Dünya Sağlık Örgütü'nün açıklaması panik yarattı! Üç yeni tedbir!

Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı son açıklamaya göre, koronavirüs insanlardan kedilere, köpeklere, aslanlara ve birçok hayvana bulaşabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bu açıklama birçok insan tarafından yanlış anlaşılıp 'Hayvanlardan insanlara geçiyor' gibi algılandı. "Kaynak hayvanlar olmasına rağmen bu virüsü insanlar yayıyor." diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vefik Arıca, üç yeni tedbir alınması gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Vefik Arıca, dikkat edilmesi gereken üç durumu şöyle sıraladı;

1. Birincisi; Eğer insandan hayvana geçiyorsa; önümüzdeki günlerde farklı genetik mutasyonlar olabilir. İnsanların ve hayvanların genetiği farklı olduğu için böyle bir durum ortaya çıkabilir.
2. İkincisi; önceden koronavirüs geçirip 10 gün karantinada olan insanlar evcil hayvanlarından uzaklaşmıyordu ve aynı evde kalıyordu. Bu açıklamanın ardından şöyle bir sonuç çıkarmalıyız. Eğer karantinadaysak ve hem insanlardan hem de hayvanlardan uzak durmalıyız.
3. Üçüncüsü ise; Kedimizi, köpeğimizi dışarı çıkarıp gezdireceksek başka yabancı biriyle temas etmesini engellemeliyiz. Çünkü temas ettiği kişi koronavirüs olabilir ve hayvan oradan virüs kapabilir. Veya hayvanların da kendi aralarında temas etmesi durumuna dikkat edilmelidir. Çünkü karşı tarafın sahibi koronavirüs olabilir ve kedisine bulaştırabilir. Ancak şunu ayırt etmek gerekir. Koronavirüs insandan hayvana geçiyor ancak hayvandan insana geçmiyor. Bu nedenle hayvanları sokağa terk edip hayvanları mağdur etmeyin.

ÇOCUKLAR İÇİN AŞI ZORUNLULUĞU GELİR Mİ?

Prof. Dr. Vefik Arıca, "Son dönemlerde grip çok az sayıda oluştu. Daha çok soğuk algınlığı şeklinde ortaya çıkan birçok virüs kapabiliriz. Şu an en yaygın mutasyon İngiltere mutasyonu ve çocuk vakaların sayısı da arttı. Erişkinlerde koronavirüs vaka sayısı üç kat arttıysa çocuklarda da bu oran aynı şekilde gelişti. Çekya Cumhuriyeti'nde birkaç aile çocuklarına aşı yaptırmak istemediğini söyledi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. AİHM ise, aşının çocuğun hakkı olduğunu ve ailelerin karışamayacağını belirtti. Çekya'da çocuk aşıları zorunlu hale getirdi. İlerleyen dönemlerde yıl sonuna doğru ülkemizde de çocuklara koronavirüs aşısı yapılması kararı çıkabilir." dedi.

NEZLE OLDUĞUNU SANANLARIN ÇOĞU COVID-19

"İngiltere mutasyonunun üç farklı belirtisi ortaya çıktı. Covid-19 burun akıntısı, hapşırma ve titreme şeklinde de belirti gösterebiliyor. Diğer mutasyonlarda bu belirtiler yoktu. Şu an nezle ile karıştırılmasının nedeni de bu." diyen Prof. Dr. Vefik Arıca, sözlerine şöyle devam etti; "Covid-19 tıpkı nezle gibi burun akıntısı şeklinde ortaya çıkabiliyor. Mevsim itibariyle nezle olduğunu düşünen insanların birçoğu aslında covid-19 olabilir. En ufacık bir burun akıntısı veya hapşırmanın alerjik reaksiyon değil covid-19 olabileceğini unutmayın. PCR testi ilk üç negatif çıkabiliyor. Hastalığın beşinci ve altıncı gününde pozitife dönebiliyor. Bu nedenle negatif çıktım deyip covid-19 şüphesi olmadığını düşünmeyin. PCR testinin negatif çıkması koronavirüs olmadığınız anlamına gelmiyor. Belirti devam ediyorsa mutlaka beşinci gün tekrar test yaptırın."

MUTASYON OLMASAYDI KORONAVİRÜS BİTER MİYDİ?

Prof. Dr. Vefik Arıca, akıllarda yer alan 'Mutasyon olmasaydı koronavirüsle mücadele bitmiş miydi?" sorusunu şöyle yanıtladı; "Şu an vakaların %80'i İngiltere mutasyonu. Türkiye koronavirüste ikinci zirveyi Kasım- Aralık aylarında görmüştü. O dönemde ülkeleri üçe ayırmıştık.

1. Zirveye girenler
2. Zirveye girmemek için direnenler
3. Koronavirüsü yenenler

"Türkiye olarak üçüncü zirveye girmemiştik. Aşı hızımız iyi olmasına rağmen İngiltere mutasyonu bizi üçüncü zirveye ulaştırdı. İngiltere mutasyonu olmasaydı aşı hızımızla muhtemelen üçüncü zirveyi görmeyecektik. Pandemi yavaş yavaş azalacaktı. Şu an üçüncü zirvedeyiz ancak muhtemelen dördüncü zirveyi yaz aylarında göreceğiz. Pandemiyi asıl bitirecek olan nokta; burun içi sprey formundaki aşılar. Burun içinden yapılan aşılar Eylül- Ekim aylarında çıkması planlanıyor. Bu aşılar sayesinde virüs henüz burundayken ciğerlere yayılmadan etkisiz hale getirilecek. Tüm dünya dört gözle burun içi sprey aşıların çıkmasını bekliyor. Bu sayede pandemi bitecek."

İKİ DOZ AŞI OLANLAR BURUN İÇİ SPREY AŞISINI OLABİLİR Mİ?

"Sağlık çalışanlarının antikor seviyesinin azalması sebebiyle ikinci doz aşıların vurulacağı dönemde burun içi sprey aşılar kullanılmaya başlanacak." diyen Prof. Dr. Vefik Arıca, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu nedenle aşı vurulanlarında bu aşıyı kullanmasında herhangi bir sakınca olmayacak. Türkiye dahil birkaç ülke burun içi sprey aşı ile ilgili faz 1 çalışmalarını başlattı. Ankara, ODTÜ ve Hacettepe tarafından yürütülen ortak çalışmada yıl sonu bitmeden bu aşıların çıkması planlanıyor."

RAMAZAN AYINDAN SONRA BİZİ NELER BEKLİYOR?

1 Haziran'a dikkat çeken Prof. Dr. Vefik Arıca, "Ramazan ayında alınacak tedbirlerle, biz bilim insanlarının beklentisi hareketliliğin azalması nedeniyle vakaların düşmesi. Bir hafta içinde vaka sayılarının yavaş yavaş azalmasını bekliyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren vaka sayılarının üçlü rakamlara düşmesi planlanıyor. Ramazan sonrası üçlü rakamlara düşersek güvenilir ülke kategorisine gireriz ve 1 Haziran'dan sonra hepimiz için yeni bir dönem başlayacak." dedi.