Kış aylarında bir taraftan soğuk hava bir taraftan da mikroplarla savaşan bağışıklık sisteminin güçlü tutmak gerekiyor. Hastalıklardan korunmak için sağlıklı beslenme de oldukça önem taşıyor. Ancak sağlıklı kalabilmek için yiyip içtiklerimiz kalori olarak vücudumuza dönebiliyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin Koçan, bağışıklık sistemini güçlendirmeden kanserden korumaya kadar pek çok yararı bulunan beyaz lahananın aynı zamanda kilo vermeye de yardımcı olduğunu açıkladı.
Tok tutma ve toksinleri arındırma özellikleri beyaz lahananın diyet listelerinde yer almasını sağlıyor.
100 gramı 25 kalori 100 gramında 25 kalori bulunan beyaz lahana, salata, zeytinyağlı sebze yemeği ve çorba olarak tüketilebiliyor. Özellikle lahana çorbası tüketimi hem sıvı atımını sağlıyor hem de tok tutuyor. Özellikle kış aylarında beyaz lahananın sofralardan eksik edilmemesi gerekiyor. İçeriğinde C, B ve E vitaminlerinin yanı sıra demir, potasyum ve magnezyum minarellerini de içeren beyaz lahana, toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlıyor, antioksidan özelliğiyle pek çok hastalıktan koruyor.
ÇİĞ TÜKETİMİ BAĞIRSAKLARA FAYDALI
Zengin lif kaynağı olan beyaz lahananın, mide ve bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu özelliği de var. Bağırsakların sağlıklı çalışmasını sağlıyor, kabızlığı önlüyor. Çiğ tüketim, bağırsak hareketlerinde daha etkili oluyor.
TOKSİNLERDEN ARINDIRIYOR
Çiğ olarak salatasını yapıp tüketmek ya da suyunu içmek, idrar söktürücü, toksin atıcı özelliğinden faydalanılmasını sağlıyor. Haftada iki gün yapraklarını sıcak suda haşlayarak suyunu içmek toksin atmaya yarıyor. Güçlü bir C vitamini kaynağı olan beyaz lahananın bu özelliğini kaybetmemesi için çok uzun süre pişirmemek ve taze olarak tüketmek gerekiyor.
SALATASI İLE HAFİF VE SAĞLIKLI BİR ÖĞÜN
Akşam yemeğini hafif geçirmek isteyenler beyaz lahana salatasını diyet menüsünde rahatlıkla tüketebilir. İnce doğranmış küçük bir lahana içine 2 orta boy havuç rendesi, 1-2 diş sarımsak, maydanoz ve dereotu ile 2 su bardağı yoğurt ekleyerek lezzetli ve keyifli bir salata elde edebilirsiniz.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİYOR
Beyaz lahanada bulunan kükürt bağışıklık sistemini güçlendiriyor, hastalıklara karşı koruyor, iyileşme süresini hızlandırıyor. Gastrit ve ülsere karşı koruyarak, hazmı kolaylaştırıyor.
KANSERE KARŞI KORUYUCU ÖZELLİĞİ VARDIR
Güçlü antioksidan özelliği sayesinde kış hastalıklarından kansere birçok faydası olan beyaz lahana, karaciğer yağlanması ve obezitenin de savaşçısı… Bağırsak, mide ve akciğer kanserlerine karşı vücudu toksinlerden arındırarak koruyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar prostat kanserine karşı koruyuculuğunu ortaya koyuyor. Beyaz lahananın haftada iki gün tüketilmesi öneriliyor.
KALBİ KORUYOR
Potasyum içeriği sayesinde yüksek kan basıncına karşı da etkili olan beyaz lahana, yüksek tansiyonun zararlı etkilerinden koruyor, kalp damarlarının tıkanmasını engelleyerek kalp hastalıklarını önlüyor. İçeriğindeki mineralleri kaybetmemesi için pişirme suyunun dökülmemesi, çorba olarak ya da suyunu içerek tüketilmesi öneriliyor.
YEMEĞİNİ SEVMİYORSANIZ TURŞUSUNU YAPIN
Bugünlerde çarşı pazarda bolca bulabildiğimiz, tam mevsimi olan beyaz lahanayı evde kendimiz turşu kurarak antioksidan özelliğinden de bolca faydalanabiliriz. Turşusunu kurarken tuz yerine sirke kullanın. Fermantasyon sırasında kazanacağı probiyotik özelliği ile kış aylarında hastalıklara karşı iyi bir koruyucu. Probiyotikler bağırsak florasını güçlendirerek bağışıklık sistemini kuvvetlendirip hastalıklara karşı korunmamızı sağlıyor. Eğer yemeğini ya da çiğ olarak tüketmeyi sevmiyorsanız lahana turşusu iyi bir tercih.
SELÜLİTLERİ AZALTIYOR
İdrar söktürücü özelliği sayesinde vücuttan toksinlerin atılmasını sağlayan beyaz lahana, selülitlerin azalmasına yardımcı oluyor. Yine kadınların adet dönemlerindeki hormonal kaynaklı ödemlerinde de lahana suyu ya da çorbasının tüketimi ödemin atılmasına fayda sağlayıp bu dönemin daha rahat geçirilmesini sağlıyor.
KEMİK VE KAS SAĞLIĞINI GÜÇLENDİRİYOR
Kalsiyum, potasyum ve magnezyum minerallerinden zengin olan beyaz lahana, kemik ve kas sağlığını güçlendiriyor. 30 yaşına kadar kemiklerde biriken kalsiyum ilerleyen yaşlarda kemik erimesi riskini azaltıyor. Yaşlılık döneminde de daha sağlıklı kemikler, ufak çarpma ve düşmelerde kemik kırılmalarının daha az olmasını sağlıyor.
