MHP, geçmişten beri Kürt kökenli vatandaşlar ile terörün birbirinden ayrı tutulmasını savundu. 2000 yılında yapılan Parti Programı'na 'Toplumsal Uzlaşma' başlığı altında şu ifadelere yer verilmişti:
Yerel ve yöresel farklılıkların Türk kültürünün zenginliği içinde ve onun tamamlayıcı renkleri olarak görüldüğü bir anlayış üzerinde sağlanacak genel bir uzlaşmanın, toplumsal barış ve huzur için önemli katkı sağlayacağına şüphe yoktur.
Ülkemizdeki yöresel ve geleneksel farklılıkları, milli hayatımızın zenginliği olarak telakki eden bir inanç ve şuurla, karşılıklı anlayış ve işbirliği içerisinde ortak hedeflere seferber edilmesini, milli birlik ve bütünlüğümüzün teminatı sayıyoruz.
MHP yönetimi, sorunu demokrasi ya da Kürt meselesi olarak değil, "Terör sorunu" olarak ele almayı yeni programında da tercih etti. Yeni programda "bireysel özgürlüklerin geliştirilmesi, insanların etnik alt dillerini diledikleri gibi konuşabilmesi" benimsenirken, resmi dilin ve eğitim dilinin ise Türkçe" olmaya devam etmesi istendi.