini yayarak yarayı kapamaya ya da iyileştirmeye başlar. İyileşme süreci tamamlandıktan sonra cilt, yüzey yenileme işlemi öncesindeki hızında yaşlanmaya devam eder. Tabii ki çok daha iyi bir cilt ile bu aşamaya girmiş olursunuz ancak cildinizin sağlığını ya da fonksiyonlarını iyileştirmek için bir şey yapmamışsınızdır.
GENÇ GÖRÜNMENİN SIRRI
Botoks (botulinum toksini) enjeksiyonları geçici bir süre için kasları paralize eder, böylece kaslarınızı sıkamazsınız ve cilt daha pürüzsüzmüş gibi bir izlenim verir. Kolajen, yağ ve hyaluronik asit jeli gibi kırışıklık dolguları; geçici olarak kırışıklıkların, yaraların ya da boşluklu bölgelerin şişirilmesini sağlar ve yine pürüzsüzlük ve bütünlük hissi verir.