Corona virüs tüm dünyayı etkisi altına almaya devam ederken alınan önlemlerin yanı sıra herkesin kişisel temizliğine ve beslenme düzenine dikkat etmesi gerekiyor. Corona virüsle mücadelede en önemli adım olan 'Evde kal' uyarısına uyanlar dışarıya mümkün olduğunca az çıkıyor. Özellikle risk grubu kişilerin ve alınan son kararla birlikte 20 yaş altı kişilerin dışarıya hiç çıkmaması gerekiyor. Peki evde kalmanın öneminin arttığı corona virüsle mücadele döneminde nelere dikkat edilmelidir? Özellikle market alışverişinden sonra alınan ürünler nasıl temizlenmelidir? Corona virüste risk grubu olarak kabul edilen bağışıklığı güçsüz insanların beslenme düzenine hangi besinleri dahil etmesi gerekiyor? Diyetisyen Duygu Açan, corona virüsle ilgili önemli uyarılarda bulunarak akıllarda yer alan soruları bilimsel verilerle cevaplandırdı. İşte Diyetisyen Duygu Açan'ın sabah.com.tr için özel olarak yanıtladığı corona virüsle ilgili en çok merak edilen sorular...
Diğer enfeksiyon hastalıklarıyla birlikte özellikle korona virüsü önleyen veya tedavisi süresince kullanılabilecek bir besin var mı?
Güçlü bir bağışıklık sistemi, vücudu korona virüs (covid-19) dahil tüm zararlı mikroorganizmalara karşı korumada en önemli role sahiptir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için, tek bir besine anlam yüklemek yerine yeterli ve dengeli beslenilmelidir. Yeterli makro besin öğeleri, posa, vitamin ve mineralleri alarak bağışıklığını güçlü tutan bir birey, endişe duymamalıdır.
Market alışverişlerinde özellikle sebze ve meyve alırken korona virüs riskine karşı nelere dikkat etmek gerekir? Sirke ile yıkamak besin değerlerinin kaybolmasına sebep olur mu?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yetişkin bir bireyin günde 5 porsiyon (400 g) sebze meyve tüketmesini önermektedir. Bu sebeple bu dönemde mutlaka farklı renk ve türlerde mevsim meyve sebzeleri tüketilmelidir. Dikkat etmemiz gereken bir diğer konu ise aldığımız sebze meyvelerin iyi yıkanması ve iyi pişirilmesi gerektiğidir. Sirkeli suda yıkamak yerine karbonatlı su tercih edilmelidir. Sirkeli su mikroorganizma yükünü azaltmada etkili olmasına rağmen besin güvenliğini bozan tarım ilacı (pestisit) kalıntılarını temizleyemez, hatta artırabilir. Bu sebeple 7-8 dakika karbonatlı suda bekletilen sebzelerin daha sonra bol su ile yıkanması önerilmektedir.
Korona virüs ile mücadelede uzak durulması gereken besinler hangileri?
Türkiye Diyetisyenler Derneği Koronavirüs Beslenme Önerileri'ne göre şeker ve şekerli gıdalar, beyaz ekmek, hamur işi, işlenmiş et ürünleri, aşırı tuz içeren besinlerden (hazır soslar, cips gibi tuzlu ürünler, patlamış mısır, tuzlu kurabiyeler, vb.) bağışıklık sistemini olumsuz etkileyeceği için uzak durulmalıdır.
Bağışıklığı güçlendiren her gün mutlaka tüketilmesi gerekir dediğiniz besinler var mı? Zencefilin doğal antibiyotik görevi gösterdiği söyleniyor doğru mu? Her gün tüketilmesinde bir sakınca var mı?
Yumurta, esansiyel tüm aminoasitleri içeren anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağıdır. Yeterli protein alımı, bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiler ve iştah kontrolü sağlar. Kefir, son yıllarda bazı kanser türleri, kolesterol, hipertansiyon, kemik sağlığı, enfeksiyon ve bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileri pek çok çalışma ile kanıtlanmış bir fermente besindir. Düzenli kefir tüketimi çeşitli ve zengin probiyotik içeriği sayesinde bağırsak sağlığımızı güçlendirerek bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiler.
