Evine 'sahip' çıkamayan ev sahibi olarak Kayseri'de ağırlıyor konuğunu Galatasaray... Son haftaların
'racon takımı Ankaragücü'nün amacı artık borsa gibi ani iniş ve sürpriz çıkışlarla değişen puan tablosunda sağlam bir yer edinmek kendine.
Galatasaray'sa malum, Avrupa uğruna Bursaspor'la müthiş (!) bir çekişme içinde... Savunma da orta saha da normale en yakın haline kavuşunca Galatasaray'ın 'kavruk' hali gitmiş, pas yapabilen, oyuna hakim olabilen bir takım olmuş yine. Öyle yağıp gürlemiyor ama iki bekten gelen destek ve göbeği Topal ve Ayhan'la kuvvetlendirmiş olmanın ve tabii ki Arda'nın yardımıyla kendi sahasına
'tutkallanmış' gibi oynamıyor en azından. Nitekim Barış, Ayhan, Arda ve Balta'nın taşıdığı toplar ve Lincoln'ün artistik çabalarıyla sık sık net pozisyonlar buluyorlar, tehlike yaratıyorlar. Baros son vuruşlarda bu kadar cömert olmasa gol de bulacaklar rahat rahat... İşte böyle pozisyonlardan birinde, Lincoln gole giderken Bouzid onu düşürünce kazanılan penaltı vuruşundan geliyor gol. 13'te Baros yolluyor ağlara topu.
ASLAN ARTIK 'KORKAR'
Bir zamanlar Galatasaray için ister kolay ister zor gelsin ilk gol, müstakbel gollerin çilingiri olurdu.
Ama 'Korkmaz' döneminden beri 'korkar' hale geldiğinden midir bilinmez, Galatasaray yine ileri oyuncularıyla pozisyonlar bulsa da gol bulamıyor. Üstelik 52'de Baros'u düşürmek suçundan kırmızı gören Bouzid'e ve 10 kişi kalan rakibine rağmen... Ankaragücü ikinci yarıda daha etkili olmasına rağmen 49'da Mehmet Yılmaz'ın Barbaros'un asistine gelen vuruşu hariç tehlike yaratmıyor.
Kalan dakikalar gol yerine Galatasaray adına sadece tuhaf ve zamansız oyuncu değişiklikleri getiriyor... Bundan 2 ay 17 gün önce atamadığı bir penaltıyla Galatasaray'da bir devri kapatan Baros, bu sefer attığı golle hem tek farklı Galatasaray galibiyetleri serisini hem de Korkmaz dönemini devam ettiriyor...