Tükenmişlik sendromu aslında çok alışık olmadığımız ve daha önce duymadığımız hastalıklardan bir tanesiydi. Ünlü oyuncu Meryem Uzerli'nin bir dönem tükenmişlik sendromu olduğu anlaşılmasının ardından bir anda geniş kitleler tarafından bilinmeye başladı. Tükenmişlik sendormu nasıl anlaşılır sorusunun en önemli ipucusu kişide yaşanan bitkinlik, halsizlik ve yorgunluktur. Bunların yanı sıra bu hastalığa yakalanan kişilerde özgüven eksikliği, güvensizlik ve ümitsizlik görülür.
Tükenmişlik sendromu son zamanlarda sıklıkla gündemimizi meşgul eden konulardan bir tanesi. Peki gerçekte tükenmişlik sendromu nedir ve bunu kişiler nasıl anlayabilir?
İşinizde yaptığın işin ne kendinize, ne topluma ne de insanlığa hiçbir katkısı olmadığını anlamsız olduğunu düşünmeye başlamışsanız, işe giderken normalde hepimiz sabahları kalkarken biraz zorlanırız ama sizi yatakten sanki kazırcasına kaldırıyorlarsa, aslında bu hastalığın belirtisini yaşıyorsunuz demektir. Bu sendromu yaşayan kişi hiçbir zaman kendini dinlenmiş hissetmiyor. Her daim yorgunluk olabiliyor. Normalde küçük kaçamaklar, küçük dinlenmeler insanı rahatlatırken böyle durumda tükenmişlik yaşayan insan sürekli kendinizi yorgun hissediyorsanız tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz.
Günümüzde hızla yayılan tükenmişlik sendromun genel belirtilerini sizler için araştırarak bu başlık altında bir arada derledik. Tükenmişlik sendromunun belirtilerini üç maddede inceleyeceğiz. Bunlar; fiziksel belirtiler, zihinsel belirtiler ve duygusal belirtilerdir.
Yeniçağın en önemli sorunlarından birisi olarak yorumlanan bu hastalığın fiziksel belirtileri şöyledir;
Zihinsel belirtileri;
Duygusal belirtileri;
Tükenmişlik sendromu hastalığının atlatılması için ilk olarak psikolojik tedavi uygulanabilir. Uzman kişi tarafından tükenmişliğin şiddetli yanları incelenir. Bu da psikolojik tedavi olarak adlandırılır
Psikolojik tedavinin etki göstermemesi durumunda ''farmakolojik tedavi'' uygulanır. Yani ilaç tedavisi anlamına gelir. Doktorlar tarafından başlangıç olarak anti depresanlar ve BDT kombinasyonu tavsiye edilir. Anti depresanlar direk olarak beyin kimyasını hedef alır. Bu tedavi ile kişi olayların kendisini daha az etkilemesini ister.