Yemeklere soğan, sarımsak ekleyerek antioksidan alımınızı artırabilirsiniz. Balık tüketimi, zengin vitamin mineral ve omega-3 yağ asidi içeriği sayesinde bağışıklık sistemi için çok önemli role sahiptir. Haftada 2-3 kez mutlaka tüketilmelidir.
Zencefil, içeriğindeki gingerol sayesinde çok yüksek bir antioksidandır ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Kullanılması gereken dozaj hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç olsa da, kaynaklar toz zencefil veya zencefil kökü için günde 4 gramın geçilmemesini önermektedir. Herhangi bir kronik rahatsızlığı olanlar, ilaç kullananlar, gebe ve hamileler doktorlarına danışmadan tüketmemelidir.
Korona virüs ile mücadele döneminde yaş ve risk gruplarına göre beslenme nasıl olmalı?
60 yaş üstü kişiler, kronik rahatsızlığı bulunan bireyler (hipertansiyon, diyabet, akciğer hastalıkları, kanser, karaciğer hastalıkları), sigara içen bireyler risk grubundadır. Bu sebeple bağışıklık sistemini baskılayıcı hastalığı olan bireylerin bağışıklık sistemini güçlü tutmak adına protein, lif, vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin beslenmelidir. Mutlaka beslenme uzmanı tarafından kişiye ve hastalığına özgü bir beslenme tedavisi planlanmalıdır. Özellikle bu bireylerin şeker tüketimini sınırlandırmaları, günlük yaklaşık 400-500 g mevsim meyve ve sebze tüketmeleri, doymuş yağ olan hayvansal yağ tüketimlerini ve ilave tuz alımlarını azaltmaları gerekmektedir.
Korona virüs döneminde evde geçirilen süre uzadı. Bu durumda kilo almamak için bol bol tüketilmesi gereken besinler nelerdir?
Türkiye'ye Özgü Beslenme Rehberi (TÜBER) önerilerine göre her ana öğünde tabağın bir çeyreği sebze, diğer çeyreği tam tahıl ürünleri ve kalan yarısının eşit üç parça halinde meyve, yüksek proteinli gıda (kurubaklagiller, et, yumurta, balık, tavuk, yağlı tohumlar) ve süt ürünleri olmalıdır.
Tek tip besine veya besin öğesine yüklenmek yerine, dengeli bir tabak oluşturulmalıdır. Unutmayalım ki her besinin bir kalorisi vardır ve 'bol' tüketilen her besin kilo aldıracaktır. Bu sebeple yeterli ve dengeli beslenmek önemlidir. Her gün mutlaka 2-2.5 litre su tüketimi ve evde yapılması gereken 40-45 dakika fiziksel aktivite de kilo yönetimi konusunda önemlidir.
Korona virüs döneminde vücut direncini artıran vitaminler nelerdir? Takviyeler bu konuda sağlıklı mı? Değilse doğal vitamin kaynakları hangileridir?
İmmun sistem söz konusu olduğunda akla ilk gelen vitaminler güçlü antioksidan özelliğine sahip A vitamini, E vitamini, C vitamini, B12 vitaminidir. Bu dönemde sağlıklı beslenen bir bireyin ekstra bir takviye almasına gerek yoktur, besinlerle günlük ihtiyaç rahatlıkla karşılanabilmektedir.
C vitamini kaynakları turunçgiller, yeşil biber, kırmızı biber, çilek, kivi, yeşil yapraklı sebzelerdir. B12 vitamini kaynakları kırmızı et, süt ve süt ürünleri, balık, tavuk, yumurta vb. hayvansal kaynaklardır. A vitamini kaynakları: süt, yumurta, peynir, koyu yeşil yapraklı sebzeler, havuçtur. E vitamini kaynakları ise bitkisel yağlar, avokado, fındık, badem, ceviz gibi sert kabuklu yemişler, yeşil yapraklı sebzelerdir. Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı kişisel hijyen kurallarına uymak ve bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak dışında mucizevi bir besinden veya üründen söz edemeyiz. Bu sebeple doktorunuza veya beslenme uzmanınıza danışmadan bilinçsiz bir şekilde takviye kullanmayınız. Hipokrat'ın 2500 yıl önce söylediği gibi "Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun"