CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin. Hepiniz onu çok yakından tanıyorsunuz çünkü 29 Mart seçimleri öncesi İstanbul'da kara çarşaflı kadınlara rozet takılmasıyla birlikte başlayan CHP'nin 'Çarşaf Açılımı'nın fikir babası. Seçim öncesi yaptığı açıklamalar ve çalışmalarla İstanbul adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte hemen her gün medyanın gündeminde olan Gürsel Tekin şimdilerde ne yapıyor? Yeni bir açılım fikri var mı? İşte o söyleşi...
- Kürt sorunu, Alevi sorunu, türban sorunu... Bunlar Türkiye'nin önünü tıkayan en önemli meseleler. Nasıl çözülecek bu dertler?
Çözüm demokrasi.
- Nasıl bir demokrasi?
Demokrasi hava ve su gibidir. Herkesin ihtiyacı vardır. Sadece kendiniz için isterseniz mağduriyet edebiyatı yaparsınız. Dünyayı yeniden keşfedecek değiliz. Yanı başımızda Avrupa'nın birçok ülkesinde demokrasi nasıl işletiliyorsa bizde öyle işleteceğiz. Sizin saydığınız sorunlara ek, ben onlarca demokrasi sorunu sayabilirim Türkiye'de. Bakın. Bir hakem gay diye başına gelmeyen kalmadı. Başkaları için demokrasi yok, kendiniz için var. Olur mu öyle şey?
- Sahiden gay vatandaşların taleplerine bakış açınız nedir?
Size nasıl bakıyorsam. Onlara da öyle. İnsanların cinsel tercihleri beni ilgilendirmez. Sizi de ilgilendirmemeli. O hakem işini nasıl yapıyor ona bakmak lazım. Maçı iyi yönetiyor mu? Adil mi? Şikeye müsait mi? Bunları sorgularım kendi cephemde. Bana ne yahu adamın gay'liğinden. En kısa zamanda eşcinsel vatandaşların sorunlarına dönük bir proje geliştirip o konuya da dört elle sarılacaktır CHP. Göreceksiniz...
- Peki, çözüm demokrasi dediniz. Kim sağlayacak bu demokrasiyi?
İktidar sağlayacak. Çünkü tüm güç onların elinde. Anayasayı değiştirme gücüne sahip bir iktidar demokrasiyi pekala getirebilir pekala. Ama bu iktidar öyle yapmıyor. Ortaya bir laf atıyor ondan sonra geri çekiliyor. İşte Kürt meselesi, işte Alevi meselesi. Bir arpa boyu yol alınamadı.
'
KEMAL BEY KABUĞUNA ÇEKİLMEDİ'
- Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte rüzgâr gibi esip gürlüyordunuz. Ama seçimden sonra o rüzgâr kalktı ortadan. Neden?
Böyle bir şeyin seçim sonrası olması doğaldır. Seçim anındaki heyecan, atmosfer, gürültü ve patırtının şimdi olması mümkün değil. Heyecanla çalışmalarımız devam ediyor.
- Her ikinizin de bu başarının ardından daha farklı değerlendirilmenizi bekliyordu kamuoyu. Değerlendirilmeyince, sizin dışlandığınız konuşulur oldu kulislerde.
Öyle bir şey yok! Niye dışlanalım ki? Bunlar kişisel başarılar değildi zaten. Kemal Bey bizim adayımızdı, ben de il başkanıydım. Bu partinin politikasıdır. Bizim başarımızın temelinde de partinin 20 aydır yapmış olduğu çalışmalar ve projeler vardır.
- Ama Kılıçdaroğlu adından daha fazla faydalanmak gerekmez mi? Daha aktif bir görev verilse daha iyi olmaz mı?
Kemal Bey'in şu anda olduğu görev kötü bir görev mi? Grup başkan vekili olmasına rağmen Türkiye'nin her yanını dolaşıyor. Kemal Bey kabuğuna çekilmiş bir insan değil.
- İki ay önceki Kemal Kılıçdaroğlu yok ama...
Şu an seçim yok ki!
- Seçimden seçime mi çıkacak piyasaya?
Tabii ki hayır. Diyorum ki seçimden sonra Kemal Bey, genel başkanımızla otuz il gezdi. Bu çalışma değil mi? Seçim atmosferi ile şimdiki atmosferi karıştırıyorsunuz onun için diyorum. Daha iki gün önce Kartal'da katıldığı bir konferans miting alanına dönüştü. Kemal Bey yeterince çalışıyor. Adana'dan Karadeniz'e, Orta Anadolu'ya kadar her yere gitti.
- CHP tabanının büyük bölümü onu genel başkan olarak görmek istiyor. Önümüzdeki kurultayda aday olabilir mi sizce?
O onun kendi takdiridir. Bilemem. Ama niye olmasın? CHP demokratik bir partidir. İsteyen her üye genel başkan adayı olabilir. Kemal Bey'in de bu hakkı var.
- CHP kadrolarında radikal bir değişiklik yapılabilir mi gelecek kurultayda?
Kadroda değil de, sistemde olabilir. Örgütümüzü daha sağlam bir örgüt yapabiliriz. Daha modern ve farklı, toplumun ihtiyacı olan politikalar üretmeliyiz. Bunları yapmadan kadroyu değiştirseniz ne olacak?
